'Beştepe'ye giden CHP'li iddiası sonrası tartışma büyüyor... Talat Atilla açıklama yaptı
'Beştepe'ye giden CHP'li’ iddiasının kaynağı olarak görülen gazeteci Talat Atilla'dan yeni bir açıklama daha yaptı. "Haberi ben yapmalıydım" diyen Talat Atilla, "Haber kaynağımı, medya derimi yüzse, mahkemeler müebbet verse, bana saldıranlar alçaklıkta sınır tanımasa da açıklamayacağım." ifadelerini kullandı.
İddialara ilişkin dün hem AK Parti'den hem de CHP'li Muharrem İnce'den açıklama geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Kendi parti içi rakiplerini zora sokmak için yalan haber üreten, yalan siyasetine sarılan, kumpas kuran bir merkez olduğu ortaya çıktı. Bu merkez en ufak sorumluluk duygusuna sahipse, Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. İftira attıkları CHP'li siyasetçilerden af dilemelidir" dedi. İnce ise, "Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir, bunu rakiplerim değil, partideki küçük bir grup üretmiştir" ifadesini kullandı.
ABONE OL
DHA - İHA
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Talat Atilla şu ifadeleri kullandı:
"Yayın organlarında, sosyal medyada benimle hesabı olan, daha önce eleştirdiğim ne kadar soytarı, iki yüzlü, itibarı sadece şöhret olan gazeteci ve politikacı varsa, haberi maske yaparak bana hakaret ettikleri gibi manipülasyon yapıyorlar.. Amacı sadece eleştiri lan, "aslında ne oldu?" diye sorgulayanlara saygım var. Ancak iş o kadar çığırından çıktı ki, "sorularına yanıt vermediğim gazeteciler" bile TV'ye çıkıp beni eleştirecek kadar küçüldüler. Onlara karşı hukuki ve yazılı yanıtlarım olacak.
"Stajyer gazetecilik yapanlar bile bilirler ki, gazeteciler birbirlerine haber jesti yapar. Rahmi Turan da Uğur Dündar da sahibi olduğum siteye, ismime ve haberlerime defalarca yer verdikleri için onlara yaptığım bir jesttir bu. Bugüne bakınca bunun hata olduğunu görüyorum.
“HABERİ BEN YAPMALIYDIM”
"Haberi ben yapmalıydım. Kemal beyin "Biliyorum ama açıklamam" sözleri yerine bana saldırmayı, altından komplolar uydurmayı tercih edenler; güçlü gördüklerinin eteklerine sığınıp, kolay gördükleri hedefe ateş eden, hem CHP'ye hem iktidara yaranmak isteyen korkak ve zavallılar...
"Geçmişte yaptığım ve doğruluğu ortaya çıkan yüzlerce haberim, 50'ye yakın ulusal ve uluslararası ödülümü, beni kriminalize etmeye çalışanların suratına çarpıyorum! Hiç kimseye verilemeyecek hesabım yok. Rahmi Turan "Kaynağı açıklamam' dediği için Rahmi beyi korumak maksadıyla açıklamadım ama Rahmi beyin bunaldığını görünce defalarca "Ben olduğumu açıklayacağım" demek için aradım ama yanıt vermedi. O sırada bana Oda TV sorunca, TV'de "Kaynağı açıklamam doğru olmaz" dediği için Rahmi beyi yalancı çıkarmamak için benim demedim.
"KEMAL BEYDEN YÜZDE YÜZ DOĞRUDUR İFADESİNİ ALMAN ŞART"
"Kılıçdaroğlu'nun Fox'da ifade ettiği sözler ortada... "Biliyorum, açıklayamam" dedi. Haber bana geldiğinde çok iddialı bulduğum için getiren CHP'liden "Sizin partinizin mensubu olduğu için bunu Kemal beyden yüzde yüz doğrudur ifadesini alman şart " dedim.
"Kılıçdaroğlu'ndan "yüzde yüz doğru yanıtını " alarak bana getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan çok iddialı konuşunca, yeniden sordum. Yine " yüzde yüz" yanıtı geldi. Parçaları toplayınca; Kılıçdaroğlu'nun doğruluğundan emin olduğu haberin çıkmasını arzu ettiğini anlıyorum.
