Toroğlu: "Türkiye'de kanser riski haritası yok"

Türk insanında kanser patlaması olduğunu söyleyen Toroğlu, Türkiye'de bir kanser riski haritası olmadığını da söyledi.

Türkiye'de ilk kez TBMM'de Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile ilgili siyasilerin ve konuyla ilgilenenlerin katıldığı bir toplantı yapılıyor. TBMM Dilekçi Komisyonu'na "GDO'ya karşı Hayır Platformu" tarafından verilen 100 bin imzalı dilekçe sonrasında gerçekleştirilen toplantıya Komisyon Başkanı Yahya Akman başkanlık ediyor. Toplantıya Tarım ve Köyişleri, Sağlık, Çevre ve Orman Bakanlıkları ile Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı temsilcileri, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın, Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü'nden Prof.Dr. Murat Özgen, TV yorumcusu ve eski Hakem Erman Toroğlu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden Dr. Nurullah Özcan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden Prof.Dr. Ali Eryılmaz, Sabancı Üniversitesi'nden Prof.Dr. Selim Çetiner, Tohumculuk Endüstrisi Derneği Genel Sekreteri Ayhan Elçi, 2. Başkanı Ali Özbuğday, Biyoteknoloji Çalışma Grubu Üyesi İ. Hamik Esin, Trükiye Yem Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Dr. İsmail Hakkı Erdoğdu ve Başkan Yardımcısı Bekir Taşkaldıran ile Uğur İlkdoğan katılıyor.

Toplantının açılışında kısa bir konuşma yapan Komisyon Başkanı Yahya Akman, genetiği değiştirilerek bozulmuş tüketim maddelerinin çağının yaşandığına dikkat çekerek son 10 yıldır da Türkiye'nin risk altında bulunduğunu belirtti.

Bu konuda henüz yasal bir düzenlemenin bulunmadığını ve bunun büyük bir boşluk olduğunu belirten Akman, bu konuda yasal bir altyapı çalışmasının da Tarım Bakanlığı'nda yürütüldüğünün altını çizdi.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü'nden Prof.Dr. Murat Özgen ise yaptığı açıklamada, TÜBİTAK, DPT ve Ankara Üniversitesi tarafımdan bilimsel olarak hazırlanan GDO'lar hakkında bilgi sundu. 100 yıldır bitkilerin genetiğinin değiştirildiğini, ancak bunun aynı bitkiler üzerinde yapıldığını belirterek, gen aktarmadan doğal olan yolun bir bitkiden bitkiye, balıktan balığa şeklinde olabileceğini andan bugün ortaya çıkan durumun bunların dışında bir olgu olduğunu kaydetti.

Bugün dünya üzerinde 36 bitkiye gen aktarımı yapıldığını ve bunların verimlilik, kalite, raf ömrü gibi olumlu tepkilerinin ortaya çıktığını ifade eden Özgen, bunların aynı cinsler arasında yapıldığı için risk taşımadığını ifade etti.

Transgenik yani genetiği doğal olmayan yoldan ve şekilde değiştirilmiş bitkilerin sağlık, çevresel ve sosyo-ekonomik olarak son derece büyük zararlara yol açtığını kaydeden Prof. Özgen, (Avrupa'nın toplam bitki çeşitliliği 12 bin) bitki örtüsü kadar bitki örtüsüne sahip olan Anadolu (Anadolu'nun bitki çeşitliliği 9 bin) coğrafyasının da risk altında olduğunu kaydetti.

ABD halkının yüzde 90'ının, Kanada halkının yüzde 90'ının GDO'lu bitkilerin etiketlerine bu ibarenin konmasını istediğini, Japonların yüzde 90'ının bu bitkilerden endişe ettiği, İngilizlerin yüzde 84'ünün ise bu bitkileri görmek bile istemediğini ifade eden Prof. Özgen, AB ülkelerinin ise yönetmeliklerle bunlara karşı sert direnişler gösterdiğine dikkat çekti.

"25 YILDIR BİLİMSEL OLARAK ÖLDÜRÜLÜYORUZ"
Ardından söz alan TV spor yorumcusu ve eski Hakem Erman Toroğlu ise yine tartışmalara sebep olacak açıklamalarda bulundu. Daha önce "hormonlu salatalığı" gündeme getiren ve özellikle üreticilerden yoğun tepkiler alan Toroğlu, domatesin, elmanın kızartılması için dioksin adlı kanser yapıcı bir maddenin denetimsiz ve sık olarak kullanıldığını söyledi. Bu ilaçların toprağa oradan suya ve denize karıştığını ve mutlaka insanlara geçtiğini kaydeden Toroğlu, "Türk insanında bir kanser patlaması var" dedi.

Bu aşamada Avrupa'nın sürekli kanser ilacı sattığını kaydeden Toroğlu, "Türkiye'de 25 yıldır insanlar bilimsel olarak öldürülüyor. Kanser riski haritaları var mı? Deprem oldu deprem riski haritaları yapıldı. Nerelerde kanser var, nerelerde artmış? Domateslerin kızarması için elmaların kızarması için kullanılıyor. Bugün en büyük olay bu meseledir. Alad diye madde domateslerin kızartılmasında kullanılıyor mu?" ifadelerini kullandı.

Kendisinin bütün bu risklere dikkat çektiğini ancak bazı kesimler tarafından suçlandığını ve yoğun eleştirilere maruz kaldığını hakkında davalar açıldığını söyleyen Toroğlu, "Ben bunları söyledim. Kendi kazdıkları kuyuya düşüyorlar" ifadelerine de yer verdi.