Futbol
Basketbol
Voleybol

'Bu takımın en önemli kaybının Hasan Çetinkaya olduğunu düşünüyorum'

Sports Digitale'e yaptığı özel açıklamalarla Fenerbahçe camiasında bir hayli dikkat çeken Aykut Kocaman "Ali Bey'in 'Aykut Kocaman'ı göndermek hataydı' sözlerinin samimi olduğunu düşünmüyorum, eğer böyle olsaydı, bu büyük hata Hasan Çetinkaya için de geçerli" ifadelerini kullandı.

ABONE OL
Vatan Haber

Eski Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Sports Digitale'e konuşan Kocaman, sarı-lacivertli takımın başkanı Ali Koç hakkında çarpıcı kelimeler kullandı.

1 SÜPER LİG 3 TÜRKİYE KUPASI

Kariyerinde Fenerbahçe, Konyaspor, Başakşehir, Ankaraspor, Malatyaspor ve İstanbulspor'u çalıştıran Aykut Kocaman, Fenerbahçe ile 1 Süper Lig, 2 Türkiye Kupası zaferi yaşamıştı. Kocaman son kupa zaferini ise Konyaspor ile Türkiye Kupası'nda yaşamıştı.

Son çalıştırdığı kulüp olan Başakşehir ile 29 maça çıkan ve 2 Ekim 2021 günü görevinden ayrılan Aykut Kocaman, bu 29 maçı 1.14 puan ortalamasıyla tamamlamıştı.

FENERBAHÇE'DEKİ BAŞARILARI

Başarılı teknik adam Aykut Kocaman, Fenerbahçe ile müthiş bir seri yakalayıp 2010-2011 sezonunda Trabzonspor'u averajla geçip lig şampiyonu olmuştu. Kocaman Avrupa'da ise 2012-2013 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'nde C grubundan çıkmayı başarmış, play-off turunda Bate Borisov'u elemişti. Daha sonra sırasıyla Viktoria Plzen ve Lazio'yu saf dışı bırakan Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe, yarı final görmüştü. Deplasmanda oynanan mücadelede Sarı-Lacivertliler elenmişti. Ayrıca da İstanbul devine uzun bir aradan sonra Türkiye Kupası zaferini getiren Kocaman, camiada unutulmaz bir isim olarak hafızalarda yer edinmişti.

İşte Aykut Kocaman'ın açıklamaları...

'HEM KIRGINLIĞIM HEM KIZGINLIĞIM VAR'

