Emir Sarıgül: Kararlı ve uyumlu yönetim olmak zorunda!

Açıklamalarda bulunan Sarıgül, Başkan Dursun Özbek'in 7 gün 24 saatini Galatasaray'a verdiğini ifade ederken, Ünal Aysal dönemi ile bugünkü dönem arasındaki farkları da anlattı. Emir Sarıgül'ün DHA'ya verdiği özel röportaj şöyle:

SAYIN BAŞKAN 7 GÜN 24 SAATİNİ GALATASARAY'A VERMEKTEDİR

"Galatasaray'da Sayın Başkan 7 gün 24 saatini Galatasaray'a vermektedir. Yönetim kuruluna baktığım zaman değişik ve çatlak sesler çıkıyor. Bu da kararsız, uyumsuz ve verimsizliği gösteriyor. Bunun futbol takımına önemli etkileri var. Çok fazla detaya girmeye gerek yok. Sayın Başkan'ın özverisini çok iyi biliyorum. Trabzonspor gibi önemli bir maça bir yönetici gidiyorsa zaten mali kongreden sonra herkesin şapkasını önüne alıp, düşünmesi lazım."

BASIN ÖNÜNDE GALATASARAY'I TARTIŞIP, KULÜBÜMÜZE VE CAMİAMIZA ZARAR VEREMEYİZ

"Bizim kişilerle bir problemimiz asla olmaz. Alp Yalman da eski kulüp başkanımızdır. Kendisi öyle bir takdirde bulundu. Nazifoğlu ile ilgili yine söylüyorum. Kişilerle asla problemimiz olamaz. Galatasaray'ın yönetim kurullarından, sportif A.Ş'den istifa da edebilirsiniz, göreve de gelebilirsiniz, ama etik olarak Galatasaray'ı Galatasaray'ın içinde konuşmak önemli. Mali kongrelerimiz, divan toplantılarımız var. İstediğimiz zaman Galatasaray başkanlarına ve yöneticilere ulaşabiliyoruz. Basın önünde Galatasaray'ı tartışıp, kulübümüze ve camiamıza zarar veremeyiz."

ÇİLEKLER İÇİN KARARLI VE UYUMLU BİR YÖNETİM OLMASI LAZIM

"Çilekler için kararlı ve uyumlu bir yönetim olması lazım. Liderin vizyonu çizmesi lazım. Ünal Aysal dediğiniz zaman dünyada tanınırlığı, vizyonu ve Galatasaray'a kattıkları tartışılmaz. Ünal Aysal başkan yaptığına inanan, inandığını yapan bir başkandı. Bugün Drogba, Sneijder, Muslera, Melo diyoruz. Bunlara bizler vesileyiz. Bunları yapan Ünal Aysal'dır. Bugün Drogba sadece Galatasaray'a gelmedi. Türkiye'nin de marka yüzü oldu. Bunlar Ünal Aysal gibi vizyonu olan bir kişi sayesinde oldu."

KESİNLİKLE GALATASARAY YÖNETİM KURULUNU İBRA ETMELİYİZ

"Biz Adnan Polat Başkan döneminde, biliyorsunuz o günü birlikte yaşadık. Daha sonra başkana iade-i itibar yapıldı. Ama içimizde kanayan bir yaradır. Nedeni, bizler camiamızı içeride tartışabiliriz, ama kol kırılır, yen içinde kalır. Adnan Polat Başkan'ın nasıl üzüldüğünü gördük, çünkü çok özverili bir insandı. Bundan dolayı bunu yaşamış biriyim. Şu an kendi çevremdeki genel kurul arkadaşlarımla da konuşuyorum. Cumartesi günü Sayın Başkan ve yönetimine saygı çerçevesinde tavsiyelerimizi yapabiliriz, ama kesinlikle Galatasaray yönetim kurulunu ibra etmeliyiz."

ÜNAL AYSAL DÖNEMİNDE GÜZEL BÜTÜNLÜĞÜMÜZ VARDI

"Bizim o dönemdeki başarımız, Ali Dürüst Başkan'ımın özverisi, Fatih Terim hocamın ve ekibinin çalışması ve taraftarın en sevdiği isim olan Sayın Ağabeyim Abdurrahim Albayrak'ın 24 saat Florya'da verdiği mücadeleydi. O dönemde Ünal Aysal Başkan, bizi branşlara bölmüştü. Ben gayrimenkul alanında faaliyet gösteriyordum. Yaptığımız çalışmalardan biri Mecidiyeköy'deki proje idi. 0'dan bir proje aldım ve Sayın Dursun Özbek ve yönetimine teslim ettik. O dönemde güzel bütünlüğümüz vardı. Deplasmana 15 kişi giderdik. Takımı yalnız bırakmıyorduk. Bu yüzden teknik ekip mutlu oluyordu. Teknik ekip mutlu olduğu zaman, oyuncu motive oluyordu. Bu şekildeki motivasyon sahaya yansıyordu. Bugün Trabzonspor maçına 1 yönetici gidiyorsa, Dursun Başkan'ı zora bırakıyorlar."

MEVCUT BİR YÖNETİM VARSA SEÇİM KONUŞMAK DOĞRU OLMAZ

"Mevcut bir yönetim varsa seçim konuşmak doğru olmaz. Ben Ünal Aysal Başkan ile göreve geldim. Daha sonra Duygun Yarsuvat Başkan'a zamanında bu görev verilmişti. Ama Ünal Aysal Başkan ile geldik, onunla ayrıldık. Şu an hazırlık var demek çok yanlış, ama ben Galatasaraylılara şunu söylemek istiyorum. Ünal Aysal Başkanın Galatasaray sevgisini çok iyi biliyorum. Ünal Aysal Başkan günün büyük kısmını, Galatasaray yönetimine nasıl katkı sunarız diye çalışıyor. Mesela Florya şimdi taşınıyor. Bizim Gaziaosmanpaşa projemiz vardı. Florya'yı oraya nasıl taşırız projemiz vardı. Galatasaray'da görev istenmez, görev verilir. Bizler yönetimin içinde, dışında da olsak katkı vermeye devam edeceğiz. Zamanın ne getireceğini, yönetim kongre kararı alır mı, almaz mı onu görüp, tekrar oturup tartışacağız hep beraber."