Temizlik takıntısı kemik erimesi ve kırıklara yol açabilir
ABD'de yapılan ve geçtiğimiz günlerde Journal of Endocrinology and Metabolism dergisinde de yayınlanan bir araştırmaya göre, sabundan diş macununa, ağız temizleme suyundan çamaşır suyuna kadar pek çok antibakteriyel özellikteki temizlik maddesinde bulunan triclosan (TCS), kemik erimesine yol açıyor. 20 yaş üzeri bin 848 kadın üzerinde yapılan araştırmada, idrarında TCS'si yüksek çıkan kadınlarda, kemik yoğunluğunun aynı derecede azaldığı görüldü. İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, söz konusu etkinin menopoz sonrası kadınlarda, menopoz öncesi kadınlardan daha güçlü olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Hasan Aydın, tirclosan’ın birçok farklı üründe bulunduğunu belirterek “Antiseptik özellik barındıran tüm temizlik maddelerinin içerisinde triclosan var. Bu çalışma Amerikan Beslenme ve Sağlık Çalışma Araştırması’nın bir parçası olarak yapılmış. Triclosan, antiseptik özellik gösteren bir madde ve biz bunları aslında hijyeni artırmak için kullanıyoruz. Sabunlardan tutun da diş macununa, ağız temizleme sularına, çamaşır sularına kadar çok farklı temizlik ürününde bu madde var. Doğrudan her türlü temizlik maddesi yoluyla vücuda giriyor. Örneğin dişimizi fırçaladığımızda, ağzımızı çalkaladığımızda, vücudumuz doğrudan emiyor bu maddeyi. Ya da temizlik maddelerine doğrudan maruz kalarak soluyabiliyoruz. Doğrudan temas yoluyla vücuda girebiliyorlar, ciltten emilim söz konusu olabilir” dedi.
KEMİK ERİMESİ KANSERDEN BİLE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Kemik erimesi yani osteoporozun önemli bir sağlık sorunu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Aydın, “Toplumda görülme sıklığı yüzde 20 civarında. Bu açıdan ilk sırada aslında. Mesela kalp hastalıklarından, hatta kanserden bile daha fazla görülen bir hastalık osteoporoz. Yol açtığı sorunlar arasında en önemli şey aslında kırığa yol açması. Kemik kırıklarına, vertebradaki kırıklara yol açarak belde eğrilik, bel ağrıları, boy kısalmasına sebep oluyor. Kalça kırığı en tehlikelisi. Çünkü sonrasında ilk bir yıl içinde ölüm riski yüzde 20 civarı. Yani her 5 kalça kırığı geçiren hastadan birini kaybediyoruz demektir bu. Geriye kalanların yarısı da normal günlük yaşamına geri dönemez halde oluyorlar. Çünkü sadece kalça protezi konarak tedavi edilebiliyor. Ayrıca hastaneye yatışları gerektiriyor kırıklar. Bu da ülkedeki sağlık maliyetinin çok artmasını sebep oluyor. Osteoporoz toplumda zaten böylesine ciddi bir sağlık sorunu iken, üzerine bir de bu tür kimyasal maddelerin eklenmesiyle riski artırmış oluyoruz” diye konuştu.
ÇOK MECBURSANIZ MİKTARI AZALTARAK KULLANIN
Bu maddeye ne kadar çok maruz kalınırsa kemik erimesi riskinin o kadar arttığını belirten Prof. Dr. Aydın, “Çalışmada hem menopoz öncesi kadınlar hem menopoz sonrası kadınlar var. Ama etkinin menopoz sonrasında daha fazla olduğu tespit edildi. Bu durumda yapılması gereken şey aslında triclosan içeren temizlik maddelerini ya hiç kullanmamak veya firmaların triclosan’ı temizlik maddelerinin içerisinden çıkarması. Eğer kullanmaya mecbursak o zaman kontrollü bir şekilde, mümkün olduğu kadar az miktarlarda kullanacağız” dedi.
İÇERİSİNDE TRICLOSAN OLMAYAN ÜRÜNLER DE VAR
Prof. Dr. Hasan Aydın sözlerini şöyle noktaladı: “Aslında triclosan içermeyen antiseptik özellikteki temizlik maddeleri de var. Maliyetleri biraz daha yüksek oluyor tabii ki bunların. Ama bunlara talep arttıkça maliyeti de düşecektir. Bilinçli bir tüketici olmak istiyorsak aldığımız her türlü ürünün içeriğini okumamız gerekiyor. İçeriğinde triclosan bulunan ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmak şart. Triclosan kolay bulunan, maliyeti de son derece düşük olan bir antiseptik özellikteki madde. Dolayısıyla firmaların bundan vazgeçmemelerindeki temel nedenlerden biri bu. Ama bence firmaların da taşın altına birazcık ellerini koymaları gerekiyor. Bu işin aslında ciddiyetinin farkına varmaları ve triclosan’ı temizlik maddelerinin içerisinden yavaş yavaş çıkarmaları gerekiyor."