‘Vicdani kanaat’le cinayetten beraat!
Mahkeme Kuşoğlu’nun neden ceza almadığını açıkladı
Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi, işkence yaptığını öne sürdüğü eşi Uğur Kuşoğlu’nu ütü kablosuyla boğarak öldüren Gülfidan Kuşoğlu’nun neden ceza almadığını açıkladı. Mahkeme gerekçeli kararında “Eylemin meşru müdafaa sınırları içerisinde gerçekleşmesi yönünde tam bir vicdani kanaat oluştu” dedi.
Sakarya’nın Serdivan ilçesinde kendisine işkence yaptığını öne sürdüğü eşi Uğur Kuşoğlu’nu ütü kablosuyla boğarak öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı mahkemede ’nefsi müdafa’ gerekçesiyle ceza verilmeyen ve tahliye edilen 24 yaşındaki Gülfidan Kuşoğlu hakkında mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hakim Ahmet Akyüz Gülfidan’ın, kocasına yönelik gerçekleştirdiği eylemin meşru müdafaa şartları altında olduğuna dair tam bir vicdani kanaat oluştuğuna hükmetti.
Olayın ardından ilk röportajını VATAN’a veren Gülfidan, yaşadığı kabus dolu o günü anlatmış, bu röportaj sonrasında ise Sakarya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı İbrahim Bereket, genç kadının cezalandırılmasını isterken, itiraz için 7 günlük temyiz süresinin geçmemesi için mahkemeye süre tutum dilekçesi vermişti.
‘Yasal sınırları içinde’
Gülfidan’ın kocasını meşru müdafaa şartları altında öldürdüğüne hükmeden mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı ve şu ifadelere yer verildi: “Hiçbir sebep olmadığı halde maktul uzun süreden beri sanığa fiziki saldırılarda ve hakaretlerde bulunmaktadır. Olay anında yine maktulün sebepsiz yere sanığa şiddet uyguladığı ve eylemlerine devam edeceği bellidir. Tüm olayların etkisiyle sigarasının bitirdikten sonra yine kendisini döveceğini düşünen sanığın bir anlık kararla eline geçirdiği kabloyu maktulün boğazına dolayarak sıktığı, maktul yere düşünce eylemine son verdiği ancak yerde yatmakta olan maktulün “beni boğ, yoksa çok kötü olacak” şeklindeki sözü üzerine artık o ana kadar ki eyleminden sonra bu kez maktulün kendisine çok daha ağır şiddet uygulayabileceğini, hatta öldürebileceğini düşünerek yeniden maktulün boğazını sıkıp öldürmesi şeklinde sonuçlanan olayda sanığın meşru müdafaa şartları içinde maktulü öldürdüğü kabul edilmelidir”
‘Amacı öldürmekti’
“Olayın gerçekleşme örgüsü ve sanığı maktulü öldürmeye götüren şartlar TCK’nun 25/1.maddesinde belirtilen meşru müdafaa haline tam olarak uymakta olup sanığın eylemi CMK 223/2-d maddesinde belirtilen şekilde hukuka uygunluk ve beraat sebebi oluşturmaktadır. Sanığın eylemi sonradan pişman olmak ve hayata yeniden döndürmek için bazı hareketlerde bulunmuş olmakla birlikte doğrudan maktulü öldürmeye yöneliktir. Sınırın aşılması olarak görülebilecek bir durum söz konusu değildir. Yani sanık meşru müdafaa şartları içerisinde maktule yönelik etkili eylem uygularken amacı zaten onu öldürmektir. Bu nedenle somut olay TCK’nun 27/1 veya 2 fıkralarının uygulanma yeri bulunmamaktadır. Belirtildiği gibi sanığın maktule yönelik eylemlerini meşru müdafaa şartları altında gerçekleştiği yönünde tam bir vicdani kanaat oluştuğundan hukuka uygunluk sebebinin varlığı nedeniyle sanığın beraatine karar verilmiştir.”