Beni zorla yolladılar
"Bende hâlâ gitmedim, gönderildim hissi hakim... Kalmamı kimse istemediği için Kobe'ye transfer oldum. Beşiktaş'ın yaşadığı çöküşte ise en büyük hata bizim."
Beşiktaş'tan 4.5 milyon dolara Japonya'nın Vissel Kobe kulübüne transfer olan İlhan Mansız, ameliyat olduğu İtalya'da "Bende hâlâ sanki gitmedim, gönderildim hissi hakim. Beşiktaş'ta, kalmamı hiç istemediler gibi bir tutum vardı" dedi. Geçirdiği ameliyat sonrası İtalya'da tedavi gören ve koltuk değnekleriyle yürüyen İlhan, Japonya'ya gitmesi için yönetimin antrenör Feyyaz Uçar'ı bile araya soktuğunu vurgulayıp Beşiktaş'tan kopuşunu şöyle anlattı:
"Feyyaz'ın Japonya'dan bir arkadaşı telefon açıp, orada çok sevildiğimi söyledi. Ben Japonlar'a devre arasından önce gelmek istemediğimi söylemiştim. Ama kalmamı kimse istemediği için gitme kararı aldım
Para için gitmedim
Japonya'ya transferimin ardında sadece para yatmıyor. Yaşım 28. Takımdakiler ve yöneticiler, soyunma odasındaki hırsımı, saha içindeki oyunu görünce şaşırıyor. Yıldız psikolojisinde birisi olsam, idmanlar ve maçlarda işimi yapar, paramı alırım. Bir anımı anlatayım:
'İlk lig maçımızı kendi evimizde oynadık. 45 bin seyirci vardı. Maçı kazandık ve soyunma odasına başkan geldi, galibiyet primini 1500 dolar olarak açıkladı. Ben de Japonca "Pintiliğin ne anlamı var başkan? Arttır primi" dedim.
Bunun tek nedeni, yaş ortalaması 23 olan gençleri biraz daha motive etmekti. Başkan da zaten bu sözümün altında kalmadı.'
Samsun maçı başlangıç
Beşiktaş'ta son maçım, Samsunspor ile oynadığımız ve 4 arkadaşımla birlikte kırmızı kart gördüğüm karşılaşma oldu. Kötü gidişin genel nedeni Samsun maçı değil. O, sadece bir başlangıç olabilir. Nedenini bizim de bilemediğimiz bir bir düşüş başladı. Aslında en büyük hata bizimdi. Öncesinde ve maçta çok gergindik. O gerginliği atabilsek, sonuçları öyle olmazdı. Kırmızı karta gelince... Keşke rakibime tekme atmasaydım. Allah'tan sakatlık olmadı. Topu elle kesip ya da formasından çekip kırmızı kart görebilirdim
Ters biriyim
Değişik bir karakter yapım vardır. 'Yap' denildi mi, mutlaka tersini yaparım. Japonya'ya ilk geldiğimde, yöneticiler beni motosikletlerle ilgilenirken görüp uyardılar. Ertesi gün soluğu Harley Davidson'da alıp, hemen sipariş verdim. Bu arada Türkiye'yi ve takım arkadaşlarımı çok özledim. İstanbul'daki dostlukları hiçbir yerde bulamam. Buradaki futbol kültürü ile Türkiye birbirinden çok farklı. Türkiye'deki gibi coşkulu değil ama kaliteli taraftar topluğu var. Kaybedince bile alkışlama lüksü var. Gelip sonuç ne olursa olsun bizden imza istiyorlar. Bunu Türkiye'de bile yaşamadım.
Japonya'da en önemli spor beyzbol. Futbolu öne çekmeye çalışıyoruz. Ben de bu gelişimin içinde olmaktan mutluyum. Ben, kaptanımız ve 2 oyuncu valiye ziyarete gittik. Vali bizi sıcak karşıladı. Sohbet sırasında 'Sizi çok seviyorum ama kümede kalın, bu bana yeter' deyince aklımı oynatıyordum
4 hafta sonra hazırım
Japonya'daki ilk maçımda sakatlandım ve hayatımda 3. kez operasyon geçirdim. Bu sakatlık yönetimini de şoke etti. Ameliyat sırasında yanımda kulüp yetkilileri bile vardı. Operasyon öncesi doktorlar 2-8 ay arasında top oynayamayacağımı söylüyordu. Ama bu süreyi 4 haftaya indirdik. Şu anda değneklerle yürüyorum. 2 gün sonra değnekleri atacağım. 4 hafta sonra da idmanlara başlayacağım. Bu arada Tevfik Lav'ın ölümünü büyük üzüntüyle öğrendim. Tevfik Lav'a Tanrı'dan rahmet, acılı ailesine de başsağlığı diliyorum."