Kapalı ortamlar zatürreye yol açabilir!
.
Kış ayları ile birlikte hastalıklar artmaya başladı. Özellikle soğuk havalarda kapalı ortamlarda fazla vakit geçirmek zatürreye davet çıkarıyor. Vücut direnci yüksek sağlıklı ve genç bireyler bu durumdan daha az etkilenirken yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve küçük çocuklar risk grubunda yer alıyor. Central Hospital’dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mübeccel Akman, Dünya Zatürre Günü sebebiyle zatürre ve zatürreden korunma yöntemleri hakkında bilgiler veriyor.
Yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar risk grubu Akciğer dokusunun iltihaplanmasıyla oluşan pnömoni yani halk arasında bilinen adıyla zatürre, dünyada ve ülkemizde ölüm nedenlerinden biridir. Hastalık bakteriler ilk sırada olmak üzere çeşitli mikroplar ya da kimyasallar nedeniyle akciğerde iltihabi bir sıvı birikmesi sonucu oluşur. Yaşlılar, kalp veya solunum yolu hastalığı olanlar, şeker hastaları, diyabetliler, bağışıklık yetmezliği bulunanlar, küçük çocuklar, sigara ve alkol içenler risk grubunda yer alıyor.
İyi havalandırılmayan kapalı ortamlardan uzak durun Çoğunlukla kış aylarında iyi havalandırılmayan kapalı ve kalabalık ortamlarda görülen bu hastalık; toplu taşıma araçları, okul, yurt, ofis gibi ortamlarda yayılır. Ayrıca tokalaşma ve elden ele dolaşan araçlarla da kişiden kişiye hızla bulaşabilir. Bunların yanı sıra gribin ilerlemesi sonucu da zatürre oluşabilir. Zatürreli hastalarda görülen en belirgin semptomlar; 40 dereceye varan ateş, koyu renkte balgam çıkarma, öksürük, vücutta titreme, halsizlik ve yorgunluktur.
Bu belirtilere dikkat Bu belirtilerin yanı sıra dikkat çeken ve mutlaka düzeltilmesi gereken bulgular da vardır. Bunlar; göğüs ve sırtta oluşan ağrı ve bu ağrının artarak kürek kemiğine kadar yayılması, şiddetli baş ağrısı-dönmesi, dudaklarda morarma ve uçuğa benzer yaraların çıkması, hızlı nefes alıp verme, bayılma hissi, susama ve çok idrara çıkmadır. Bu belirtilerin hepsinin bir arada olması gerekmez. Bunlardan bir kaçının olması bile zatürre olma ihtimalini gösterir. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden uzman bir hekime başvurulmalıdır.
Solunum anormalse tanı konulabilir Zatürre tanısı için hasta muayene edilirken akciğeri dinlenir ve solunum anormalliği olup olmadığı tespit edilir. Solunumda herhangi bir farklılığa rastlanırsa zatürre tanısı konulabilir. Bazen tümöral durumlar da bronşları tıkayarak zatürreye zemin hazırlayabilir. Bu sebeple özellikle ileri yaştaki ve uzun yıllar sigara içen hastaların mutlaka bu yönden de araştırılmaları gerekir. Ayrıca kan tahlili, akciğer röntgeni ve balgam incelemeleri ile de zatürre tanısı konulabilir.
Akciğer kanseri ile karıştırılabilir Zatürre, bazı durumlarda akciğer kanseri ile de karıştırılabilir. Bazen de her iki hastalık bir arada bulunabilir. Özellikle bronkoalveoler tipteki akciğer kanserleri röntgen sonuçlarında zatürreyi taklit edebilir. Tedavi edilmesine rağmen uzun zaman gerilemeyen zatürrelerde bu hastalıktan şüphelenilir. Aynı şekilde verem yani tüberküloz hastalığı da zatürre ile karıştırılabilir.
65 yaş üstü kişiler hastanede tedavi edilmeli Zatürre tedavisinde hastalığın şiddetine göre farklı tedaviler belirlenebilir. Hafif düzeydeki zatürrede antibiyotik, balgam söktürücü veya yumuşatıcılar kullanılırken; hastalığın ağır seyrettiği vakalarda ise hasta gözlem altına alınır. Zatürre genellikle 65 yaş üstü kişilerde ve altta yatan başka bir hastalığı olanlarda ağır geçer. Bu tip hastaların hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir. Hasta 7 ile 10 gün arası gözlem altında tutulur ve bu sürede gerekli tedavi uygulanır. Tedavi süresi hastanın durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Böyle bir durumda antibiyotik damardan sıvı olarak verilir. Ayrıca sağlıklı bir solunum için oksijen desteği de sağlanır. Tedaviye başlanıldığında genellikle birkaç gün içerisinde hastanın ateşi normale döner ve kişi kendini daha iyi hissetmeye başlar. Ancak hastalığın bulgularının ve akciğer röntgenlerinin düzelmesi biraz zaman alacağından tedavi sürecinde sabırlı olunması gerekir.
Zatürreden korunmak mümkün Zatürreden korunabilmek için öncelikle beslenme ve uyku düzenine dikkat edilmelidir. Özellikle kış aylarında iyi havalandırılmayan kapalı mekanlarda çok zaman geçirilmemelidir. Kapalı ortamlarda enfeksiyonların daha kolay yayıldığı asla unutulmamalıdır. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı bırakılmalı, mümkünse düzenli spor yapılmalıdır. Eğer varsa altta yatan kronik hastalıklar stabil düzeyde tutulmalı, uzman hekimin öngördüğü grip ve zatürre aşısı yaptırılmalıdır. Küçük çocuklara ise ilk 6 ay mutlaka anne sütü verilmelidir. Ne yazık ki ülkemizde çocukların sadece yüzde 10’u ilk 3 ay anne sütüyle besleniyor. Aşılama da zatürreden korunmada oldukça önemlidir. Boğmaca, kızamık ve tüberküloz zatürrenin en önemli etkenleri arasında yer aldığından düzenli olarak çocuğun aşıları yaptırılmalıdır. Yaşça daha büyük çocuklarda ise tüm çocukların aşılanmasına gerek yoktur. Sadece risk grubunda yer alan kronik hastalığı olan çocuklara aşı önerilir.