Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sert sözler: Maskeleri düşmeye başladı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Kardeş Belediyeler toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan; "Şehrine ve ilçesine hizmet değil de şov peşinde koşanların ne hallere düştüğünü sizler de görüyordunuz. Son mahalli seçimlerin üzerinden 1 yıl daha geçmeden şovmenlerin maskesi düşmeye gerçek yüzleri ifşa olmaya başladı" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da düzenlenen, 'Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi'ne katıldı. Erdoğan, salona girişinde aralarında CHP'li büyükşehir belediye başkanlarının da olduğu davetliler ile tokalaştı. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye'nin özellikle 2'inci Dünya Savaşı sonrasındaki büyük nüfus hareketleriyle şehirlere akın eden nüfusu yönetmekte başarılı olamadığını söyleyerek, "Sadece yeni gelen nüfusa sağlıklı yerleşim alanları sunamamakla kalmadık, şehirlerimizin kadim miraslarına da sahip çıkamadık" dedi.
'MAKAS DEĞİŞİKLİĞİ BİZE NASİP OLDU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılının şehircilik konusunda bir dönüm noktası olduğunu ve Türkiye'de yeni bir şehircilik hamlesinin başladığını kaydetti. Bu yıldan itibaren hem mevcut sorunların kademe kademe çözülmeye başladığını, hem de yeni bir anlayışın temellerinin atıldığını söyleyen Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiğimde aldığım şehir manzarası ile bugünkü İstanbul arasında dağlar kadar fark vardır. Dün şehir yönetimleri en temel hizmetleri yerine getiremez, en asgari insani ihtiyaçları karşılayamaz durumdaydı. Bugün ise, işte burada olduğu gibi akıllı şehirleri konuşuyoruz. Sosyal belediyeciliği, kardeş belediyeciliği konuşuyoruz. Aynı durum merkezi yönetim içinde de geçerlidir. Ülkemizin son 17 yılda yaşadığı bu büyük değişim, bugün geleceğe umutla bakabilmemizi, büyük hedeflere odaklanabilmemizi sağlıyor. Türkiye 1990'ların ortalarına kadar süren yarım asrı kaçırdı, ama son çeyrek asırda kayıplarının bir bölümünü telafi etmeyi başardı" diye konuştu.
'HUZURUN KOL GEZMEDİĞİ ŞEHİR AKILLI OLSA NE OLUR?'
Her yeni dönemin beraberinde yeni ihtiyaç, talep ve sıkıntıları da getirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çağın ötesine geçemeyen şehirlerin bir süre sonra cazibelerini yitirmeye mahkum olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Şehirlerimizde bir yandan tarihi, kültürü, medeniyeti koruyacak, diğer yandan yeni ihtiyaçlara uygun yatırımlara yöneleceğiz. Yaşlı, kadın, çocuk, engelli dostu olmayan, günün 24 saati sokaklarında huzurun kol gezmediği bir şehir akıllı olsa ne olur, olmasa ne olur? Şahsiyeti olmayan, insanı öncelemeyen, dört bir yanında ilim, irfan, sanat ocakları tütmeyen bir şehrin aklı da olmaz. Kapı komşusunun halini bilmeyen, sokağından, semtinden, mahallesinden bihaber insanlarla dolu bir şehir ruhunu kaybetmiş demektir. İşte bunun için bizim hem akıllı, hem medeniyet sembolü şehirlere ihtiyacımız vardır. Bu ikisini birlikte başarmadan, şehirlerimize hakkıyla hizmet etmiş olamayız" ifadelerini kullandı.
'TEKNOLOJİ ÇÖPLÜĞÜ OLMAK İSTEMİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı şehir uygulamalarının ortak amacının daha az maliyetle daha etkili ve verimli hizmet sunabilmek olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Marka şehirler hedefimize giden yol, akıllı şehir çözümlerinden geçiyor. Bir adım attık. Dedik ki; 'Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 100 bin sosyal konut inşasına başlayacak' ve müracaatlar şu an itibariyle bitmiş bulunuyor. Ve hamdolsun genel toplam 1 milyon 92 bin 741. Bu nereden geliyor? Demek ki halkımız şu anda yönetimine güveniyor. Söylenen neydi, 'konutlar satılmıyor' Eğer siz güven verirseniz, benim halkım gelir senden konutu alır. Ama güven vermezsen almaz. Ülkemizde ister belediyeler, ister diğer kurumlar veya özel sektör tarafından olsun, hayata geçirilecek tüm akıllı çözüm uygulamalarının birbiriyle uyumlu olması kritik öneme sahiptir. Aksi takdirde Türkiye teknoloji çöplüğüne döner. Biz ülkemizi teknoloji çöplüğü olarak görmek istemiyoruz. Bunun için hem ilgili bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın, hem de Türkiye Belediyeler Birliğimizin öncü bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Gerekirse bu işe hukuki bir altyapı kazandırmak dahil, birbiriyle uyumlu teknoloji altyapısı kuruluşu konusunda gereken her türlü tedbiri almak zorundayız."