"HABER KAYNAĞIMI AÇIKLAMAYACAĞIM"
"Kılıçdaroğlu, TV'de söylediği "Doğrudur ama açıklamam" sözünü nasıl söylediyse... Haber kaynağıma, TV'ye çıkmadan önce kendisine doğrulattığım bu haberden haberi olduğunu artık açıklamalıdır. Beklenen ne? Haber kaynağımı deşifre etmem mi?
"Haber kaynağımı.. Medya derimi yüzse.. Mahkemeler müebbet verse... Bana saldıranlar alçaklıkta sınır tanımasa da açıklamayacağım.... Kılıçdaroğlu'nun kendisini ve partisini yıpratmamak için kamuoyuna açıklama zorunluluğu var. Ve mutlaka açıklayacağından da şüphem yok.
TALAT ATİLLA'DAN 'TEHDİT' AÇIKLAMASI
"Farklı noktalardan "Seni öldürmeden önce rezil edeceğiz! " mesajları atılıyor. Tarihe not için yazdım. Allah istemeden yaprak yere düşmez. Kim gelecekse. Üzerimde çakım bile yok! Ürkerim ama asla korkmam. Allah'tan başkasından korkmaya da haya ederim.. Allah kuluna kafidir."
1) Yayın organlarında, sosyal medyada benimle hesabı olan, daha önce eleştirdiğim ne kadar soytarı, iki yüzlü, itibarı sadece şöhret olan gazeteci ve politikacı varsa, haberi maske yaparak bana hakaret ettikleri gibi manipülasyon yapıyorlar..
Amacı sadece eleştiri
KEMAL KILIÇDAROĞLU: TALAT ATİLLA İLE YEDİ YILDIR GÖRÜŞMÜYORUM
Hürriyet'ten İsmail Saymaz'a konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin Beştepe’ye gittiğine dair ‘haberin’ kaynağı olduğu belirtilen gazeteci Talat Atilla ile yedi yıldır görüşmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu televizyonda yaptığı “Doğrudur” açıklaması için “Partiyi karıştırmanın Erdoğan’ın amaçlarından biri olduğunu söyledim. ‘Doğrudur’ dedim. Gidenlere dair bir bilgim varmış gibi çarpıtılmak isteniyor” dedi. Kılıçdaroğlu, İnce’nin CHP Genel Merkezi’ni itham eden açıklamalarıyla ilgili olarak da, “Bu süreçte hiç kimse, açıklamaları ile saraya hizmet eder hale gelmemelidir” dedi.
MUHARREM İNCE KONUŞTU
Muharrem İnce, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü iddialarına ilişkin memleketi Yalova merkeze bağlı Elmalık köyünde basın açıklaması düzenledi. Kendisi de bir fizik öğretmeni olan Muharrem İnce, sözlerine tüm öğretmenlerin, Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başladı. Toplantıyı neden Ankara’daki CHP Genel Merkezi’nde değil de kendi evinin bahçesinde yaptığını da açıklayan İnce, "Emin ellerdesiniz, helal bir arazi üzerinde bulunuyorsunuz. Bu yalan haber çıkınca hissetim, tezgah var dedim ve hemen sabahın köründe arkadaşlara açıklama yapalım, ‘Burada komplo, tezgah var’ dedim. 21 Kasım günü Sayın Genel Başkan, bir televizyonda sabah programına çıktı. Gazeteci sordu, ‘Saraya giden bir CHP’li var ne diyorsunuz?’ diye, ‘Doğrudur ama ismi açıklayamam’ dedi. ‘Eyvah’ dedim, parti kaosun içerisine gidecek, partim yara alacak. 21 Kasım Çarşamba saat 11.23’te Sayın Genel Başkanı aradım, 14 dakika sonra Genel Başkan bana geri dönüş yaptı. 8 dakika 19 saniye kendisiyle telefonda konuştum. Dedim ki, ‘Bakın burada bir yalan var, partimiz yara alacak yanınıza geleyim, birlikte görüntü verelim, hiçbir CHP’li bunu yapmaz, bu kişi ben değilim. Bu badireyi atlatalım, partimiz yara almasın’ dedim. Tartışılacak bu. Aynı ‘Atatürk resmini kim indirdi, kim indirmedi’ye benzeyecek. ‘CHP yara alacak, geminin kaptanı sizsiniz’ dedim. ‘Haber vereceğim’ dedi, haber vermedi. Ben görevimi yaptım, partimi gözüm gibi sakınırım, partime zarar gelsin istemem, adeta yalvardım" dedi.
