Meclis Başkanı Binali Yıldırım'a Şeref Madalyası verildi
Yeni dönemin ilk Meclis Başkanı Binali Yıldırım'a Devlet Şeref Madalyası verildi. Yıldırım, hayatını anlatan kısa film gösterilirken ve Erdoğan'ın yol arkadaşlıklarına yönelik sözlerini duyunca gözyaşlarını tutamadı.Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada "Binali Bey, 40 yıllık yoldaşlığımızda bizleri hiçbir zaman yolda bırakmadığı gibi, bazıları gibi yolunu da şaşırmadı. Gücünü ve itibarını makamından değil; millete yapmış olduğu hizmetlerden alan bir arkadaşımız oldu" ifadelerini kullandı. Meclis Başkanı Yıldırım da Erdoğan'a teşekkür etti.
Vatan Haber
Parlamenter sistemin son başbakanı ve yeni sistemin ilk Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a Beştepe’de düzenlenen törenle Devlet Şeref Madalyası verildi. Yıldırım'a madalyasını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan bu törende yaptığı konuşmada Binali Yıldırım'ın nasıl bir dost ve devlet adamı olduğunu anlattı.Törende Binali Yıldırım'ın hayatını anlatan kısa film gösterilmesi üzerine, Yıldırım'ın gözlerinin dolduğu görüldü.
Törende 40 yıldır Binali Yıldırım'ın kendisini hiç yolda bırakmadığını anlatan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
2002'den beri aldığı görevlerle ülkemizin kalkkınması, milletimizin refahı için ortaya koyduğu çabalarla hepimizin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Bizim burada takdim ettiğimiz madalya, sadece vefa borcumuzun bir nişanesidir. Bu madalyanın bir başka gayesi de vatanına imanla bağlı, milletine sevdalı hizmet ehlini yeni eserler ve yeni projeler için teşvik etmektir.
Siyasette aynı değerleri paylaştığınız yol arkadaşlarınızın değeri her şeyin üstündedir. Türlü imkanlarla, zorluk ve badirelerle dolu siyaset yolculuğu ancak sizinle aynı hedeflere kilitlenen yol arkadaşlarıyla yürünebilir. Hayatta en büyük zenginlik dost biriktirmektir. 40 seneyi aşan yolculuğumuzda rabbim bize Binali Yıldırım gibi sağlam dostlar ziyade etti. 1970'lerin sonunda Kasımpaşa'da Milli Selamet Partisi'nde başlayan dostluğumuz bugünlere kadar ulaştı.
"BAZILARI GİBİ YOLUNU ŞAŞIRMADI..."
Son 16 yılda millletvekili, Ulaştırma Bakanı ve Başbakan olarak hizmet eden Binali Bey, bundan sonra Meclis Başkanı olarak hizmet etmeye devam edecektir. Uzlaşmacı, kuşatıcı tavrını Meclis Başkanlığı sürecinde de devam ettireceğine inanıyorum.
Binali Bey 2002'den beri aldığı görevlerle ülkemizin kalkınması, milletimizin refahı için ortaya koyduğu çabalarla hepimizin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Bizim burada takdim ettiğimiz madalya, sadece vefa borcumuzun bir nişanesidir.
Binali Bey, 40 yıllık yoldaşlığımızda bizleri hiçbir zaman yolda bırakmadığı gibi, bazıları gibi yolunu da şaşırmadı. Gücünü ve itibarını makamından değil; millete yapmış olduğu hizmetlerden alan bir arkadaşımız oldu.
"RABBİM BİZE BİNALİ BEY GİBİ SAĞLAM DOSTLAR HEDİYE ETTİ"
Önce yoldaş sonra yol derler. Allah'a hamdolsun 40 seneyi aşan siyaset yolculuğunda Rabbim bize Binali bey gibi sağlam dostlar hediye etti. Siyasette aynı değerleri paylaştığınız yol arkadaşlarınızın değeri her şeyin üstündedir. Dostluk yolun sıkıntılarına karşı beraber göğüs germektir. 40 yıllık dostluğumuz pek çok imtihanı atlatmıştır. Binali Bey en uzak yollardan kuş kanadıyla gelmiştir.
Onun için Ulaştırma Bakanı olmuştur. Son 16 yılda ulaştırma, haberleşme ve denizcilik alanında Binali Bey'in mutlaka imzası vardır. Pek çok tarihi atılımı birlikte hayata geçirdik. Binali Yıldırım'la başbakanlığı döneminde yakaladığımız uyumu Meclis Başkanlığı görevinde de yakalayacağız.
