Aziz Yıldırım'dan flaş açıklamalar

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, katıldıkları bir programda gündeme dair açıklamalar yaptı. Neymar transferiyle söze başlayan Aziz Yıldırım, “Fransa’da bir futbolcuya 222 milyon Euro veriyorlar. Bunun FFP’yle ne alakası var. Bütçenin yarısı olarak gösteriyorlar. Sponsor adı altında devlet destek oluyor. Devlet destek olmasa kim forma için 150 milyon Euro reklam verir. Legal olmayan hiçbir gelir, şirketlere ve derneklere giremez. Legal girişin de kabul edilebilir olması lazım. Ben gidip 500 milyon Liralık forma alırsam, bu tartışmaya açık. 222 milyon Euro’luk transfer de araştırılacak. Ancak burada devlet adeta gücünü gösteriyor. Eskiden 3, 5 milyon Euro bonservisli oyuncular alabiliyordunuz. Şimdi artık 15 milyon Euro’nun üzerinde bonservisler. Bir üst kategori oluyor bu. Bunun en üstü ise 100 milyon Euro’lar. Artık değerler değişti ve bunun için sıkıntılar var. FFP’ye uyup uymamak kolay işler. Bunu zaten biz istedik. Biz buna uyalım ve kulübü borç batağına götürmemek için istedik. Biz oyuncular aldık ama oyuncu almasaydık da bizi anlaşmaya çağıracaklardı. Avrupa’nın bütün kulüpleriyle bu anlaşmaları yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Aykut Kocaman kendisini çok geliştirdi”

Değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu tekrar eden Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman’ın geri dönmesiyle ilgili olarak, “Aykut’un ben neden gittiğini de bilmiyorum. 3 Temmuz, Fenerbahçe’ye hem maddi, hem manevi zararlar vermiştir. Ben, Şekip Bey ve İlhan Bey, cezaevine gidince bir boşluk oluştu. Lider kadro şike suçlamasıyla hapisteydi. Bu dönemde Aykut Kocaman, Volkan Demirel, Ali Yıldırım, Ali Koç, Nihat Özdemir, Nihat Özbağ, ismini söyleyemediğim bütün arkadaşlar beraberlik içinde Fenerbahçe’yi kötü günlerinden iyi günlere taşımak için çalışma yaptı. Taraftar da ayrı tabi. 50 bin kadının maça gelmesi, Fenerbahçe’nin kaderini değiştirdi. FETÖ’nün bunu yaptığını zikrederek ayağa kalkmıştır Fenerbahçe. Aykut Hoca, belki de kendisinin almayacağı sorumluluklar aldı. Ama çok yıprandı ve ben gidiyorum diyerek gitti. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Burada da Fenerbahçe’nin menfaatleri için gerekenleri yaptık. En büyük transferimizin Aykut Hoca olduğu doğrudur. Ancak Aykut Hoca, 2011’deki Aykut Hoca değil. Kendisini çok geliştirmiş. Sahaya bakış açısı, olaylara bakış açısı, maddi durumlara bakış açısı çok gelişmiş durumda. Ben kendisinin artık daha başarılı olacağına inanıyorum” dedi.

“2 transfer bu hafta biter”

Yapılacak olan transferlerle ilgili konuşan Fenerbahçe Başkanı, “Antalya’da kongre üyelerine 4 tane transfer yapacağız dedim. Daha fazla oyuncuyla görüşüyoruz ama 4 tane oyuncu alınacak dedim. Parasal konuda herhangi bir sıkıntımız yok dedim. Forma reklamını önümüzdeki hafta halletmiş olacağız. Başka gelirlerimiz de var. Bunlar gelince bütçe belli bir noktaya gelecek. Taraftarların maça gelmesi ve başarı halinde forma satışı ile bütçe tamamlanır. Kullanılacak miktar 100 milyon Euro civarı. Şimdi böyle konuşulunca, futbolcunun menajeri ya da başka kişilerin tavrı değişiyor. 4 oyuncuyla görüşmemiz devam ediyor, bunlardan 2 tanesi bu hafta için gelir, 2 isim de önümüzdeki hafta gelebilir. Santrfor alacağız, orta sahada hücuma dönük oyuncu var. Sol bek olabilir” ifadelerini kullandı.

