Brexit’i hızlı atlattık
.
Avrupa ve Türkiye, İngiltere’nin AB’den çıkış kararının şokunu çabuk atlattı. Rusya ve İsrail’le barış süreci, ekonominin normalleşme sürecine girmesini sağlayacak.
Avrupa borsaları ve İngiliz poundu hariç, birçok piyasa Brexit öncesine dönmeyi başardı. Hatta bazılarında; Londra Borsası ve altın gibi; yeni yüksekler bile görüldü. Brexit’in tozu dumanı içinde pek fazla yatırımcının dikkatini çekmemiş olsa da; başta bakır olmak üzere endüstriyel metallerde bile yükselişler görüldü.
Bakırın Haziran ayı başından bugüne kadarki yükselişi yüzde 10’un üzerine çıktı. Çin’deki büyüme endişelerine ve Brexit’e (Oylama sonrası kısa bir şok hariç) rağmen bunun yaşanıyor olması dünya piyasaları açısından önemli.
Tabii ki tüm bu yükselişlerde Brexit sonrasında Fed başta olmak üzere önemli merkez bankalarının yakın zamanda bir faiz artışına “yeltenemeyecekleri” beklentisi hakim oldu. Nitekim Brexit sonrasında İngiliz Merkez Bankası’nın gerekirse parasal genişlemeyi daha da “genişletebileceklerini” söylemesi Fed’den faiz artışı beklemeyen piyasaların ABD tahvillerine adeta hücum etmeleri bu beklentiyle oldu.
ABD 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 1.3840’lara kadar geriledi. Bu seviye 25 Temmuz 2012’de görülen yüzde 1.3790 dibine en yakın seviye oldu. Yeni bir “düşük rekoru” kırılır mı? ABD 30 yıllık tahvil getirisi yüzde 2.19 ile yeni düşük rekoru kırmışken, neden olmasın. 30 yıllıklarda daha önceki rekor 30 Ocak 2015’te görülen yüzde 2.22 seviyesiydi.
Ha keza Alman devlet tahvili (Bund) getirilerinde de yeni düşük rekorları kırılmaya devam ediyor. 10 yıllıklardaki “eksi getiri yüzde 0.14’e yükselirken” 30 yıllık tahvil getirisinde Cuma günü görülen yüzde 0.344 seviyesi tarihi rekor oldu.
Yılbaşında Fed 4 faiz artışı yapabilirken; “hiç faiz artışı olmaza” gelindi ve küresel piyasalar da bunu fiyatlıyor.
BIST boşluğu doldurur mu?
Yurt içinde Rusya ve İsrail ile “normalleşme sürecine” girilmiş olması ekonominin de “normalleşme” yoluna gireceği beklentisini güçlendirdi. Küresel ve yerel gelişmelerden de destek alan BIST 100 endeksi de Brexit kayıplarını geri alanlardan biri oldu. Üstelik bu yükselişini geride boşluklar bırakacak kadar “coşkulu” yaptı. Brexit korkusunun geçmeye başladığı 27-28 Haziran tarihlerinde 75.161 ile 75.855 arasında bir “boşluk-(gap)” oluştu. Ha keza 30 Haziran’daki 76.817’den gerçekleşen kapanış sonrasında 1 Temmuz’daki 77.177’deki açılış arasında da bir “boşluk” oluştu.
Bu hafta bugünkü yarım gün hariç piyasalarımız kapalı olacak. Bugün de işlem hacmi düşük olacaktır. Boşlukların kapanması için yeterli zaman yok. Bu gap’lerin kapanması önümüzdeki hafta ve sonrasına kalacak. Bugün için yukarıda 78.300-550 seviyesi önemli olacaktır. Bu seviye, derinliğin ve hacmin düşük olduğu bir dönemde yukarı yönlü; hele ki boşluklu; geçilecek olursa önümüzdeki haftanın bir “düzeltme haftası” olması ihtimali artacak.
Haftanın kazananı pound olabilir
Brexit oylaması sonrasında en ağır darbeyi alan pound, henüz daha kendine gelemedi. Ancak dolar karşısında 1.32-1.33 bandında konsolide olmayı başarmışa benziyor. 24-27 Haziran’da 1.3678 ile 1.3519 arasında oluşan “boşluk” 29 Haziran’da 1.3533’e kadar kapandı. Brexit’in en hararetli destekçisi konumundaki Boris Johnson’un Muhafazakar Parti Başkan adaylığından çekilmesi, 50. madde başvurusunun ileriye ötelenmesi, acaba İngiltere bu kararından bir yolunu bulup vazgeçer mi sorusunu sorduracaktır. Sorgulamanın başlaması bile pounda yarayacaktır.