Sadece son 16 yılda ülkemize milletvekili, Ulaştırma Bakanı, Başbakan olarak hizmet eden Binali Bey, inşallah bundan sonra TBMM Başkanı olarak çalışmalarına devam edecektir. Gerek Bakanlığı gerekse Başbakanlığı döneminde sergilediği uzlaşmacı, kuşatıcı ve samimi yaklaşımını Meclis Başkanlığı sürecinde de devam ettireceğine inanıyorum. Binali Bey 15 Temmuz gecesi cesaretiyle milletimizin gönlündeki yerini ayrıca pekiştirmiştir. Binali Bey o gece tarihi bir duruş sergilemiştir. Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadelenin en büyük destekçilerindendir.Binali Bey, MHP lideri Devlet Bahçeli ile beraber bu hassas süreci kurtarmakla kalmadı aynı zamanda iki farklı partinin bir araya gelmesine katkıda bulunarak Türk demokrasisinin gücüne güç kattı. 40 yılı aşan siyasi hayatımız boyunca milletimize efendilik değil, daima hizmetkârlık yaptık.Milletin emanetini namusumuz bilip, canımız pahasına ona sahip çıktık. Hakk’tan güç alarak halka hizmet etmenin şerefine nail olduk. Vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden hizmet yapmaya devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından Binali Yıldırım'ın madalyasını takdim etti.
ERDOĞAN’A YAZDIĞI MEKTUBU OKUDU
Binali Yıldırım törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ithafen yazdığı mektubu okudu. Yıldırım mektubunda şunları vurguladı:
Sayın Başkanım, 16 Nisan 2017 halk oylamasının kabul edilmesi sonrasında yapılan 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini milletimizin desteği, rabbimizin lütfuyla kazanarak cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçilmiş, kurucu başkanı oldunuz.
Zatı devletlerinizi en derin duygularımla tebrik ediyor, yeni dönemde3 başarılarınızın artarak devamını cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. Son Başbakan olarak bugüne kadar devlet idaremizin, bütün tarihi kararlarında, milletimiz ve ülkemiz adına bu ulvi makamların iradesini temsil eden Başbakanlık mührünü binlerce yıllık Türk devlet hayatımızın bir aziz hatırası ve ölümsüz nişanı olarak değerli cumhurbaşkanımız ve seçimle gelen ilk cumhurbaşkanımız olan zatı devletlerinize arz etmekten büyük bir bahtiyarlık ve şeref duyuyorum.
Bu mührü arz ederken, bir kez daha sizi tebrik ediyorum. Allah daima elinizden tutsun ve bu millete hizmet yolunda sizi dava ve yol arkadaşlarınızı, mücadelenize omuz veren herkesi 7-'den 70'e aziz milletimizi, güzel ülkemizi, adalet ve hukuk ekseninde güçlenen devletimizi payidar kılsın. En derin hürmetlerimle...
YILDIRIM: SÖYLENECEK HER ŞEYİ SÖYLEDİNİZ...
Binali Yıldırım daha sonra yaptığı konuşmada ise törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Sayın Başkan'ım, şahsıma tevdiğ ettiğiniz bu şeref madalyasını 40 yılı bulan devlet ve millet hizmetiyle, eşsiz yol arkadaşlığımızın bir nişanesi olarak görüyor ve tüm kalbimle sizlere şükranlarımı sunuyorum. Yaptığınız konuşma, beni sizlerle karşılaştığım ilk günlere götürdü. O günden bu güne hayat çizgimizde yaşadıklarımızı bir kez daha yaşama fırsatı verdi. Yolumuzun buluştuğu 70'li yıllardan bu yıla kadar hep birlikte olduk. İyi günde de zor günde de. İstanbul Belediyesi'nin çözülemez denen sorunlarını çözerken de beraberdik. Oradan, Türkiye'nin her köşesine, vatandaşlqarımızın umudu olarak yanan bir ışık gerektiğinde de beraberdik. Sayın Cumhurbaşkanım, siz söylenecek her şeyi söylediniz. Ben çok daha fazla bir şey söylemek istemiyorum.
Ancak söylemek istediğim bir kaç şey, hepimz bu ülke için hizmet etmek adına gece gündüz çalıştık. Gün geldi ailemizi ihmal ettik. Gün geldi çocuklarmııza gereken ilgiyi gösteremedik. Ama hiçbir zaman ülkeye ve millete hizmet yolunda eksilmedik, mücadelede geri kalmadık. Partmizin kurulduğundan kısa bir süre sonra iktidara gelmesi ile birlikte ülkemizin artık çözülemez denen sorunlarını sizin liderliğiniz ile bir bir çözerek geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3 kat büyüttük. Bir yandan kalkınma ve büyüme mücadelesi verirken diğer yandan da son 50 yıldır ülke tarihinde hep sorun olarak yaşanmış vesayete, dayatmalara, darbe girişimlerine karşı da en büyük mücadeleyi vererek bugünlere geldik. Yaşadıklarmıza milletimiz de şahit. Bütün bu yaşananlarda sizin liderliğinizde dimdik durduk. Eğilmedik, bükülmedik. Rabbimizin yardımı ve milletimizin desteği ile bütün bu badirelerden selamete erdik, milletimizi mahçup etmedik.