“Emre Mor için son teklifi dün yaptık”

Lucas Lima, Ben Arfa ve Emre Mor’la ilgili açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım, “Lucas Lima, Santos’un oyuncusu. Santos bu oyuncuyu satmak istemiyor ve aralık ayında mukavelesi bitiyor. Yüzde 70’i kulübün, yüzde 30’u şahısların yetkisinde. Santos şu anda satmıyor. Ben Arfa’nın kulübüyle 1 yıl daha sözleşmesi var. Bu sözleşmeye göre 11 milyon Euro brüt alacağı olduğunu, geçen yıldan da 2 milyon Euro brüt alacağı olduğunu söylüyor. Bunu aldıktan sonra herhangi bir kulüple konuşurum diyor. 1,5 sene önce İstanbul’a geldi menajerleri ve görüştük. Bütün şartlarda anlaştık ama Paris’e gidersem, gelmem dedi ve Paris’e gitti. Adam şu anda net 6 milyon Euro alıyor. Ben Arfa’ya da ihtiyacımız olursa, Lucas Lima’ya da ihtiyacımız olursa, şartlar da uygun olursa, transfer ederiz. Biz almaya karar verirsek alacak gücümüz var. Robin van Persie’de hayal kırıklığımız yok. İngiltere’ye maça gittik, 80 bin kişi kendisine bağırıyordu. Kalitesi tartışılmaz ama sakatlığı nedeniyle verim veremedi. Bu sakatlığını da bizim o zamanki İtalyan menajer Terranao bizden sakladı. Aykut hoca kendisiyle çok ilgileniyor. Emre Mor’a da 2 milyon Euro kiralama ve 8 milyon Euro da bonservis teklifi yaptık. Son teklifi dün yaptık ve bekliyoruz” dedi.

“Lens için bonservis ödeyemezdik”

Aykut Kocaman’ın Lens’i istediğini söyleyen Yıldırım, “Aykut hoca, şunu söyledi, geçen sene ne kadar alıyor, 2.3 milyon Euro. Bunun üzerine çıkın, transfer edebiliyorsanız gelsin dedi. Ama kriterler nedeniyle bonservisiyle alamıyorduk. Kjaer’i satana kadar sıkıntımız vardı. O dönemde bonservisiyle alamayacağımızı söyledik. Robin van Persie’yle Lens’in menajerlik şirketi aynı. 2.7 milyon Euro garanti ücret ve maç başı teklif ettik. Kiralık olarak alırız dedik. 4 milyon Euro istedi bizden. Sonra bunu 3 milyon Euro’ya kadar indi. Eğer kulüp kısmını çözebilseydik alabilirdik. Çok isteseydik de alırdık. Advocaat’ın verdiği raporda, kiralık olarak alın ama temelli alacaksanız sıkıntılı oyuncu dedi. Kulüp değiştirdi kendisi, hayırlı olsun” açıklamasını yaptı.

“Kombinede 20-25 bini buluruz”

