Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan canlı yayında önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Vatan Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Erdoğan ''Ben ekonomi tahsili gördüm o günden bugüne hocalarımız bize özellikle 'ekonomi cesaret ister' derlerdi. Daha sonra ben siyasi hayatımda ona şunu ilave ederdim; hayatta siyasette cesaret işidir. Bunu göze alamayan buna hiç girmesin. Belli bir bedeli ödemeyi göze alacaksın'' şeklinde konuştu.
''Biz 81 ili dolaştık. Muhalefetin böyle birşeyi olmadı. Bağlumdaki ziyaretimizde gittik gayet güzel vatandaş bizi bağrına basıyor'' dedi.
KABİNE VE PARLAMENTO DENGESİ
Kendisine Beyanneme ve bakanların durumu sorulan Erdoğan ''Bu biraz da arkadaşlarımızn kendi tercihleri. Onlar farklı düşünceler içinde de olmuş olabilirler. Siz aday olmayın diye böyle bir şey söz konusu değil.'' yanıtını verdi.
''Parlamentodan kabineye alınacak olan arkadaşlar sebebiyle o sayı azalıyor.'' diyen Cumhurbaşkanı, ''Parlamentodan istifa ederek kabineye bakan alırsanız onu parlamentoda kaybediyorsunuz. Ağırlıklı olarak kabineyi dışarıdan oluşturacaksınız. Parlamentodaki sayı çok önemli. Güçlü hükümet diyorsak güçlü meclis ile oluşturacaksınız. Burdaki sayı bu bakımdan çok öenmli.'' ifadelerini kullandı.
''300'ÜN ÜZERİNDE BİR SAYI LAZIM''
Erdoğan ''AK Parti'yi de Cumhur İttifakı'nı da güçlü kılmanız lazım. Artık cumhurbaşkanının kanun yapma yetkisi yok artık sadece karaname çıkarabilir. Kararname ile her şeyi çözemiyorsunuz. Güçlü parlamento aritmatiği içinde yasal düzenlemyi çok daha seri yapalım. 300'ün üzerinde bir rakamı yakalaması lazım.'' dedi.
Erdoğan ''Kabinede yer alacak isimlere dair soru üzerine ''İsimler şu anda açıklanamaz. Mümkün de değil. Biz dersimizi iyi çalıştık. Kaç kişiden oluşan bir kabine olacak bunun üzerinde çalışıyoruz. Kabinenin dışında bakanların dışında neler olacak; Yardımcı bakanlar olacak. Yeni sistemde ofis sistemini de oluşturacağız.'' dedi.
1 VEYA 2 BAŞKAN YARDIMCISI
Görünmeyen ama cumhurbaşkanı ile ilintili olan birimler olacağını ifade eden Erdoğan, ''Bunların detaylarını son düze çıktığımız anda, bunların hepsini açıklamaya başlayacağız. Başkan yardımcısı sayısı 2 olabilir, daha fazla olabilir. Hedef bir veya iki'' bilgisini paylaştı.
Bakanlık sayısına dair ''Bu noktada kesinlikle bir defa 20'nin altında olacağı malum. Bunlar hem devletin işlerini ciddi manada ağırlaştırıyor.'' değerlendirmesinde bulunan Erdoğan '' Bunların yanında bakan yardımcıları ve ofisler olacak. Cumhurbaşkanı istediği anda bunalara delege edeceği iş ile onları çok daha aktif hale getirecek.'' şeklinde konuştu.
YENİ SİSTEM OY ORANI AÇISIDAN ZORLAYICI OLDU MU?
Geçmiş seçim sonuçlarına dair soru üzerine ''İstediklerimizi büyük oranda bulduk. Bulduk ki 2002'de 363 milletvekili çıkardık. 2007'de 341 miletvekili çıkardık. 2017'de 327 milletvekili çıkardık. Sürekli bir artış var.'' diyen Erdoğan'a yeni sistemin bu açıdan işlerini zorlaştırıp zorlaştırmadığı da soruldu.
''Biz buralara çok daha önce gelebilirdik'' diyen Erdoğan, kendilerine bu sistemde oy almanın zorluğuna değinenler olduğunu belirtti.