'DEDİKODUNUN HEPSİ, CHP GENEL MERKEZİNDE ÜRETİLMİŞTİR'
Öncelikle çıkan haberlerin yalan olduğunu ve bunu da herkesin bildiğini belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes biliyor, Muharrem İnce gitmediği gibi kimse de gitmez. Derdimiz bu değil, artık burası kapandı. Birincisi tezgah var ortada, bu tezgahın sorumluları açığa çıkarılmalıdır. CHP yönetiminin 82 milyona borcu vardır, CHP Türkiye’yi geliştirmeye, yönetmeye talip bir siyasi partidir. CHP, 82 milyona bunu açıklamalıdır. Bu tezgahı kim kurdu? İkincisi; Muharrem İnce, 24 Haziran seçiminden itibaren iftira komplosuyla karşı karşıya. Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir, bunu rakiplerim değil, partideki küçük bir grup üretmiştir. 24 Haziran akşamından bu yana dedikodu üretmeye de devam etmektedir. Bunların Muharrem İnce’den çekinmeleri bana gurur veriyor. Madem siyasette en güçlü dönemdeymiş, niye Muharrem İnce ile uğraşıyorsun. Muharrem İnce’den bu kadar çekinmelerinden gurur duyuyorum. Ama CHP’ye bu kadar gönlünü veren insanların üzerinden entrika çevirmelerinden utanç duyuyorum. Beni yıpratmak için harcadıkları enerjiyi AK Parti’ye harcasalar, iktidar olacağız. Bu kumpasçılar CHP’nin ayağındaki prangadır. Bunu kırmadığı sürece CHP’nin temiz siyaset yolunda ilerlemesi imkansız hale gelecektir. CHP, Türkiye’de temiz siyaset diyorsa ki diyor, bu pisliği temizlemeliyiz. Arınma buradan başlayabilir. Temizlenme, şahlanış buradan başlayabilir. Bu tezgahı ortaya çıkarır, cezalandırır, komployu kuranları partiden atarsak emin olun yeniden şahlanırız."
‘İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAZSINIZ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulunan İnce, “Şaşırmadım, biliyorum, isim veremem dediniz. Şaşırmadıysanız önceden bunu duydunuz, ismi biliyorum dediniz, açıklamalısınız. Saray komplosu deyip işin içinden çıkamazsınız. Erdoğan bunun neresinde? Çıktı meydan okudu, ‘Ben kimseyle görüşmedim, görüştüğümüz ispatla Cumhurbaşkanlığından istifa ederim’ dedi. Sen edebilir misin? Kendin komplo kurarak Erdoğan’a malzeme veriyorsun. Genel başkan yardımcısını bir günde partiden atıyorsunuz, bu haini atmayacak mısınız? Bugün Muharrem İnce’ye, yarın Kemal Kılıçdaroğlu’na bu komplo kurulur. Birlikte temizleyelim dedim, kabul etmedi Genel Başkan. Tek başıma kalsam da yine mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
Politika içerisinde daha önce de pek çok kez iftiralarla karşılaştığını hatırlatan İnce, "40 yıldır partide hiçbir yere gitmeden, tuvaletleri yıkayarak, çay getirerek, partinin bayraklarını asarak partinin Cumhurbaşkanı adayı olmuş birisi olarak Sayın Genel Başkanın ‘Ben emekli olduktan sonra geldim, Muharrem İnce çocukluğundan beridir CHP’de, İnce’ye bu yakışmaz ve sadece O’na değil, CHP’nin hiçbir evladına yakışmaz. Bu yalandır, inanmıyorum’ demesi gerekir. Partinin sözcüsü ağzını açmadı. Ne diye savunmuyorsunuz arkadaşlar? Bugün partiyi yönetenler ciğerimi yakıyorlar. Kim oluyorsunuz da savunmuyorsunuz, İnce bizim kardeşimizdir, gizli görüşme yapmaz deseler içim yanmazdı. Ben bu ülkede 16 sene milletvekilliği yaptım, Erdoğan’la da görüşürüm, Akşener’le de, Bahçeli ile de, Karamollaoğlu ile de görüşürüm. Önce partinin genel başkanına sorarım, gitmeden önce tweet atarım ki basının haberi olur. Cumhurbaşkanlığı kampanyasında böyle yaptık. Gerek genel başkanın, gerek parti sözcüsünün biz CHP’lilere güveniyoruz, gizli görüşme yapmaz dememeleri ciğerimi dağladı” şeklinde konuştu.