Aykut Kocaman’ın taraftarı da hareketlendirdiğini söyleyen Aziz Yıldırım, “Aykut Kocaman’ın enerjisi taraftarları olumlu yönde etkiledi. 18 binden fazla kombine satıldı. Geçen sene bu rakam 17 bindi. Herhalde 20-25 bin arasını bulur bu sezon. Geçen hafta 18 bine yakın bilet satıldı. Havalardan kaynaklı olarak 4, 5 bin kombine sahibi maça gelmedi ama bu sezon 30 binin üzerine oynarız. Bir de iyi oynarsak, bu rakam 35 bin ortalamayı bulur diye düşünüyorum” dedi. Basketbolda da 7 bin kombinenin satıldığını söyleyen Fenerbahçe Başkanı, “Basketbolda sponsor ve deplasmanı çıkınca, 11 bin koltuğumuz var, şu ana kadar 7 bin kombine satılmış durumda. 23 locanın tamamı satılmış. Toplam salondan gelen 17.8 milyon TL. Bunun için bütün taraftarlara teşekkür ediyorum. Bütçe 30 milyon Euro. Bir kısmını Doğuş Grubu karşılayacak. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Geçmişte bazı branşlara ve futbola destek verdiler. 15 yıldır devam ediyor bu katkılar. Basketbolda birkaç sene içerisinde çok küçük bir bütçe açığıyla her sene şampiyon olan, her sene Euroleague’de Final-Four’a kalan bir takım olacak. Geçen sene 217 ülkede Fenerbahçe yazdı, İstanbul yazdı, Türkiye yazdı” ifadelerini kullandı.

“Avrupa’da küme düşen takımın stadı dolu”

Türkiye’de spor kültürü olmadığını ifade eden Yıldırım, “Türkiye’de spor kültürü yok. Biz maçı niye seyrederiz? Taraf olmayı holigan haline getiriyoruz. Avrupa’da takım küme düşerken stadı doluyor ve alkışlanıyor. Bizde bu yok. Başarılı olunca tribünler doluyor. Tersi olunca, dolmuyor. Alt sıralara oynayan takımlarda 10 bin kişilik stadı var, 500 kişi maça gidiyor. Başakşehir çok başarılı ama stadı hiç dolmuyor. Ancak Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gittiği zaman stat dolu gibi görünüyor. Bizde maça gidenler, deşarj olmaya gidiyor” dedi. Basketbolda gelirlerinin 3 milyon TL olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bu gelirin de çoğu lisans gibi masraflara gidiyor. Euroleague’e ortağız. Yüzde 7 sahibiyiz bir bu oluşumun. NBA’e yakın bir oluşum olacaksa, biz bunun için uğraşıyoruz. Obradovic zaten burada görevli. Çok sıkıntı olursa, biz o zaman Euroleague’e kayarız. Bunu zorlamanın gereği yok. Euroleague’i baltalamak için yapılıyor bunlar” diye konuştu.

“375 milyon Euro vergi ödedik”

Kulüpler Birliği seçimiyle ilgili olarak kendisinin ilgilenmediğini söyleyen Aziz Yıldırım, “Kulüpler birliği ile Şekip Bey ilgileniyor. Göksel Bey de 3 yıl elinden geleni yaptı. Özellikle bu yayın ihalesi konusunda. Kulüplerin sorunu yok. Kulüpler vergi ödemiyor, devletten para kaçırıyor sonra devletle pazarlık yapıp cezalarını sildiriyor. Bizler gibi kulüplerin en büyük sıkıntısı devlete ödediğimiz vergilerdir. 98 yılından beri devlete ödediğimiz vergi 375 milyon Euro. Bugün sinemaya vergi yok ama maçlara yüzde 18 vergi var. Devlet gelsin kulüpler konuşsun. Bu üstümüzdeki ağırlığı gelsin kendisi alsın. Bu süreçte kulüpler birliği vakfının kulüplerin sorunlarıyla ilgilenmesi lazım. Orası sadece futbolun konuştuğu yer olmamalı. Adaylığını açıklayan Dursun Bey’i de tebrik ediyorum. Devletin Fenerbahçe’ye şu ana kadar hiçbir katkısı yok. Maddi olarak bir şey almadık. Beşiktaş’a stat konusunda yardım ettiler, diğer kulüplere de etmişlerdir. Ama biz devletten para almadık. Ben Cumhurbaşkanı’na en çok FETÖ’den dolayı teşekkür ediyorum. Tabii diğer konular da vardır ama ben bu konudaki mücadelesinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.