Erdoğan ''Bunu diyenler oldu, olmadı değil. Derdimiz başka. 16 yılda buraya geldik. Ayaklarımızda, bileklerimizde prangalar vardı. Biz buralara çok daha önce gelebilirdik. Maalesef bürokratik oligarşi kaynaklı gecikmeli oldu. Bunu yüzde 50+1 olarak ortaya koyalım. İtalya yüzde 40 ile başkanlığı getiren bir sistem geliştirdi ama hükümet kuramadı hala kuramıyor. Yüzde 50+1'i aldı. Parlamentodada çoğunluk olursa o ülkenin yönetimi çok başka olacak.'' değerlendirmesinde bulundu.
BÜROKRATİK OLİGARŞİ VE FETÖ
Erdoğan ''Bürokratik oligarşinin dünyada köşeye sıkıştırmadığı ülke yok. Dünyada en kıdemli liderlerden biri benim. Bu süreç içerisinde tanıdıklarımın hepsi bürokratik olirgaşiden yakınmışlardır. Bizde de sadece yargı olayı değil yürütme de de bu sıkıntılar yaşandı. Yargıda o kadar yaşandıki geldi yürütmeyi de aldı.
FETÖ'nün yargı mensupları nerede neden bu ülkeyi terk edip gittiler. Gittikleri ülkede Türkiye'yi onlara şikayet ediyorlar. Bürokratik olirgaşi böyle bir şey. Bunlarda vatanseverlik söz konusu değil. Bunlar hain, ihanet içersindeler. Yoksa burada kalırlardı. Yargı, hepsi çalışmalarını sürdürüyor.''
MUHARREM İNCE'NİN PENSİLVANYA İDDİASI
Çok açık net konuşuyorum. Açık net sayın İnce’den cevap bekliyorum. Onun genel başkanının dürüstlüğü ortada. Dürüstlükle yakından uzaktan ilgisi yok. Muharrem İnce’nin Genel Başkanı’na yönelik saygıyı aşan ifadeleri var. Ben Pensilvanya’dan parti kurmak için izin almaya yönelecek kadar düşük bir siyasetçi değilim. Ben Gülen’i belediye başkanlığı döneminde tanıdım. Yüz yüze kendisiyle hayatımda bir yada iki kez görüştüm. Neden Pensilvanya’dan izin alacağım? Bunu ispat etmezse İnce namerttir. Ben oraya gittim madem kiminle gittim? Hayal meyal şeyler istemem. Çıkıp bunu açıklayacak. Yoksa çekilip gitsin. Böyle bir şey söz konusu değidlir. Ben bir şeyi bir kez söylerim. Bizim yanımızda biraz onun eğitim alması lazım.
Bu kişi Genel Başkanı'nı şu haliyle yerin dibine sokuyor. Şimdi Cumhurbaşkanı adayı oldu mu? Oldu. Kılıçdaroğlu onu çağırırken sanki yoldan geçen birisini çağırıyor. Şuanda İnce'nin Kılıçdaroğlu şahsındaki değeri bu. İnce kendi genel başkanına nasıl yaklaştığını çok açık ortaya koyuyor. Ona böyle yaklaşan bir insandan Cumhurbaşkanı olabilir mi? Onun için biz bu yolda emin adımlarla yürüyoruz. Şahsımla ilgili yaptığı açıklama yalandır. Gazete küpürüdür dedi. Gelin Adalet Bakanlığı ile görüşün dedik. Açıkla kim söyledi? Hangi ABD'li yetkili söyledi? Eğer sen ABD'deki CHP'nin ofis başındaki adamı söylüyorsa hepten iflas ettin. İstihbarata mı, Adalet Bakanlığına'mı açıklayacaksın açıkla. 85 koliyi biz Obama döneminde gönderdik.
Hayatı yalan bunların, iftira. Bunlara en güzel cevabı 24 Haziran’da milletim verecek. Bunların hayatı yalan bugün konuşuyor ne diyor? Eğitim ücretsiz olacak diyor. Şuanda eğitim öğretim ücretli mi? Üniversite harcı yok, harç kalktı. İlköğretim, ortaöğretim Kitaplarını masaların üzerine koyuyoruz. Burs veriyoruz. Burs 45 liraydı, 500 lirayı buldu şuan. Güya öğretmenlik yapmış, eğitimden bihaber. Ne kadar derslik yapmış, ne kadar burs veriyor bir araştırsın AK Parti. Annelere yardım yapıyoruz. Kalk incele. Zaten bedava eğitim öğretim. Devletin eğitim öğretimi bedava. Sürekli olarak kendini yenileyen bir sistem var. Ciddi manada bizim dönemimiz de öğretmen sayısı arttı. Kuru kuruya olmaz. Şimdi 30, 20 kişilik sınıflar var. Buna göre öğretmen alacaksınız. Şu dönemde 25 yada 30 bin öğretmen alımı söz konusu.
"ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN İL KALMADI"
- Dedik yaptık. Şuanda üniversiteye giremeyen öğrenci kalmadı. Türkiye genelinde 75 üniversite var. Biz üniversiteleri yavrularımızın Anadolu’nun dört bir yanında ayağına getirdik. Üniversitesi olmayan il kalmadı. Bunları AK Parti yaptı. Bizim bütün derdimiz üniversitelerimizde akademisyen konusundaki sorununu aşmak, daha ileriye taşımak. Artık Aziz Sancar’larımız bir tane olmasın. Bunun için yarışıyoruz. Kendisiyle havaalanında görüştük. Öğrencilere akademik yaklaşımı olan öğrencilere çalışın akademisyen olun. Siyasete pek bulaşmayın demiş. Valla doğru söylemiş. Biz siyasetçiler olarak akademisyenlerimizin hizmetkarı olalım.
- Tek çatı altında benim vatandaşım artık istediği hastaneye girecek hatta sosyal güvenlik kurumu ile anlaşmalı olan özel hastanelere benim vatandaşım girecek dedim. Giriyor mu? Evet. Hastaneleri tek çatı altında birleştirdik. Bu vatandaş çileler çekti. Kimlik kartları, mühürleri unutmuyor. Gaz yağı, ekmek mühürü vardı. Bunları ben hep büyüklerimizden gördüm. Kalkmışlar eski Türkiye tekrar oraya dönecekmiş. Tüm bunların hepsini tek çatıda toplayınca eczanelerle ilgili yasal düzenlemeyi yaptık. Hasta istediği yerden gidip ilacını alabilecek. Biz herşey insan için dedik. Bazı yasak ilaçlar vardıki bedelini vatandaş kendisi öderdi.
"BİZ GÜVENDİK ŞUANDA BU ADIMI ATTIK"
Kızaklarla çekilmek suretiyle o kış mevsiminde hastaneye götürülen hastalar vardı. Paletli sistemi, ambulans helikopterleri, uçakları getirdik. Tüm müdahaleleri yapar hale geldik. Bu devrimi biz gerçekleştirdik. Şehir hastaneleriyle attığımız adım. Şuanda 5 tane öyle hastanemiz var. Türkiye'nin sağlıkta görünümü dünya ileri noktada. Gençlere şunu söylemek istiyorum, seçilme yaşını 18'e indiren kim? Biz. 30'dan 18'e indi. Bu gence güvenme olayıdır. Biz güvendik. Şuanda bu adımı attık. Gençliğin bunu bilmesi lazım.
"BUNDAN SONRA BÜYÜK USTALIK DÖNEMİNE GEÇECEĞİZ"
İnce diyorki bunları niye yapalım, ihtiyaç yok diyor, bütçeden para yok diyor. İnce kaynakların çeşitlendirilmesi diye bir şey var ekonomide. Bunuda en iyi yapan biziz. O da bizim dönemimiz de oldu. Eğer bunlar milli bütçeyle olacak olsaydı bizden öncekiler yapardı ama yapamadılar. Biz kaynakların çeşitlendirilmesiyle bu adımları attık. Şuanda ustalık dönemini yaşıyoruz, bundan sonrada büyük ustalık dönemine geçeceğiz.
BAHÇELİ İLE ORTAK MİTİNG
Arzu ederim. Final mitingi yapsak isabetli olur diye düşünürüm. Bahçeli'nin de olumlu bir yaklaşımı olursa final mitingini İstanbul, Ankara gibi yapma durumumuz olabilir. Arkadaşlar görüşüyorlar, karşı taraftan olumlu cevap gelirse neden olmasın.
YASSIADA PROJESİ
Yassıada projesiyle ilgili açılış olacak. Demokrasi ve özgürlükler adası çocukluğum özellikle rahmetli Menderes'in idama gidişindeki resmi unutmam mümkün değil.
"BİZİM Kİ DEMOKRASİ ADASI OLACAK, DARBE ADASI DEĞİL"
Bu ülkeye bunca hizmet vermiş bir başbakan'a şu revamıdır? Başında bir binbaşı ve onu idama hazırlıyorlar. Onlar bunu hayal ederken AK Parti'nin hayali demokrasi ve özgürlükler adası. Birçok şeyleri planladılar ama bilmedi ki bu planların üzerinde Allah'ın planı var. Bizim ki demokrasi adası olacak, darbe adası değil. Bu CHP'lilere yakışır. Bizimkisi demokrasi ve özgürlükler adası olacak.