'SIKI BİR DENETİMLE BU SÜRECİ YÖNETECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 1990'lı yıllarda her kurumun farklı teknolojilere dayalı sistemler kurması sebebiyle uyum sorunu yaşandığını, elektronik devlet uygulamasına geçilmesiyle önce yapılan yatırımların çoğunun çöpe atıldığını bildirdi. Bunu bir daha yaşamak istemediklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Şehirlerimizde altyapı yatırımı yapan farklı kurumlar, hatta belediyelerin farklı birimleri arasında doğru dürüst bir koordinasyon kurulamadığı için aynı iş defalarca tekrarlanıyordu. İnşallah akıllı şehirler konusunda aynı hatayı yapmayacağız. Hep birlikte standartları belirleyecek ve sıkı bir denetimle bu süreci yöneteceğiz. Ülkemizde bundan sonra şehirlerimizde yapılan her yatırımın, atılan her adımın akıllı şehirler stratejimize uygun yapılmasını sağlamakta kararlıyız. Rastgele keyfe keder, plansız, programsız, hesapsız, kitapsız iş yapma devrine, özellikle geri dönüşe izin veremeyiz. Diğer alanlarda olduğu gibi akıllı şehir uygulamalarında da sadece kendi ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmayacak, dünya pazarlarına ihracatçı olarak gireceğiz. Birkaç yıl içinde pazar büyüklüğü 800 milyar doların üzerine çıkacağı hesaplanan bu alanda önemli bir oyuncu olmak için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız."
'BİZ ESER ÜRETMENİN PEŞİNDEYİZ'
Türkiye'de her büyük değişime karşı çıkan bir anlayışın olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi ülkesine, toplumuna, insanlarının değerlerine, kültürüne, sembollerine düşmanlığı hayat biçimi haline getirenleri değiştiremediklerini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta son olarak, 'Türkiye'nin Otomobili' gibi iftiharla yaklaşılması gereken bir projeye bile kulp takma yarışına girenlere rastladık. Peki, yapılana karşı çıkanlar, bunun yerine daha iyisini, daha büyüğünü, daha faydalısını mı teklif ediyor? Hayır, sadece 'istemezük' diyor. Ülkemizde tüm siyasi ve bürokratik kariyerini, tuğla üstüne tuğla koymadan sadece yapılanlara direnerek geçirmiş nice insan var. Keban Barajı'ndan İstanbul boğazına gerdanlık gibi dizilen köprülere, yollardan turizm tesislerine, konut projelerinden sanayi yatırımlarına kadar her şeye karşı çıkmanın adı ne siyasettir, ne memleket sevgisinin ne millet aşkına kendisidir. Bugün geçmişe şöyle bir baktığımızda, kimin eserleriyle gönüllerde yaşadığı kimin de yerinde yeller estiği açıkça ortadadır. Biz eser üretmenin, gelecek nesillerin gönlünde bu şekilde yer etmenin peşindeyiz. Amacı eser ortaya koymak olan her belediye başkanımızın yanında yer almak bizim de boynumuzun borcudur."
'GEÇMİŞTE YAPILAN HATALARDAN DERS ÇIKARDIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı şehirlerin vicdanlı, becerikli ve çalışkan belediye başkanlarıyla kurulacağını belirterek, şunları söyledi:
"Eser üretmek yerine yapılan işlerin önüne engel çıkarmaya çalışanların gayretlerini boşa çıkarmak da aynı şekilde görevimizdir. Takdir her zamanki gibi en büyük hakem olan milletimizindir. Türkiye'yi 81 vilayeti ve 82 milyon vatandaşıyla 2023 hedeflerimize ulaştırarak Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünde farklı bir Türkiye, farklı ve güçlü bir millet olarak inşallah 2023'e ulaştırmanın gayreti içindeyiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmekte kararlıyız. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkardık. Geleceğimize güvenle bakabilmek için önce birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılabilmeyi başarmalıyız."