Kan donduran sözler: 2 gün ölü çocuğumun yanında yattım
Sakarya'nın Kocaali ilçesinde, 9 yaşındaki Şiyar Kılıç'a işkence yapıldığı ve yangın çıkarılarak öldürüldüğü iddiasıyla annenin de aralarında bulunduğu 4 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada, sanıklar Şiyar Kılıç'ın annesi Gülüzar A. ile erkek arkadaşı olduğu belirtilen Hami ve kardeşi Yasin K. hazır bulundu, anneleri Emine K. tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla salona bağlandı.
Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasıyla başlayan duruşmaya, maktulün babası Samet Kılıç ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği ile sanık ve müştekilerin avukatları katıldı.
Söz verilen sanık Hami K, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, anne Gülüzar A'nın çocuklarına her zaman kötü davrandığını iddia etti.
Kendisinin maktule sadece bir keresinde tokat attığını, onun dışında şiddet uygulamadığını savunan Hami K, "Olaydan iki gün önce şekerim çıktığı için hastaneye gittik. Orada Gülüzar'ın doktor hanımla konuştuğunu duydum. O gece annemin evine geldiğimde Şiyar'ın sapasağlam ayakta olduğunu gördüm." dedi.
Hami K. ile tanıştıktan sonra İstanbul'dan 3 çocuğu ile taşındıklarını, ilk başta kendilerine iyi davranıldığını anlatan sanık Gülüzar A, "İlk kez oğlum bana sarılıp öptüğünde sinirlenerek onu yere fırlattı. Şiyar'ın kafasından ve ağzından kan aktı. Daha sonra araya girmek için gelen kardeşi Yasin'i de darbetti, annesini de iterek işine karışmamasını söyledi." diye konuştu.
Sanık Gülüzar A, bir seferinde Hami K'nin Şiyar'ı döverken sopayı sırtında kırdığını, daha sonra demirle şiddet uygulamaya devam edecekken araya girdiği için kendisini darbettiğini ileri sürerek, "Bir gün araya girmek isteyen kızım Medine'yi de dövdü, saçını yoldu. Ben çocuklarımı alıp gideceğimi söylediğimde de kızlarımın boğazına bıçak dayayarak beni tehdit etti." ifadesini kullandı.
Hami K'nin daha önce de yatağını pislettiği için Şiyar'a iki kez dışkısını zorla yedirdiğini, başını klozete soktuğunu ve cinsel istismarda bulunmaya çalıştığını öne süren Gülüzar A, şunları kaydetti:
"Yangından 2 gün önce yine Şiyar'ı çivili sopayla dövdü, omzuna ve kafasına vurdu daha sonra başını yere vurdurdu. Hareketsiz kalınca ben de evde bulunan makineyle hava verdim. Hami tekrar gelip yatakta yatan çocuğumu havaya kaldırarak kafa üstü yere vurdu. Nefes almıyordu, kalp masajı yaptım ama tepki vermedi. Hastaneye götürelim diye yalvardım ancak kabul etmedi. Ben 2 gün ölü çocuğumun yanında yattım. Dudakları, tırnakları ve karnı morarmıştı."
Yangını Hami K'nin çıkarıp çıkarmadığını bilmediğini ancak çocuğunu hastaneye götürmek istediğinde "gerekirse yakarım" dediğini iddia eden Gülüzar A, yangın öncesinde sanığın tırpana koymak için gidip benzin aldıklarını anlattı.
Sanık Yasin K. de Gülüzar A'nın değil ağabeyinin Şiyar'a kötü davrandığını, İstanbul'dan geldikleri gün çocuğun elinin yüzünün mosmor olduğunu belirterek, darplara şahit olduğunu ve araya girmeye çalıştığında kendisinin de ağabeyi tarafından dövüldüğünü ileri sürdü.
Yasin K, yangın akşamı odasında iken Hami K'nin birine "Bu çocuğa yangın süsü vermeliyiz" dediğini duyduğunu iddia ederek, annesi sahura kaldırdığında ise dumanların çıktığını söylediklerini ve dışarı çıktıklarında Şiyar'ın bulunduğu evi alevlerin sardığını gördüğünü söyledi.
Sanık anne Emine K. ise oğlunun, altını pislettiği için Şiyar'ı dövdüğünü, müdahale ettiğinde ise kendisi kovulunca bir daha da evlerine gitmediklerini anlatarak, yevmiyeci olarak çalışmaya gittiği için yangın gününün sabahında işlendiği iddia olunan darp olayına şahit olmadığını savundu.
