16 Mart’a kadar mola
.
Piyasaların tepesinde “Demokles’in Kılıcı” gibi sallanan Fed; nihayet politika faiz oranını 25 baz puan artırdı. 2008 krizinden 7 yıl sonra, öncesindeki üç yılı da sayarsak 10 yıl sonra bir ilk. Karar ‘oybirliği’ ile alınmış. Daha önceki toplantılardaki kararlarda olduğu gibi itiraz eden, şerh koyan olmamış. Gerek açıklamada, gerekse Yellen’in basın toplantısında yine verilere, enflasyona ve istihdama bakılacağına vurgu yapıldı.
Karar “güvercin” mi, “şahin” mi diye baktığınızda; ilk bakışta piyasaları ürkütmeyecek “güvercin” bir tavır gözleniyor. Nitekim piyasaların yükselmesi de bunu kanıtlar nitelikteydi. Ancak Fed’in FOMC komitesi üyeleri arasında 2016 yılı için üç yerine, dört faiz artışı tahmininin ve de medyan beklentinin yüzde 1.4 olması, enflasyon hedefine 2016’da değilse de 2017 yılında ulaşılmasının beklenmesi ve bu konuda önden adımlar atıldığının söylenmesi bence kararı daha “şahin” kılıyor.
ABD borsaları; üzerlerinde sallanan Demokles’in Kılıcı’ndan kurtuldukları için yükseliş için ellerinden geleni yapacaklardır. Dünkü kapanışlar da bunu teyit eder nitelikte. Dow Jones’un bugün 17.850’nin üzerinde kapanması durumunda yılı yeni rekorlarla dahi kapatmasının önü açılabilecek.
Bizim piyasalarımız bu iyimser havadan istifade etmek için elinden geleni yapıyor. Ancak bu iyimser havanın kalıcı olması zor. Hele ki Güneydoğu’dan gelen çatışma haberleri, Başkir’den gelen saldırı haberleri iyimserliğin uzun süre korunmasını zorlaştıracaktır.
Unutmayalım. Fed nihayetinde faiz artırdı ve arkası da gelecek. (Bir sonraki artış için tahmin 16 Mart’taki toplantı.) Bunun da bizim piyasalarımıza ayrılan fonların maliyetlerini ve beraberinde de ‘getiri beklentilerini’ yükseltecektir.
Hele bir de “risk primimiz” artarken…