'Bu pası taca atmam!'
Başbakan Erdoğan'dan Bahçeli’ye imalı teşekkür
Başbakan Erdoğan, “Bu gidişle yüzde 70 oy alırlar” diyen Bahçeli’yi ‘Muhteşem matematik yeteneği ve AK Parti ile ilgisi siyasi öngörüsü için’ tebrik etti...
ANKARA - Başbakan Erdoğan, AK Parti genel merkezinde, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “İmralı süreci” için MHP lideri Devlet Bahçeli’nin eleştirilerine esprili bir üslupla cevap verdi. Bahçeli’nin önceki gün grup toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatan Başbakan, şöyle konuştu: MHP Genel Başkanı’nın aslı astarı bulunmayan, mesneti olmayan, iftira ve hakaretten öteye geçmeyen söylemlerine itibar etmeyeceğiz. Ancak dün bilinçsizce, öyle bir pas attı ki, bunu taca atmak da mümkün değil. Söylediklerini mealen aktarıyorum: ’Başbakan şunları söyledi, yüzde 34 oy aldı, Başbakan şunları yaptı yüzde 47 oy aldı, Başbakan şöyle şöyle konuştu yüzde 50 oy aldı. Başbakan şimdi de bu süreci nihayete erdirirse yüzde 70 oy alır’ diyor. Bu muhteşem matematik yeteneğinden, muhteşem siyasi çözümlemesinden, özellikle de AK Parti ile ilgili bu siyasi öngörüsü ve iyi niyet temennilerinden dolayı Sayın Bahçeli’yi tebrik ediyorum. Sayın Bahçeli, demek ki sorun Başbakan’da ya da millette değil, sorun demek ki sizde. Demek ki milletle başbakanın irtibatı çok iyi. Demek ki millet Başbakanı, Başbakan da milleti anlıyor. AK Parti milleti, millet de AK Parti’yi anlıyor ama siz hiçbir şey anlamıyorsunuz.”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin de bu tavrı on yıllardır sergilediğini ileri süren Erdoğan, “Milletle aynı dili konuşamıyor ve sürekli milletin tercihlerini aşağılıyor. İşte şimdi MHP’de CHP ile aynı safa girmiştir... Biz, bugüne kadar milletimiz ile aynı yolda yürüdük. MHP Genel Başkanı’nın ifade ettiği gibi bundan sonra da bu yolda milletimiz ile yürümeye devam edeceğiz” dedi.
KAMPLARI ZİYARET EDECEK
Partisinin il başkanları toplantısında yarın Gaziantep’e gideceğini, Cumartesi günü AK Parti teşkilatıyla görüştükten sonra toplu açılış törenine katılacağını anlatan Başbakan Erdoğan, Pazar günü de İslahiye ve Nizip ilçelerini gideceğini, Suriyeli vatandaşların kaldığı kampları ziyaret edeceğini söyledi.
‘Gizli ajandası var’
Başbakan Erdoğan, konuşmasında CHP’ye yüklenmeyi de sürdürdü: “Bir başka kof kabadayılık örneğini de CHP’nin o malum teröristlere çiçek çocuk muamelesi yapan, teröristlerin evine taziyeye giden milletvekili sergiledi. Onun da kendi Genel Başkanı’na söz söyleyecek cesareti yok, kendi partisindeki milletvekili arkadaşlarına söz söyleyecek cesareti yok, bizim üzerimizden prim yapma gayreti içinde. CHP Genel Başkanı da hemşehrisi olan bu milletvekilinden daha farklı bir zihniyete sahip değildir. Çünkü gizli ajandası var. O gizli ajandasını asla açamaz. İsrail’e sözcülük yapan, Fransa’ya avukatlık yapan, daha dün Suriye’de üniversite bombalayıp 49 genci alçakça katleden BAAS Partisi’ne, Beşşar Esed’e muhabbet sergileyen bir CHP Genel Başkanı, işte o malum milletvekilinden farklı bir yerde değildir. Teröristin evine taziyeye giden kendi milletvekiline güya ayar vermeye çalışıyor. Hiç kusura bakmasın, üzüm üzüme bakarak kararırmış, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.”
‘Güya gazeteci!..’
Başbakan Erdoğan, tutuklu gazeteciler konusundaysa şunları söyledi:
Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi 2011 yılındaki raporunda Türkiye’de sadece 8 gazetecinin tutuklu ya da hükümlü olduğunu yazdı. Komite 2012 yılı raporunda ise Kılıçdaroğlu’nun gayretleriyle bu rakamı 76’ya yükseltti... O koltuğa oturduğu andan itibaren Türkiye’yi, kendi ülkesini, yani bizleri, ’gazetecileri hapse atan bir ülke’ olarak dünyaya lanse etti ve ediyor. Nereye gittiyse ’Türkiye’de gazeteciler hapiste’ diye kampanya yaptı, veryansın etti. ’Çin’den daha fazla tutuklu gazeteci Türkiye’de var’ dedi. Şimdi Çin’de, araştırsın. Gerçeği defalarca yüzüne çarptık ama pişkinlikle kendi ülkesini karalamaya devam etti. Kılıçdaroğlu’nun gazeteci diye açıkladığı bazı mahkumları açıklamak istiyorum; H.D. isimli şahıs, güya gazeteci. Mahkum olduğu suçlar; MLKP terör örgütüne üye olmak, ateşli silahlar bulundurmak, resmi belgede sahtecilik, Kadıköy’de marinaya patlayıcı koymak, banka soygunu. Böyle gazeteci olur mu? Bir başka şahıs; M.G, mahkum olduğu suçlar; DHKP-C üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, bir polis memurunu, bir bekçiyi şehit etmek, polise silahlı saldırı... Bunlar CHP Genel Başkanı ve yanındakilere göre gazeteci ve o örgüte göre de gazeteci. E.S, mahkum olduğu suçlar; TKPML, TİKKO ve PKK örgüt üyesi olmak, emniyet müdürlüğü ekiplerine silahlı saldırı, silahla yaralamak, örgüt adına haraç toplamak...”
Bu süreç turnusol kağıdı
Terör meselesine kalıcı bir çözüm için son derece hassas bir süreç yaşandığını söyleyen Erdoğan, Paris’te öldürülen üç kadın PKK’lıya bugün yapılacak cenaze töreni için uyarılarını da sürdürdü: “Diyarbakır, Tunceli, Mersin ve Kahramanmaraş’ta yapılacak gösterilerde de güvenlik güçlerimiz tahriklerin ve sabotajların önüne geçmek için yine son derece hassas ve müteyakkız olacaklardır. Siyasetçiler, sorumluluk makamında olanların da aynı hassasiyeti göstermelerini beklemekteyiz. Bu süreç bir turnusol kağıdıdır. Bu süreç aynı zamanda bir samimiyet sınavıdır. BDP bir kez daha Paris’te yaşanan olaylardan Hükümeti sorumlu tutmak gibi kışkırtıcı bir tavrın içine girdi. Bunlar ucuz siyaset örnekleridir, çirkin siyaset örnekleridir. Bunlar Fransa’ya soru soracak cesareti olmayanların, kendi efendilerine, kendi örgütlerine soru soracak cesareti bulunmayanların kof kabadayılık gösterileridir. Biz bunları yutmayız. Milletimiz de bunları yutmaz.”