Bu arada fenalaşan sanık Gülüzar A, görevlilerce mahkeme salonundan çıkarıldı.
Mahkeme Başkanı, sanıklara, kolluk kuvvetleri ve savcılık huzurunda verdikleri ifadelerle mahkeme huzurundaki ifadelerinin çeliştiği yönündeki sorulara Hami, Yasin ve Emine K, baskı altında oldukları için bu yönde konuştuklarını, mahkemede verdikleri beyanların geçerli olmasını istedi.
Müşteki baba Samet Kılıç, çocuğunun kötü muamele gördüğüne dair önceden bir bilgisinin olmadığını, yangından da dolaylı olarak haberi olduğunu aktararak, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
SEGBİS ile dinlenen tanık doktor Ö.G, sanıklar Hami K. ile Gülüzar A'nın yangından önceki gün hastaneye geldiği dönem acilde nöbetçi olduğunu anlatarak, "Sanık Hami şeker hastalığından bahsederken birden ağlamaya başlayınca teselli etmeye çalıştım. Gülüzar ise 'O yüzden ağlamıyor, 2 saat önce 9 yaşındaki oğlumuzu kaybettik.' dedi. 2 gün sonra da bana kahvaltıya gelen bir arkadaşıma yangın olayını anlatınca isimlerin benzerliğinden dolayı durumu hemen başhekime aktardık. Daha sonra da emniyete ifade verdik." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu ve sanıkların üzerlerine atılı suçun mahiyetini göz önünde bulundurarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Başka bir kentte bulunan Gülüzar A'nın kızı Medine K'nin söz konusu şehirde dinlenilmesi için yazı yazılmasına ve bir dahaki duruşma günü SEGBİS ile hazır edilmesine, tanık U.B'nin zorla getirilmesine karar veren mahkeme heyeti, sanıkların cep telefonları üzerinde dijital inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması, yapılmadı ise bu yönde gerekli yazışmanın yapılmasını kararlaştırdı.
Maktul Şiyar K'nin vefatı öncesi herhangi bir cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığının tespiti için tüm evrakların derlenerek İstanbul Adli Tıp Kurumu'na müzekkere yazılmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı 10 Haziran'a erteledi.
UCİM'den adliye önünde açıklama
Duruşma sonrası Sakarya Adliyesi önünde basın açıklaması yapan UCİM Sakarya Hukuk Koordinatörü Asuman Gözüaçık, davaya müdahil olma taleplerinin kabul edilmediğini ancak sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.
Şiyar davasının kendilerini çok üzdüğünü ve akıl sağlığını zorlayan bir konu olduğunu vurgulayan Gözüaçık, UCİM olarak "Çocuklar Vatandır" sloganıyla yola çıktıklarını, çocuklarını ve vatanlarını korumaya devam edeceklerini dile getirdi.
Olay
Kocaali ilçesinde 28 Nisan'da Karşı Mahalle Gökçekız Sokağı'nda bulunan binadaki yangında Şiyar Kılıç'ın (9) cesedi itfaiye ekiplerince evden çıkarılmıştı.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Kocaali Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında bir televizyon kanalındaki ifadelerinden sonra Şiyar'ın annesi Gülüzar A. ile erkek arkadaşı olduğu belirtilen Hami K, kardeşi Yasin ve annesi Emine K. İstanbul ve Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin operasyonuyla yakalanmış, 4 şüpheli tutuklanmıştı.
İddianameden
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, anne Gülüzar A. hakkında "olası kastla yangın kullanarak altsoy olan çocuğu öldürmek" suçundan müebbet, "yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme" suçundan 1 yıl ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar Yasin K. ve Emine K. hakkında ise "olası kastla yangın kullanarak çocuğu öldürmek" suçundan müebbet, "yardım veya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme" suçundan 1'er yıl ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede, diğer şüpheli Hami K. hakkında ise "canavarca hisle eziyet çektirerek, yangın kullanarak çocuğu kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "çocuğa eziyet etme" suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar, "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan çocuğa karşı silahla kasten yaralama" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar, "beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan çocuğa karşı basit yaralama" suçundan 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar, "çocuğa nitelikli cinsel istismara teşebbüs" suçundan 4 yıl 6 aydan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.