Borsaların can düşmanı faizler yükseliyor, eller satış için kaşınıyor
.
Geçen hafta Perşembe, özellikle de Cuma günü piyasalarda ciddi hareketler oldu. Herkesin beklediği gibi arkasındaki sebep ne yazık ki Çin değildi. Herkesin Çin’den beklediği hareket intam tersi ABD’den geldi.
Tüm dünyada gösterge niteliğindeki ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 5.25 seviyesine yükseldi ki bu seviye, FED faizine denk seviyeydi. Geçen yılın son çeyreğinden bu yana indirimin ’yolunu gözleyen’piyasalar, son yorum ve verilerden sonra bu ihtimalin azaldığını görünce, öncelikli olarak tahvillerde satışa başladılar. Üç hafta önce 4.65 seviyesinde olan 10 yıllıklar, 4.92, 5.05 seviyelerini hızlı geçince 5.25’e kadar yükseldiler.
Üç hafta gibi kısa bir zamanda yaşanan ve teknik olarak önemli seviyeye gelen faizler, ‘Şimdilik buradan daha fazla yukarı gitmeyiz’ diyenlerin alımları ve FED’in para kurulu üyesi Moskow’un cari faiz seviyelerinin enflasyonla mücadele konusunda yeterli olabileceği yorumlarıyla destek buldu ve Cuma gününü 5.11 seviyesinden kapattı.
Perşembe günü 198 puan düşen Dow Jones endeksi, Cuma günü kapanışta 158 puan yükseldi. Merak edilen “Beklenen düzeltme bu kadar mıydı” sorusu. Kimse bir düşüş istemiyor. Bu kesin. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz! Yaşanmış tecrübeler var. Faizler yükselirken; yüksek faizler hem şirket kârlarını hem de taşınan pozisyonların fonlama maliyetlerini artırıken, hisse senedi fiyatlarının yükselme ihtimali azalıyor. Diğer yandan ‘kâğıt üstünde’ ciddi kârlar var. Bunları nakit olarak cebinde görmek isteyenlerin ‘avuçları kaşınmaya’ başladı ve yukarıda çok da fazla bir potansiyel görmüyorlar.
Bilinen bir başka gerçek de var. Elinde hisse senedi v.b. taşıyanlar yüklü pozisyonlarını asla düşen piyasada çıkamazlar! Mal piyasalar yükselirken çıkılır. Faizler yükselirken bile borsaların yükselmesi bu nedendendir. Büyük oyuncular, piyasalarda ‘karamsar’ havayı dağıtıp, olumlu havayı sürdürmek için ellerinden geleni yapıyorlar ki gerektiğinde maldan çıkabilsinler.
Alım fırsatı hiçbir zaman kaçmaz! Belki kısa vadeli bir kâr fırsatı kaçmış olabilir ancak orta-uzun vadede işler sarpa sarmaya başladı.
Kim ne derse desin. Borsalar yukarı gitmekte zorlanıyorlar. Her yükseliş “satış” fırsatı olarak değerlendiriliyor. Zira borsaların ‘can düşmanı’ faizler yükseliyor.
Cuma günü Dow Jones endeksi yükseldi. Neden? ABD 10 yıllık getirileri 5.25’ten 5.11’e düştü diye. İki hafta önce bu faizler 4.65 seviyesindeydi ve 5.05 teknik olarak önemli bir seviyeydi. Bu seviyenin üzerinde kalınaması nasıl olumlu olarak algılanıyor, anlamakta zorluk çekiyorum.
Bu hafta neler olabilir ?
Döviz cephesinde Cuma günü yaşanan hızlı hareketin ardında özellikle opsiyon işlemlerinin yarattığı ‘ek talep’ söz konusuydu. Bir yandan belli bir seviyeye ulaştığında geçerli hale gelen opsiyonların işleme konmaması için ‘seviye müdafaası’, diğer yandan da yine opsiyonlara karşılık spot piyasada yapılması gereken alımlar ve de ‘stop loss’lar hareketi hızlandırdı. Benzer hareketler sadece YTL/dolar da değil, rand ve realde de yaşandı. Haftalık kapanış olarak YTL/dolarda 1.3580’in altında kapanış önemliydi. Bu seviyenin aşılmamış olması yükseliş ihtimalini azaltıyor.
Ancak bu seviyenin üzerinde bu hafta içinde bir kapanış olur ise yükseliş ihtimali yeniden güçlenecektir.