‘Ben vurmadım silahım vurdu!’
Ömer Barış Topkara’nın polis kurşunuyla ölmesine ilişkin müebbet hapis cezası istenen tutuklu polis H.D.S.’nin yargılanmasına başlandı. Polis, “H.D.S yere yatırmak için müdahale ettim. Bu esnada elim tetikte olmamasına rağmen silahım ateş aldı” dedi
Esenyurt’ta liseli Ömer Barış Topraka’nın polis tarafından öldürülmesiyle ilgili Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık polis memuru H.D.S. ile taraf avukatları hazır bulundu. Topkara ve kız kardeşi Neslihan Aydın da “müşteki” sıfatıyla duruşmaya katıldı. Polis memuru sanık H.D.S. saat 16.00’da AVM’de hırsızlık anonsu geldiğini, AVM’ye gittiklerini mağaza görevlilerinin iki kişiden şikayetçi olduklarını belirttiklerini anlattı.
Polis memuru H.D.S savunmasında şunları söyledi:
“Bunlar iki kişilerdi. Kimliklerinin olmadığını söyledi. Şahısları 18 yaşından büyük göründükleri ve kimlik beyanında bulunmadıkları için birbirlerine kelepçeledik. Ekip otosuna bindik. Hastaneden sağlık raporlarını aldık. Ekip otosuna bindireceğimiz sırada kaçtılar. “Durun kaçmayın” ihtarında bulunduktan sonra peşinden koşmaya başladık. Havaya bir el ateş ettim. Kaçmaya devam ettiler. Bir anda durdular. ‘Yere yatın’ diye bağırdım. Yatırmak için müdahale ettim. Bu esnada elim tetikte olmamasına rağmen silahım ateş aldı. Şahsın yere düştüğünü ve başından kan geldiğini gördüm. İlk yardım uyguladım. Arkadan gelen polis arkadaşım S. T’ye hemen ambulans çağırmasını söyledim. Çok üzgünüm. Şahsın ailesine başsağlığı diliyorum. O zaman ben 6 aylık polis memuruydum.”
‘Kız kılıklısınız deyip tekmelemişler’
Müşteki Seyfettin Topkara’da sanığın oğlunun ölümüne neden olduğunu belirterek, “Çocukların teslim olduğunu gördüğü halde vurmaya teşebbüs etmiştir. Oğlumun umutlarını çaldı. Oğlum ile bizi de öldürdü. Oğlum daha çok gençti. Hayalleri vardı. Oğlumu aşağılamışlar. Kız kılıklısınız deyip tekmelemişler. O yüzden oğlum ve arkadaşı oradan kaçmışlar. Şikayetçiyim” dedi.
Polis sevgili misiniz? dedi
Tanık E.S., “Biz oradan aldığımız şeylerle dışarı çıkarken alarm öttü. Bizi hırsızlık şeyiyle güvenlikçiler depoya aldılar. Polisler geldi ve ‘Sevgili misiniz? Bu pantolonlar ne?’ dediler, hakaret ettiler” dedi. “Polisler maktülle ikimizi kelepçeledi” diyen Tanık E.S. “Sanık olan polis bize ‘kaçarsanız tetikteyim’ dedi. Silahın şarjörünü gösterdi. Oradan polis arabasına bindik hastaneye gittik. Ömer ile beraber kaçmak için anlaştık. 3 deyince koşmaya başladık. Arkamızdan 2 el ateş edildi. Sanık da bize yaklaşmıştı. Tam kuyumcunun yanına geldiğimizde ‘Tamam teslim oluyoruz’ dedik. Bize ‘Size kaçmayın demiştim’ diyordu. Biz ‘Tamam teslim olduk’ diye arkamızı döner dönmez Ömer’in ensesine silahı doğrulttu, silah ateş aldı. Sonra Ömer yere düştü. Ömer’in kalbine sarıldım. İlk 5-10 dakika kalbi atıyordu. Ambulans gecikti. Sanık da oradaki bir kadının başörtüsünü alıp Ömer’e tampon yaptı. Bana ‘Bu polisin başı yanarsa senin de başın yanar’ deyip bana vurdular” dedi. Mahkeme, H.D.S.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.