2017-18 sezonundan kaynaklı Fenerbahçe camiasına ve taraftarlara bir kırgınlığı olup olmadığı sorusunu cevaplandıran Aykut Kocaman, "Tabii ki kırgınlığım var. Spesifik olarak taraftara yönelik değil ama genel olarak döneme ait, bunu özellikle yaratanlara ait kırgınlığım var. Belli bölümüne de şu anlanımda kızgınlığım var. Oğuz çok güzel tarif etmişti. O gün bir kişiyle ilgili sordukları zaman, 'İnsan sevdiğine kırılır, ben kızgınım' demişti o zaman. Hakikaten güzel bir tarifti o. Benim bu anlamda kırgınlığım tabii ki farklı ama kızgınlığım taraftarın belli bölümüne... Zihnim böyle çalışıyor çünkü. O gün de zihnim böyle çalışıyordu. Sanırım 3-3'lük Kayserispor maçından sonra taraftarın benimle arasındaki ilişki de zedelendi. En azından benim gözlemlediğim... Bunu kabul eder insanlar, etmez başka bir şey. Kayseri maçında 3-1'den 3-3'e gelince orada ciddi bir benimle taraftar arasında bir kırılma oldu. Ondan sonrasındaki süreçte devam etti. Bütün sezonu getirip ben Konyaspor maçına özellikle yani neden belli bölümüne kızgınımı söylüyorum. Taraftarlığı anlıyorum. Tamamen hayatım bu işin içinden geçti. 6-7 yaşımdan beri topun etrafında geçti her şeyim. Bütün dünyam bu. Gözlemlerim, biriktirdiklerim ve benzeri şeyler... Bir Fenerbahçeli olarak ve faydalılık hali için şunu söylüyorum ki son Konyaspor maçında 3 takım şampiyonluk hevesi ve isteğiyle son haftaya giriyor. Maç oynanıyor. Maç oynanırken taraftarın bir desteği vardı. Maçı kazanırsak çünkü diğer sonuçlara göre... Ama diğer sonuçlardan bir tanesinde Galatasaray'ın öne geçmesiyle istediğimiz gibi olmama olayı ortaya çıkınca stadyumdaki elektrik tersine döndü. 2010-11 sezonunda teknik direktörlük görevini devralıp 2017-18 sezonuna kadar gelen süreçte, özellikle o kumpas olayından sonraki süreçte hep 2 Temmuz'a nasıl dönebilirizi düşünüyordum. Buradaki bütün hamlelerimde, birkaç tane transfer hamlesi, birkaç tane maçtan evvel... İşte bir tanesi Galatasaray kupa maçıdır. Hemen 10 gün sonra oynayacağımız Spartak Moskova maçı... Benim orada artık 2 Temmuz'a döndürecek Galatasaray'dan Süper Kupa'yı almamız değildi, bizim Spartak Moskova'yı eleyerek Şampiyonlar Ligi'ne kalmamızdı esas olan. Galatasaray maçı umurumda bile değildi o an. Bir Fenerbahçeli olarak Galatasaray maçı umurunda olmaz mı insanın? Yani söylemek istediğim umarım teşbihte hata olmaz. Esas amacım bütün bu süreçte bu kulübü tekrar 2 Temmuz'a tekrar döndürebilirizi düşünmekti. Hemen Konyaspor maçına dönüyorum tekrar. O gün de öyle ya da böyle kazanırsan maçı, Şampiyonlar Ligi'ne çıkış umutlarını, yükselme umutlarını, gitme umutlarını cebinde taşıyorsun. Senin elinde en azından. Ama üçüncü olursan o da yok. Kardeşim bizim büyük taraftarlarımız önce kazan, maçı bitir. Sonra Aziz Yıldırım mı gidecek, Aykut Kocaman mı gidecek ona karar ver. Esas burası en önemli tarafı. Yani benim kırgınlığım sezon içinde tabii ki oldu ama kızgınlığım esas burayadır. Burayı anlayamadığı zaman taraftar o zaman o öfke, öfkenin de belli bir ölçüsünü kaybetmediği zaman çok büyük faydası vardır ki hareketlilik sağlar, diri tutar, yukarı çıkarır. O öfkeye çoğu zaman da ihtiyaç var. Ama öfke, yakıp yıkmamalı. Orası Fenerbahçe'yi yakıp yıkacaktı. O yüzden kızgınlığım yoksa şey değil ama döneme ait kendi içimde kırgınlıklarım var" ifadelerini kullandı.

'2017-18'DE ÇOK GÜÇLÜ BİR TAKIMIMIZ VARDI

Fenerbahçe'nin her dönem çok kaliteli kadroları olduğunu ama 2017-18 sezonunda uyum ile çok güçlü bir kadro yakaladıklarını belirten Kocaman, "Şöyle bir geçmişe dönüp baktığım zaman mesleki anlamda önemli hatalarımdan bir tanesinin 2012-13 sezonunda ayrılmak olduğunu söyleyebilirim. Çok çok güçlü bir takım vardı. Kuvvetli bir takım vardı ve kuvveti şundan kaynaklanıyordu; güçlü kadrolar bugünkü de dahil olmak üzere Fenerbahçe'de her zaman vardı ama en büyük güç, onları uyumlu hale getirmek. Yani 10 birimi 13 birim, 14 birim üretebilecek hale getirdiğiniz zaman güç haline geliyor. Yakın tarihin en kuvvetli kadrosuydu. Bu kuvvetliyi çok kalite anlamında değil ama bu kadar uyumlu ve güç üreten bir kadro yoktu. Benim geçmişe dönüp baktığım zaman ciddi hatalarımdan bir tanesi. Bence Fenerbahçe için de kırılma anlarından bir tanesi. Benim görüşüm olarak söyleyebilirim" dedi.

