Kaf- Kaf Beşiktaş'ı parçaladı!

SON 32’de iki temsilcimizi karşı karşıya getiren maçı tek cümleyle özetleyecek olsak ‘Engin Atsür, Karşıyaka’ya karşı’ ifadesi yeterli olur. Kerem Tunçeri’den yoksun çıktı siyah-beyazlılar, Karşıyaka karşısına. Bu ifade biraz eksik kalıyor. ‘Çok iyi hazırlanmış, çok konsantre, işini şansa bırakmayı düşünmeyen Karşıyaka karşısına’ demek daha doğru.

İZMİR temsilcisine, siyah-beyazlılar Engin ve Bayramovic’le yanıt vermeye çalıştı. 16-29 biten ilk çeyrek sonrası benzer tablo vardı yine sahada. Temposuyla şut yüzdesi doğru orantılı yükselen Karşıyaka, Gabriel başta olmak üzere, Dixon ve Strawberry’nin sayılarıyla devreye 2:27 kala farkı 16 sayıya çıkardı (30-46). 39-54 tamamlanan devrede, Beşiktaş’ın potasında gördüğü 54 sayı 10/19 gibi bir 3’lük yüzdesinin etkisiyle de olsa Karşıyaka 14 asistle de top paylaşımını ne kadar iyi yaptığını gözler önüne serdi.

İkinci devreye de iyi başlayan konuk ekip, zorlanmadığı bir 3. çeyrek oynadı. Diebler ve Palacios’un art arda sayılarıyla 5:23 kala 23’e çıkan fark, Erkan’ın sayılarıyla 25’e çıktı. Çaresiz görüntüdeki ev sahibi adına direnç ortaya koyan tek isim olan Engin Atsür’ün çabasının yeterli olmadığı 3. periyod 61-84 sona erdi.

HİÇ DE KOLAY DEĞİL...

BAŞTAN sona kontrolü elinde tutan Karşıyaka adına durum son çeyrekte de değişmedi. Bir ara hücumda tempoyu düşürmüş görünseler de siyah-beyazlıların ayağa kalkmak adına bulunduğu hemen hemen her girişimine 3’lükle yanıt verdiler.

UFUK Sarıca’nın ekibinin her parçasından faydalanıp katkı aldığı maç 77-105 Karşıyaka üstünlüğüyle sona erdi. Lofton’un kilitlenip, Engin’in yorulduğu anlarda “Kerem Tunçeri olsaydı...?” diye başlayan cümleler akıllara gelse de bana göre skoru belki ama sonucu değiştirmezdi. Çünkü Beşiktaş’ın yetersiz görüntüsü bir yana, İzmir ekibinin arzusu karşısında dün gece maç kazanmak hiç de kolay değildi.