ALMANYA'NIN HDP'NİN MİTİNG YAPMASINA İZİN VERMESİ
Şuan itibarıyla gerçekten Avrupa bazı ülkeler dışında bir akıl tutulması yaşıyor. Hele hele Almanya. Başka şeyler konuşuyorlar bakıyorsunuz yine terör örgütlerine başta PKK, FETÖ'ye kapılarını açıyorlar. Bunun gerekçesi şu böyle yaparsak Türkiye'yi köşeye sıkıştırırız diyorlar. Sıkıştıramayacaksınız. Biz nerelerle kontak içinde olduğunuzu biliyoruz. Söylediğimizde rahatsız oluyorsunuz. Seçim yaklaşıyor bahane uyduruyorlar.
- PKK şimdi sizden 3 ay önce izin mi almalı? Oradaki STK'larımıza dahi izin vermiyorlar, salon vermiyorlar. Ben bunun kalıcı olacağına ihtimal vermiyorum. Ancak bu saygı sevgi olursa bizde saygı sevgiyi gösteririz. Olmazsa bizde gereği neyse onu yaparız. Şuanda Dışişleri Bakanımız Solingen faciasının yıldönümü nedeniyle Almanya'ya gidecek. Merkel ile görüşecek. Biz sizinle NATO'da beraberiz. Küresel gücüz. Bunu bilmeleri lazım.
Benim 5 milyona yakın insanım var sizde. Bu teröristlere bu zemini açık tutumamaları gerekir. Karşılıklı menfaat esasına göre temenni ederim ki bu süreci hallederiz. Zaten Bosna Hersek'te bütün Avrupa'ya mesajı verdik. Biz dünyada eğer barışa gayret edeceksek bu anlayışlarla bu olmaz, teröristlere zemin hazırlamakla bu olmaz. Teröristlerin önünü keserek barış sevenlerle demokrasi mücadelemizi götüreceğiz.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ
ABD'nin kendine has bir yönetim anlayışı var. ABD'de başkanlık dışındaki orada yapılanma farklı. Pentagon'a bakıyorsunuz farklı. Hepsinin çalışma metodu var. Trump ile farklı bir çalışma sürecini işleteceğimizi inandık. Kuzey Suriye'deki yaklaşımlarını hiç iyi bulmadım.
- 5 bin tır silah getirmelerini hiç iyi bulmadım. 20 civarında ABD'nin üssü var orada. Kim için kuruyorsunuz? Türkiye'nin buradaki illerine karşı siz PYD YPG'yi destekliyorsunuz, her türlü silahı veriyorsunuz. Biz kendi paramızla sizden silah alamıyoruz onlara destek oluyorsunuz. Sonra tavır alınca niye alıyorsunuz? oluyor. Biz kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız. ABD ile NATO'da olan birlikteliğimizin ve stratejik ortaklığımızın kabul görmesi lazım.
Tekirdağ mitingimizi Çorlu'da yapacağız. Onda önce Haliç Kongre Merkezi'nde İstanbul adaylarımızı tanıtacağız. Bütün arkadaşlarımız hepsi fetih programlarıyla ilgili hazırlıklarını sürdürüyor.
5 babayiğit çalışma yapıyor. En gelişmiş teknolojiyi kullanmak suretiyle ülkemizi otomotiv sektöründe hem iç piyasa hem ihracata hazırlayacaklar. Bu 5 babayiğit sayın İnce gibilerini ceplerinden çıkarırlar. Onlar kolay kolay her yere adım atmazlar. Onlara teşekkür ediyorum. Sayın İnce savunma sanayiine girmeyecekmiydik?
SİHA ve İHA'lar olmasaydı Zeytin Dalı'nda yarı yolda kabalirdik. ABD bize vermiyordu. İsrail'den aldıklarımızda arıza yaptığı zaman tamiri mümkün olmuyordu. Zırhlı taşıyıcılarda Türkiye'de rekabet var. İnce ve Kılıçdaroğlu iyi konuşun. Bunlar olmadığı zaman yarı yolda belini bükerler. Yerlilik oranı savunma sanayiinde yüzde 20'ydi şimdi ise yüzde 65. Bu noktaya geldik. 2002'de 66'ydı şimdi 600 oldu. Bütçe 5,5 milyar dolardı şimdi ise 60 milyar dolara çıktı. Savunma sanayiini hafife alan hiçbir ülke iflah etmez.