2006'da neler olabilir? II
Yeni yılın yurtiçi piyasaları ilgilendirebilecek ana başlıkları olarak; Kıbns, erken seçim, Merkez Bankası (MB) ve diğer kurumlardaki yönetici değişiklikleri ile CIA/FBI ziyaretlerinin muhtemel etkilerine daha önce değinmiştim. Yerel faktörlerin yanı sıra uluslararası unsurlara da bakmakta fayda var
Yeni yılın yurtiçi piyasaları ilgilendirebilecek ana başlıkları olarak; Kıbns, erken seçim, Merkez Bankası (MB) ve diğer kurumlardaki yönetici değişiklikleri ile CIA/FBI ziyaretlerinin muhtemel etkilerine daha önce değinmiştim. Yerel faktörlerin yanı sıra uluslararası unsurlara da bakmakta fayda var.
FED faizleri
Yurtiçindeki finansal piyasaları en yakından ilgilendiren konu ABD'deki faiz oranlan olacaktır. FED'in yılbaşındaki ilk iki toplantısından (Ocak sonu ve Mart) en azından birinde 25 baz puanlık artış beklentisi devam ediyor. 13 Aralık'taki 25 baz puanlık artışla 4.25 seviyesine ulaşan FED faizlerinin 4.50'den daha yukarı çıkmayacağı umuluyor.
Yeni FED Başkanı Bernanke'nin tavn henüz netleşmiş değil. Eğer Greenspan gibi 'piyasa dostu' tavır sergiler ise mesele yok. Ancak 'enflasyon hedeflemesi' taraftan olduğu bilinen yeni FED Başkanı daha yüksek faiz hedefliyor olabilir. Zira ABD tüketici enflasyonu, bu yılsonunda yüzde 4'lerin üzerinde gerçekleşecek gibi görünüyor. Enflasyonu kontrol altinda tutmak için faizlerin yüzde 5'lere doğru çıkması söz konusu olabilir. Her ne kadar Kasım başında 4.67'lere çıktıktan sonra 4.37'lere gerileyen ABD 10 yıllık tahvil getirileri bu fikri desteklemiyorsa da yine de bu ihtimal gözardı edilmemeli.
Çin-ABD ortak yaşamı
ABD'nin dış ticaret açığı verdiği ülkelerin başında Çin geliyor. Buna karşın ABD'nin cari açığının da en büyük fınansörü Çin başta olmak üzere Uzakdoğu. Çin ucuz üretiyor, ABD bunu satın alıyor ve tüketiyor. Çin elde ettiği gelirleri yeniden ABD tahvillerine yatırıyor ki, ABD bu döngüyü devam ettirebilsin. Bir tür birbirine bağımlı ortak yaşam (simbiyosis) örneği. Greenspan'in bile anlamakta zorluk çektiği FED faiz artışlarına rağmen ABD tahvil getirilerinin yükselmemesinin ardındaki en önemli sebep de bu ortak yaşam olsa gerek.
Daha ne kadar devam eder? Büyük ihtimalle her iki taraf da memnun olduğuna göre en azından önümüzdeki yıl için büyük bir sorun çıkmaz gibi görünüyor. Her ne kadar ABD ve Avrupa'nın; yuanın 'revalüasyonu' için baskıları sürse de, Çin bu konuda direniyor. Bu yıl içinde bandın genişletilmesi ve sepet uygulaması gibi bazı adımlar atmış durumda. Yeni adımlar konusunda da sinyaller geliyor.
Özellikle Türk tekstil üreticileri başta olmak üzere, tüm piyasa katılımcılarının yakından izlemesi gereken bir konu bu revalüasyon meselesi. Önümüzdeki yılın önemli başlıklarından biri olmaya aday.
Çin'in bu yılki ve önümüzdeki yıl için hedeflenen büyüme rakamları da önemli. Zira Çin'deki büyümenin yavaşla(til)ması tüm dünya için önemli. Başta petrol olmak üzere, tüm hammadde ve emtia fiyatları için belirleyici olacak. Beklenti daha yavaş büyüme olması şeklinde. Bu durumda hammadde ve emtia fiyatlarında sınırlı da olsa düşüşler görülebilir.