O dönemde Fenerbahçe'de kalmak isteyip istemediğine ilişkin soruyu yanıtlandıran deneyimli çalıştırıcı, "2017-18'de de sezonun ikinci yarısında özellikle uyumlu kadroyu yakalamıştık. Belki 2012-13 kadar kalite açısından yukarıda değildi ancak uyum açısından çok uyumlu bir kadro yakalanmıştı. Yani her antrenörün bence hayalidir. Bütün çalışmalarımız o uyumu yakalayacak takım. O nedenle benim yapmam gereken şey ayrılmaktı. Hiç olmazsa dedim %1 bile ihtimal varsa... En azından rüzgar da gözüküyordu, gideceğimin, kararın ne olacağını aşağı yukarı tahmin ediyordum. Ama bu sefer en azından, '%1 bile olsa şansın 'Kendin karar verme Aykut' diye kendime bir telkinde bulundum, o yüzden durdum. Çünkü o uyumlu takımı yakalamak bizim işteki en zor işlerden bir tanesi. Bu duygularla Ali Bey ile görüşmelerimiz oldu. Pazar günü kongre yapıldı, biz 5 gün sonra cuma günü görüştük. Cumartesi Comolli ile görüştüm, pazar günü tekrar Ali Bey ile baş başa 2-2.5 saatlik bir görüşmemiz oldu. Konuşmaların içeriğine girmeyeceğim. Bir tanesi 4 kişi arasında yapılan konuşmaydı, bir tanesi de bire bir konuşmaydı fakat bunlarla ilgili söyleyeceğim şeyler polemik konusu olur, yanlış tarafa doğru gidebilir. Son derece kuvvetli bir takımım olduğunu düşünüyordum. O düşüncelerime uygun bir konuşma yaptım" ifadelerini kullandı.

'BU DENKLEMİN İÇİNDE OLMADIM, OLMAYACAĞIM'

O gün için 2-3 transferle yola devam etmek gibi bir kararı olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlandırırken Aykut Kocaman, bugün Fenerbahçe'nin teknik direktör arayış sürecine dikkat çekti ve bunun tamamen dönemsel bir tesadüf olduğunu ve bu denklemin içinde yer almadığını belirterek, "Bu biraz mali portreye göreydi. Çünkü Ali Bey'in ilk sorduğu soru oydu. Ben de eğer mali sıkıntılar varsa şu durumda şöyle olabilir, bu durumda böyle olabilir diye birkaç parçaya bölerek anlatmaya çalıştım ama bir taraftan da atlıyordum onu da söylemem lazım. Şunu düşünmüyorum. Önce şunu belirteyim. Şu anda Fenerbahçe'nin antrenör aradığı günde konuşmalarımız denk geldi. Ben, bu denklemin içinde asla olmadım ve olmayacağım da zaten. Onu söylüyorum. Bu konuşmalar, tamamen ve tamamen son 1-1.5 yıldır çeşitli şekilde konuştuğumuz şeylerin biraz zamanı da geldi sezon sonunda konuşalım şeklinde yaptığımız dönemsel bir şey oldu. Çünkü ufak tefek birtakım konularda en azından bugüne kadarki birikimlerimle bir şeyleri anlatmaya çalışırken son 1.5 yıldır kendime yarattığım huzur ortamının içinde sarsılmak istemiyorum yani. Durup dururken değmeyecek ağızların sonuçta malzemesi olmak istemiyorum. Esas derdim bu. Böyle bir şey yok. Bu söyleyeceklerim de bu şekilde anlaşılırsa sevinirim" ifadelerini kullandı.

