Yalılar direniyor!
Ayıkcan Emlak yetkilisi Sinem Ayıkcan Yılmaz, kurdaki artışın yalı satışlarını etkilemediğini söyledi.
Döviz kurundaki artışın lüks ürünlerin satışına etkisiyle ilgili olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, ihtiyaçtan satanların dışında kurdaki artışın yalı satıcılarını etkilemediğini kaydetti. Satıcıların "Dolar dolardır, 3 lira 5 lira bizim için fark etmez, rakamımız budur" dediğini aktaran Yılmaz, bugüne kadar kurdan ötürü fiyatını kıran satıcı görmediklerini söyledi.
Yalı dışındaki villalarda ya da diğer mülklerde de bir değişim olmadığını bildiren Yılmaz, "Her hangi bir kırılma, fiyatlarda geriye çekiş olmadı" dedi.
Yılmaz, İhtiyacından dolayı satanların bazen çok nadir fiyatta geri çekme yaptığını belirterek, kurdaki yükselişe rağmen yalı satmaya devam ettiklerini söyledi.
Yalının çok özel bir ürün olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Yalının bir ikincisi yok, 600 taneden bir tanesi... Eğer gerçekten alıcı aradığı nitelikte bir yeri bulursa, onu kaçırmamak adına kuru çok fazla önemsemiyor. Elbette pazarlık mevzusu olabiliyor ama, çok ciddi bir inişlere, fiyat kırmalarına sebep olmuyor" şeklinde konuştu.
Tüm boğaz hattında 50'ye yakın satılık yalı olduğu bilgisini veren Yılmaz, bunların küçüklü büyüklü yalılar olduğunu, yol yalılarının buna dahil olmadığının altını çizdi.
"Boğazda bir yalıya sahip olmak saygınlık anlamına geliyor"
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı ise İstanbul genelinde yaklaşık 600 yalı bulunduğunu söyledi.
Bunların 366 tanesinin tarihi eser niteliğinde olduğunu, kalanının kargir yalısı, bir kısmının da yol yalısı niteliğinde olduğunu belirten Yazıcı, bazı yalıların önünden zaman içinde yol geçmesinden dolayı yol yalısına dönüştüğünü anlattı.
Bazılarınınsa birden fazla bağımsız bölümü olan dairelerden oluşan yapılar olduğunu anlatan Yazıcı, "Bunlara da yalı dairesi diyoruz. Eğer ne kadarı hangi yakada diye söylememiz gerekirse neredeyse yarı yarıya olduğunu söyleyebiliriz. Bu yalıların bir kısmı iki üç asırdır tarihe direniyor" dedi.
Boğazda bir yalıya sahip olmanın saygınlık anlamına geldiğini ifade eden Yazıcı, "Yalı, alıcısının çok belli olduğu nezih bir kitleye hitap eden çok pahalı bir gayrimenkul türü. Bu noktada alıcının tercihleri çok önemli hale gelmekte. Kıyıda olup olmaması, rıhtımı olup olmaması ve en önemlisi kullanıcının oda ve yaşam tarzına hitap edecek şekilde binanın mimarisinin uygun olması tercih edilirlikte önemli. Bahsettiğimiz kişisel talepler yüzünden alıcıların seçenekleri daralıyor ve bu gayrimenkul türünün alım-satımını nadirleştiriyor" şeklinde konuştu.
Yazıcı, bir yalıyı satarken ve alırken alıcıların nelere dikkat ettiği ile ilgili şunları kaydetti:
"En önemli kriter yalının bulunduğu lokasyondur. Yalının baktığı cephe ve özellikle boğaz kıyısındaki kıvrımlardan dolayı güney ve güneybatı cepheli yalılar tercih edilmektedir. Kuzey cephesine bakan yalılar poyraz rüzgarından ötürü rutubetli ve nemli olmaktadır. Bu nedenle kuzey cepheye bakan yalıların bakım maliyetleri de yüksek olmaktadır. Yalıların eski eser olup olmaması, özellikle tarihi geçmişinin bulunması önemlidir. Bitişik nizam yalılara nazaran ayrık nizam yalılar tercih edilir.
Yalının önündeki akıntı hızının ne çok fazla ne çok az olması tercihte önemli bir kriterdir. Çok fazla olduğu takdirde önündeki rıhtıma teknenin yanaşması zor olacaktır. Akıntı az olduğu takdirde de denizin kirliliği sorun teşkil edebilmektedir. Bir diğer kriter de, yalının vapur iskelesine yakınlığı dezavantaj sağlamaktadır.
Bunlar haricinde yalı alım-satım işlemlerinde; restorasyon görmüş olması, arsa büyüklüğü, müştemilatının bulunup bulunmadığı, denize olan cephe uzunluğu gibi faktörler dikkate alınmaktadır. Yalının zeminin durumu ve sudan yıpranma oranı da alıcıların dikkat ettiği faktörler."