'DEDİKODULAR CHP GENEL MERKEZİ'NDEN ÇIKIYOR'
CHP’nin tutumunu eleştirmeye devam eden İnce, “CHP’ye kumpas mı var? Sen malzeme verirsen kumpası kurarlar. Dedikoduyu kim çıkarıyor, AKP Genel Merkezi’nden mi CHP Genel Merkezi’nden mi çıkıyor? Bu CHP Genel Merkezi’nden çıkmış, bunu bulmak boynumuzun borcudur. İlk haberi gördüğümde kendimden emin olduğum için CHP’li olamaz, varsa da giden kişi CHP’li olamaz, ama CHP’de bulunabilir dedim. Bunlar aynı kişiler değildir, parti tökezlediğinde CHP’de bulunanlar partiyi terk edecek insanlardır zaten, kirayı ödemek, bayrağı asmak bize kalır. Onlar çıkar için gelmiştir. CHP’li olanlarla CHP’de bulunanlar başka bir şeydir” ifadelerini kullandı.
FETÖ’den her partinin etkilenebileceğine işaret eden İnce, "Türkiye’de FETÖ varsa bir partinin bundan nasibini alması, diğerlerinin almaması mümkün değildir. CHP de bundan nasibini almıştır, CHP’yi FETÖ ele geçirdi, yakışık laflar değildir. Bu burada bitmez, bunu çözmeden CHP yola devam edemez. CHP'nin 'temiz siyaset deme hakkı ortadan kalkar. İstifaya değil, çözmeye davet ediyorum Sayın Genel Başkanı. Ben buradayım, emrettiği zaman giderim. Bu tezgah, bu komplo çözülmeden, Türkiye’de CHP’nin temiz siyaset yolculuğu yara alır" ifadelerini kullandı.
AK PARTİ'DEN CHP'YE TEPKİ
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir CHP’liyle görüştüğü iddialarına ilişkin Twitter’dan açıklamada bulundu. Çelik, yalan habere imza atan gazetecilerin bu yalanın arkasından çekildiğini dile getirerek, haberin kaynağı olarak CHP Genel Merkezi'nin işaret edildiğine vurgu yaptı. Çelik, "Bu yalan haberin hedefi olan CHP'li siyasetçi, bu yalan haber vasıtasıyla üretilen kumpasın CHP Genel Merkezi tarafından üretildiğini söylüyor. Açıkça, tüm taraflar CHP Genel Merkezi'nin, ürettiği bu kumpas siyaseti yüzünden hesap vermesi gerektiğini söylüyorlar. Yalan siyaseti üreten CHP sözcüleri ise mahcup olacakları yerde hala Cumhurbaşkanlığını suçlama şeklindeki yalan siyasetini sürdürmeye devam ediyorlar. Yalan, kumpas ve ahlak sınavından eksi not alarak her dakika daha fazla dibe çökmek siyasal karakter haline gelmiş artık. Kendi koltuklarını korumak için yalana ve komploya kurumsal kimlik giydirmeye çalışan bir grupla karşı karşıya siyaset hayatımız. Tablo net; siyasal çürümüşlük bir siyaset biçimi haline gelmiş artık" değerlendirmesinde bulundu.
'SİYASİ ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN SEMBOL OLAYLARINDAN BİRİ'
Nitelikli siyaset üretemeyenlerin, çürümüş siyasi senaryo üretim merkezi haline gelmiş durumda olduğunu kaydeden Çelik, "Ne siyasi hayatımız ne de CHP’ye destek veren vatandaşlarımız hak ediyor bunu. Siyasi çürümüşlüğün sembol olaylarından biriyle karşı karşıyayız. Çürümüş bir siyaset tarzının, suçunu itiraf eden boş meydan okumalarını görüyor herkes. Kendi parti içi rakiplerini zora sokmak için yalan haber üreten, yalan siyasetine sarılan, kumpas kuran bir merkez olduğu ortaya çıktı. Bu merkez en ufak sorumluluk duygusuna sahipse, Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. İftira attıkları CHP’li siyasetçilerden af dilemelidir. Sahte plakalardan daha sahte bir senaryonun sahipleri olarak herkese özür borçları vardır. Ürettikleri bu çirkin senaryolar yüzünden tüm milletimize ve CHP kimliğini kullanarak yaptıkları bu çirkin işlerden dolayı CHP'li vatandaşlarımıza özür borçları vardır" ifadelerini kullandı.