'ALİ KOÇ'UN SÖZLERİNİN SAMİMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'

Ali Koç'un 2017-18 sezonu sonunda kendisini göndermeyi hata olarak gördüğüne ilişkin sözlerine değinen Kocaman, "Buradan şimdi tekrar oraya gidiyorum. Ali Bey'in 'Aykut Kocaman'ı göndermek hataydı' sözlerinin artık çok samimi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü şundan dolayı söylüyorum eğer böyle olsaydı, bu büyük hata, ben, Hasan için de geçerli. Ben bu takımın en önemli kaybının Hasan Çetinkaya olduğunu düşünüyorum. Hafıza taşıması lazım bu kulüplerin. Şunun adamı, bunun adamı, şöyle, böyle diye olmaz. Bunlar zaten çok ağır suçlamalar. Bizim gibi insanlar da her yerde söylediğim gibi bulunduğumuz kulübe, her kulübe büyük aidiyet duygusuyla sahip çıkmaya çalıştık ki Fenerbahçe'de bunun farklı olması mümkün değildi. Hasan için de geçerliydi. Çünkü Ali Bey, Hasan için de aynısını söyledi. 'Pek çok taşı yerinden oynatmamız gerekiyordu' dedi. Ben bunun çok samimi olduğunu düşünmüyorum" dedi.

'HER İSİMDEN BAHSEDİLDİ SADECE BİR KİŞİNİN İSMİNDEN BAHSEDİLMEDİ'

Sözleri samimi bulmama noktasında Fenerbahçe'de son dönemde herkesin teknik direktörlük için adı geçerken kendisinin isminin geçmemesine ilişkin ise Aykut Kocaman, "Bu kadar kriz ortamında... 5 senedir herhalde Uruguay'dan, Arjantin'den, Türkiye Ligi'nin her isminden bahsedildi ama bir kişinin isminden bahsedilmedi. Aykut Kocaman'ın isminden bahsedilmedi. Eğer bu bir hata olarak görülüyorsa bu hata olarak düzeltilmeliydi. Tekrar söylüyorum ben bu denklemin içinde yokum bu başka bir şey. En azından kullanılan cümlelerin en azından kendi adıma söylediğim sözlerde düzeltmeler yaparken gideceği bir yer var veya arkası var dikkat ettim bütün hatalarıma rağmen ama burada bu cümlemin doğru olması için hemen sağlamasının olması lazım. 100'lerce isim geçerken örneğin Aykut Kocaman'ın ismi geçmiyorsa orada... Yakın tarihe bakıldığı zaman sadece bugünden anlamanın olanaksız olduğunu tahmin ettiğim dertli günlerin içindeyken dahi bu kulüp 8 kulvarda yarışmış benim zamanımda sadece 1 tanesi hariç hepsinde final görmüş. Yani bırakın 'ben şuydum, ben buydum' bırak ama bu kadar yüzlerce insan aranıyorsa ve bu da bir hataysa eğer buradan yola çıkarak söylüyorum, samimiyet sorgulaması yapıyorum sadece burada, içtenlik sorgulaması yapıyorum burada bir hata düzeltmesi olması gerektiğini düşünüyorum burada. Bunun da doğru olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

Diğer Haberler

  1. Beşiktaş-Göztepe maçının VAR hakemi Erkan Engin oldu
  2. Formula 1'de Max Verstappen 4. kez şampiyon!
  3. Milli ara dönüşü Beşiktaş'ın konuğu Göztepe! Kritik maçın heyecanı Şampiyon Oranlarla Misli'de
  4. Misli’den günün şampiyon tercihleri
  5. Misli’den günün oyuncu bahisleri! Dani Olmo ve  Zeki Amdouni dikkatleri çekiyor…
  6. Günün en çok oynanan maçları
  7. Günün en çok oynanan maçları
  8.  Uluslar Ligi'nde Hırvatistan'ın konuğu Portekiz! Maçtan tüm detaylar, muhtemel 11'ler ve Misli ile Şampiyon Oranlar burada...
  9. Süper Çarkıfelek'te tam 20.000 katı kazanç! 10’TL’ye 200 bin TL kazandı!
  10. İlk yarı skorunu tahmin etti, 37 oranla 125 bin 811 TL kazandı!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.