Meme kanserini tetikliyor!
.
Yapılan bilimsel araştırmalar erkeklerde yüzde 4, kadınlarda ise yüzde 7 oranında obezite kaynaklı kanserlerin geliştiğini ortaya koyuyor. Obez kişilerde meme, özofagus, pankreas, kolon, rahim, böbrek, safra kesesi ve tiroid kanserleri daha sık görülüyor. Obezite, özellikle menapoza girmiş kadınlarda meme kanserini riskini artırıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2014 yılı sağlık araştırmasına göre Türkiye’de obez bireylerin nüfusa oranı yüzde 19.9 olarak belirlendi. Araştırma kadınların yüzde 24.5’inin, erkeklerin ise yüzde 15.3’ünün obez olduğunu ortaya koydu. Medical Park Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Koray Topgül’e göre obezite başta meme kanseri olmak üzere çok sayıda kanser türünü tetikliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2007 yılında yapılan bir araştırmanın erkeklerde yüzde 4, kadınlar da ise yüzde 7 oranında obezite kaynaklı kanser geliştiğini ortaya koyduğunu aktaran Prof. Dr. Koray Topgül, obezitenin özellikle menapoza girmiş kadınlarda meme kanserini riskini artırdığını söyledi. Prof. Dr. Koray Topgül, obezite kaynaklı meme kanseri vakalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
KANSERLİ HÜCRE OBEZLERDE DAHA HIZLI ÇOĞALIYOR
Obez vakalarda özofagus, pankreas, kolon, rahim, böbrek, safra kesesi ve tiroid kanserlerinin daha sık görülür. Yaşamı sırasında obeziteyle mücadele eden ünlü İtalyan Tenor Luciano Pavarotti de pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybetmişti.
Obezlerde insülin ve büyüme hormonu seviyesi yüksektir. Yağ hücreleri leptin gibi bazı hormonların üretimini artırır. Hücre çoğalmasına katkı veren bu hormonlar kanserin de yayılmasını tetikler. Ayrıca obez kişilerde, subakut diyebileceğimiz, kronikleşmiş düşük yoğunluklu enfeksiyonlarda görülen, bağışıklık sistemini baskılayarak kanser hücrelerinin çoğalmasına neden olan bir durum söz konusudur.
GENÇLİĞİNDEN BERİ OBEZ OLANLARDA RİSK DAHA FAZLA
Meme kanseri gelişmesinde en önemli etken östrojendir. Kişinin östrojene maruz kaldığı dönemin uzun olması bir risk faktörüdür. Erken yaşlarda adet görmek ve geç menapoza girmek, östrojene maruz kalınan dönemi uzatarak meme kanseri riskini artırır.
Normalde kadınlarda menapoz döneminde östrojenin esas kaynağı olan overler (yumurtalıklar) hormon üretmez. Ancak obez kişilerde durum biraz farklıdır. Yağ dokusu bu dönemde ciddi anlamda östrojen üretir. Kişi ne kadar obezse yağ dokusundan da o kadar fazla ve uzun dönem östrojen salınımı olur. Dolayısıyla vücut aşırı östrojen etkisi altına girer ve bu durum meme kanseri riskini artırır. Bu risk erken yaşlardan (18-50) itibaren obez olan menapoz sonrası kadınlarda daha fazladır. Yani gençliğinden beri obez olan ve obeziteyi menapoz sonrasına da taşıyan kişilerde risk daha fazladır. Bu riskin beyaz (Avrupalı) kadınlarda daha fazla olduğu da yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
OBEZİTE AMELİYATLARI KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR
Son yıllarda bariatrik cerrahinin (obezite ameliyatlarının) obezite ile mücadele önemli bir rol üstlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Koray Topgül, “Yapılan araştırmalar bariatrik cerrahi sonrası kanser riskinin azaldığını ortaya koyuyor. Obezite ile mücadelede yaşam şekli değişikliği, spor ve diyet maalesef çok etkili yöntemler olarak karşımıza çıkmıyor. Bariatrik cerrahide ise kısa sürede ve etkili kilo kaybı sağlıyoruz. Obeziteye bağlı kanser riskini de azaltan bu ameliyatların çok önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Obezite cerrahisi estetik bir cerrahi değildir, obezite hastalığının tedavisi için uygulanır. Günümüzde aşırı şişmanlığın tek radikal tedavi şekli olan bu yöntemle obeziteye bağlı kanser riski de azaltılabilmektedir.” dedi.