Şampiy10
Magazin
Gündem

Balyada ayna...

.

ABONE OL
Vatan Haber

Tütün tarımı, tütün yetiştirmek oldukça zor bir iştir. Tohumu fidan için ocağa (Ege’de fide yetiştirilen küçük alanlara ocak adı verilir.) attıktan; tütünü satıp, parasını alana kadar 13-14 ay geçer.
Tütün hem tarlada; hem de toplanıp, kurutulma ve depolamada özen isteyen, nazlı bir bitkidir. Fidanlar tarlaya ekildikten sonra her bir kök; iki üç kez çapalanır, dip, ana, uçaltı, uç ve kovalamaca adı verilen yaprakları beş kez kırılır. Özellikle kırım aşamasında yapraklar gündüz “sendiğinden” (yumuşadığından ve kurutuluken çürümesin diye) ’lüks’ ışığında gece çalışılır.
Toplanan yapraklar önce iğneye dizilir, ardından kargıya ‘sıyrılır’ ve ızgaraya (açık alandaki iki sıra telden oluşan yapıya verilen ad) atılır. Izgarada kuruyan tütün, hem rengi güzelleşsin hem de “istifte” ufalanmasın diye düz toprağın üzerine ‘sergiye’ atılır.
Sergiden alınan tütünler, sonbaharda balyalanmak üzere ‘istife’ dizilir. En son iş ‘balyalamaya’ gelir. Bu arada tohum ekiminden bu yana 8-9 ay geçmiştir.
Balya: Tütünün sanayi kullanımında hem kolay taşıma hem de depolama için benimsenmiş, bir kişinin sırtında taşıyabileceği büyüklük ve ağırlıktaki dikdörtgen prizma şeklinde bir ’ambalaj’ biçimidir. Balya yapmak ayrı bir uzmanlık işidir. Hem yapacağınız balya kolayca dağılmayacak, hem de tütün eksperi geldiğinde ‘albenili’ olacak ki daha iyi fiyatla satılabilsin.
İşin püf noktası da bu albeni meselesinde. Zira eksperler de işlerini biliyorlar. Ama yine de balyayı yapan; hem eksperin gördüğü açık kısımlara, hem de muhtemel örnek alınabilecek yerlere en iyi tütünleri koyar. Buna da “ayna” denir. Yani balyanın aynası iyi olmalı ki, tütün kaliteli görünsün, iyi fiyatla satılabilsin. Neredeyse bir yılın geceli gündüzlü emeği, uykusuzluğu ve yorgunluğu var o tütünlerde. Tütün iyi olsa bile balya ve özellikle aynada bir hata yapmışsanız, o senenin tüm emeği “ucuza” gidebilir!
İşinin ehli bir balyacı bunları bildiğinden, istiften alacağı tütünleri de dikkatli seçer ve ‘aynaya’ en iyilerini yerleştirir ki, emek boşa gitmesin, en azından adil bir fiyat alınabilsin diye.
Benzerini pazarcı esnafı da yapar. Onlar da tezgaha ‘ayna’ yaparlar. Öne güzel ve albenisi olanları; ’mostralıkları’koyarlar, arkada ne olduğunu pek göremezsiniz bile...
Neden mi bu ’ayna’ meselesine takıldım?
Önümüzdeki seçimlerdeki adaylar ve partilerin “vitrin” arayışları aklıma getirdi. Sağın önde gelen isimleri soldan, sol partilerin “mühim” isimleri muhafazakâr sağdan seçime giriyor.
Tüm partiler ‘merkeze gelme çabası içinde’ bir görüntü çizmeye çalışıyor. Tam bu ortamda da söylemler, fikirler birbirine karışıyor. Doğal olarak da seçmenin kafası karışıyor. Bir de işin içine “rekor” sayıda eskisiyle yenisiyle onlarca “bağımsız” aday girince...
Partiler “sürpriz” aday peşinde ama seçimlere birbuçuk ay kalmış, hiçbir seçim programı, seçildiği takdirde ne yapacağına dair doğru dürüst bir söylem yok ortada. Neyse ki aday olma ve bildirme ’işi’ mecburen sona erdi de birileri de bu konuya eğilir, “neyi” seçeceğimizi anlayabiliriz.
Herkes ‘aynayı’ düzeltme peşinde, gerisinde ne olduğunu anlayamıyoruz. Seçmen, tütün eksperi gibi uzman olmadığından aynaya bakıp karar verecek galiba...İşin kötüsü “aynayı” yapanların hiçbiri, işinin ehli ’balyacı’ gibi de görünmüyor.
Seçimlerden önce umarım birisi “sağ-sarmısak”, “sol-soğan” der de... biz de ne yapacağımızı biliriz.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Borsalar toparlanır mı?
  2. Merkez Bankası beklemeli mi?
  3. Brunson rallisi yaşanacak mı?
  4. ABD tahvilleri bizi nasıl etkiler?
  5. Papatya falı gibi...
  6. Enflasyon kritik
  7. YEPyeni hedefleri 12’den vurur mu?
  8. Yeni OVP piyasaya güven verecek mi?
  9. Faizi dengeleyici adım geldi
  10. Merkez ne yaparsa Dolar/TL ne olur?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.