Erdoğan sözünden döner mi?
.
Başbakan Erdoğan acaba dördüncü dönem yasağını kaldırabilir mi?
AK Parti’nin kongre içeriğiyle ilgili bugüne dek çok şey yazıldı çizildi. Bu sabah start alan kongrede şüphesiz en çok merak edilen konularından biri de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “AK Parti Lideri ve bugünlere partiyi getiren karizmatik isim” sıfatıyla yapacağı konuşma.
Tabi ki partinin yönetim organlarında dördüncü dönem seçilme olmayacağından önümüzdeki süreçte partiye yeni gelecek isimlerin ve kurmayların anlaşılması açılarından da bu kongre hayati önem taşıyor. Bunları zaten herkes biliyor. Üzerine bir de son günlerin popüler sorusu “Kabinede revizyon olacakmış... Acaba kim gider kim kalır?” şeklinde bir de karizmatik analiz ekledik mi kongreyi üç cümlede tamamlamış olduğumuzu sanıyoruz. Ama bu işler perde arkasından bakıldığında o kadar kolay değil.
Peki başka neler mi var? Madde madde bir yaşananlara ve olacaklara bakalım. Çizgi çizgi konuşalım.
Türkiye’nin geleceğinin kadroları-Başbakan Erdoğan başkanlığındaki bu kongre 10 yıldır iktidarda olan bir partinin aslında artık devletleşmiş kongresidir. Eskiden devletin kurumlarının yerleşik vesayetine karşı savaş veren, mağduriyetine isyan eden ve bunun için savaşan AK Parti, bugün Türkiye’nin en önemli gücü haline geldiği için ve, “bu yüksek oy oranıyla acaba yeni yönetimde kimler olacaktır?” sorusunu kafalarda yarattığı için gelecek isimlere ‘Türkiye’nin geleceğinde yer alacak kadrolar’ olarak bakılmaktadır. Bu nedenle kongreye bir başka merakla yaklaşılıyor. Öte yandan Başbakan Erdoğan da eskiden bu sürecin en önemli ismiydi. O da bugün devletin kurumlarıyla on yıllık mücadelesinde kavgasını liderliğe çevirmiş ve şimdi devletin başı olmuştur. Bu kritik kararlar kendisine daha ağır ve sağduyulu davranma avantajını verirken bazı konularda ise devlet rehavetinin dezavantajını getirmiştir. Artık ‘devletine laf söyletmeyen’ bir Tayyip Erdoğan daha ağır basmaktadır.
Erdoğan’ın zor görevi
AK Parti’nin bugüne kadarki kadrolarında, “Biz partiyi bugünlere getirdik. Bu başarıyı sağladık. Şimdi dördüncü dönem seçilme yasağından dolayı gelememek, siyasetin dışında kalmak... Bunun bedeli bunlar olmamalı” şeklinde serzenişte bulunanlar var. Bence bu çok normal bir insan tepkisi. On yıl devletin zirvesindeki etkin konumlardan bir anda halkın içinde sıradan bireyler yapabilmek, bu psikolojileri kaldırmak o kadar kolay olmayacak. Bu hayal kırıklıklarını Başbakan Erdoğan’ın yürütebilmesi lazım. Partiye yeni gelenlerle eskiden gelip, “Dağdan gelip bağdakini mi kovuyorsunuz?” diyebilecek kadrolar arasında gerginlik yaşanabilir.
Ağır topların akıbeti ne olacak?
Herkes Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na gideceğini sanıyor. Bu kongre sonrası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere partinin ağır toplarının ne yapacağı merak konusu. Türkiye’nin en güçlü adamı olarak Tayyip Erdoğan, bence mevcut Cumhurbaşkanı’nın yetkilerine bakıldığında daha tam olarak neyi nasıl yapacağını da kafasında oturtmamış olabilir.
“Dördüncü dönem” tekrar gelir mi?
Tayyip Erdoğan’ın bu güne kadar verdiği sözlerden döndüğü görülmedi. O nedenle dördüncü dönem seçilme yasağını da kaldırmaz gibi görünüyor. Ama Cumhurbaşkanlığı’ndaki yetkilendirmeyi ve güç yapılandırmasını oluşturamazsa, “Sevgili vatandaşlarım; Ülkemizin kritik bir dönemde yarı yolda bırakılmasının uygun olmayacağını yine yüce halkımızdan gelen yoğun teveccühle gördüm. Bu nedenle ara vermek yok yola devam” diyerek acaba dördüncü dönem yasağını kaldırabilir mi? Çünkü ister kabul edilsin ister edilmesin seçimlerde bu kadar yüksek oy alan AK Parti’nin en önemli karizmatik unsurlarından biri Tayyip Erdoğan’dır. O olmazsa bir AK Parti aynı yüksek oyları alır mı, bu da bir soru işareti.
Mücadelede sürpriz adımlar gelebilir
Bu kongreden sonra gözler Türkiye’nin en büyük belası olan terörle mücadelede olacak. Başbakan’ın son birkaç gündür televizyonlarda verdiği demeçlere bakıldığında bunlar, “Oslo süreci dahil bu konuda akan kanı durdurmak için her türlü adımın atılacağı” yönünde. Siyasetteki ustalık döneminde Erdoğan bundan sonra kendince tek çözemediği konu olarak gördüğü terör ve Kürt sorununda sürpriz adımlar atabilecektir.
Beklentilere çözüm arayışı
Sonuçta bu kongrenin sonrasında bugün artık parti kongresinden öte iş, “Kimler devletin yönetiminde yer alacak?” şeklinde algılanıyor. Yıllardır, “Yahu bunlar bile bakan oldu, bir biz olamadık” diye beklentide olanlar gibi; Mahir Ünal, Çağatay Kılıç, Yalçın Akdoğan gibi daha ilk dönemlerini yaşayanların gelecekteki rolleri gibi; Yaklaşan yerel seçimlerde “hangi belediye başkanlığı acaba nasip olur?” diye şimdiden lobi yapanlar gibi ya da, “Sayın Başbakanım bizim süre bitti, ama bizim pil daha bitmedi bize bir yerler bul” diyecekler gibi Erdoğan’ın önünde zorlu konular var. İşte bunlar işin bu kadar basit olmadığını gösteriyor. (hürriyet- metehan demir)