'Uçaktan iner inmez Yıldırım'ın infazı başlar'
Şike davasından ceza alan F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu'nun "kulüp üyeliklerinin tespiti" için açtığı davayla gündeme gelen, eski yönetici Recep Özcan'dan şok iddia...
'Azizbahçe' bitti, 'paralelbahçe' kurdular. Sözün bittiği yerdeyiz. Yargıtay'ca şike ve örgüt cezası onanan bir başkana 'onursal başkanlık payesi vereceğiz' ve 'büstünü diktireceğiz' diyen, yasalardan, F.Bahçe tüzüğünden habersiz ve miadını doldurmuş bir divan başkanına sahip olmakla sözün bittiği yere geldik. CAS kararını 'İsviçre'de bir dernek' diye yorumlayan hukuk ulemaları eğer zekaları yetiyorsa Yargıtay için de 'Ankara'da bir dernektir' desinler!
6222 sayılı yasanın 11. ve 18. maddelerini iyi okumak gerekir. Bu maddeler çok açıktır. Kesinleşen hüküm nedeniyle mahkum olanlar hiçbir spor faaliyetine izleyici olarak bile katılamazlar. Dolayısıyla F.Bahçe Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım'ın başkanlığı Yargıtay kararının kamuoyununa açıklandığı an itibariyle düşmüştür.
Öte yandan bilgi kirliliğine neden olan bazı kulüp yöneticilerinin yaptığı açıklamaları da hayretle karşılıyorum. F.Bahçe Spor Kulübü tüzüğünün 35. maddesi 3. fıkrası gereği eski başkan hiçbir şekilde yönetim kurulu toplantılarına katılamaz. Burayı yöneticilerin çok iyi okuması lazım. Öte yandan yöneticilerin ve eski başkanın 'Yargıtay'ın kararını tanımıyoruz' beyanları, 'Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımıyoruz' anlamına da gelir. Dolayısıyla bu Türk Ceza Kanunu'nun 215. maddesinde yer alan suçun işlenmesidir. Suç ve suçlu övülmüş ve korunmuştur. Bu açıklamalar Anayasa'nın 'Herkes yargı kararlarına uymak zorundadır' temel ilkesine aykırı olduğu gibi hukuka ve yargıya olan güveni ve inancı sarsmaktır, bu da ayrı bir suç konusudur.
Yargıtay'ın onama kararının ardından infaz meselesine gelince, Bilindiği üzere 3 yılı aşkın cezalar Yargıtay'ca onandığında ve bu onama kararı kamuoyuna açıklandığı anda UYAP üzerinden kararı veren mahkemece ve asayiş birimlerince anında ekranda görüntülenir. Asayiş birimlerinin ekranlarına düşen onama kararları gümrük giriş ve çıkış kapılarının güvenlik birimlerince resen uygulanmak zorundadır. Bir örnek vermek gerekirse hepimizin başına gelmiştir. Şehirlerarası yollarda otomobil kullanırken trafik ekiplerince kontrol edilen sürücülerin GBT kayıtları anında görüntülenir. Eğer o sürücü hakkında bir hüküm var ise kontrolü yapan ekip tarafından en yakın savclığa çıkarılır. Buradan anlaşılacağı üzere o kontrol ekibinin elinde ve ekranında bir yakalama emri yoktur. Bu basit bir örnektir.
Sonuç olarak Aziz Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girdiği anda pasaport kontrolü sırasında ilgili güvenlik birimlerince infazın gerçekleşmesi için en yakın Cumhuriyet Savcılığı'na teslim edilecektir. Şu veya bu nedenle giriş sırasında bu durum gözden kaçacak olursa Aziz Yıldırım'ın Türkiye'de katılacağı söylendiği yönetim kurulu toplantısına veya bir TV kanalında yapacağı söylenen açıklamalar sırasında güvenlik birimleri hüküm giyen eski başkanı oradan alır ve infaz başlamış olur.