'Her günü son günüm gibi yaşıyorum'
.
Edna Campbell, 46 yaşında emekli bir basketbolcu. NBA’deki ikinci sezonundayken meme kanseri oldu. Hastalıkla savaşırken basket potalarıyla buluşmaya devam eden Campbell sahadan galip ayrıldı ve kanseri yendi. Kanserle 33 yaşında yüzleşen Campbell, her şeyin kıymetini artık daha iyi anladığını söylüyor ve ekliyor; "Her günü, hayatımın son günü gibi yaşıyorum.”
Meme kanseri farkındalığını artırmayı amaçlayan IIBCC-Breastanbul 2014 İstanbul’da yapıldı. Meme kanseri tanı ve tedavisinde umut veren gelişmeler, 50 ülkeden yaklaşık 600 katılımcı ile masaya yatırıldı, önemli gelişmelere imza atan bilim insanları hastalıkla mücadelede gelinen noktayı aktardı.
Dünyanın önemli spor organizasyonlarından olan FIBA Dünya Kadınlar Basketbol Şampiyonası ile eş zamanlı yapılan konferans, dünyanın en önemli meme kanseri uzmanları ve “survivorlar” (kanseri yenenler) açısından önemli bir paylaşım platformu oldu.
Meme kanserini yenen Amerikalı basketbolcu Edna Campbell de konferansın “survivorlarından” biriydi. Campbell, hastalıkla savaşı kazanmasındaki en önemli etkenin sevgi olduğunu söyledi: “Ben o dönemde çok şanslıydım çünkü basketbol oynuyordum, takımım; harika ve olağanüstüydü. Beni çok destekliyorlardı ve ihtiyacım olan her şeyi sağlıyorlardı. Böyle bir desteğe ve sevgiye sahip olmak muazzam bir duygu. Beni güdüleyen en önemli şeylerden biri buydu. Etrafında seni seven, seni destekleyen insanların olması bu dönemden geçmek için en yardım edici şey. İlaçlar zaten ne yapacaklarsa yapıyorlar ve yan etkileri neyse onları gösteriyorlar. Ailenin ve arkadaşların sevgisi çok önemli, bu sevgi ve destek bana güç veriyordu. Ve her gün uyanıp yüzümde bir tebessümle dışarı çıkmamı sağlıyordu.” Amerikan Milli Takımı ve WNBA’de oynayan basketbolcu emekli olduktan sonra da meme kanserine karşı mücadelesini bırakmadı ve kendi serüvenini anlatan ‘The Breast Cancer Recovery Manual’ (Meme kanserinden kurtulma rehberi) adlı kitabını yayımladı.
“KANSER OLUNCA HAYATIN KIYMETİNİ ANLADIM”
2001-2002 arasındaki tedavisinden sonra 2006’ya kadar basketbola devam eden ve “Sanırım kanser hayatımdaki en büyük değişiklik; her günü hayatımın son günü gibi yaşıyorum” diyen Edna Campbell, meme kanseriyle yüzleşen kadınlara, “Kanser teşhisi konulması hayatlarının sonu anlamına gelmiyor ama aynı zamanda her günlerini hayatlarının son günleri gibi yaşamayı ihmal etmemeliler” diye seslendi.
GENÇ YAŞTA KANSERE YAKALANMA ORANI TÜRKİYE’DE YÜKSEK
Breast İstanbul’un marka olmayı hedeflediğini söyleyen Onkolog Prof. Dr. Gökhan Demir ise, “Çünkü meme kanseri Türkiye için önemli bir sağlık problemi. Genç yaş meme kanseri vakalarının dünyaya göre daha sık görüldüğü bir ülkeyiz” dedi.
Meme kanserinin bilimsel platformda en hızlı gelişmelerin yaşandığı alanlardan biri olduğuna dikkat çeken Demir hastalıkla ilgili gelişmeleri, “Hormonal, kişiye özel ve hedefe yönelik tedavilerin etkinliği ile tümör DNA’sının yani kanserin genetik yapısının analiz edilmesi, tedavi başarısını önemli ölçüde etkiliyor” şeklinde özetledi.
Konferansın uluslararası güncel bilginin paylaşılmasındaki rolüne vurgu yapan Prof. Demir, “Amerika, Avrupa ve Asya’dan alanındaki en önemli isimlerin katıldığı konferansın Dünya Kadınlar Basketbol Şampiyonası ile paralel gitmesi ve FİBA tarafından desteklenmesi de çok anlamlı” diye konuştu.
AMELİYATTA YAPILAN RADYOTERAPİ AVANTAJ SAĞLIYOR
Erken tanının hayat kurtardığını vurgulayan Breastanbul Konferans Başkanı Prof. Dr. Cihan Uras da erken evre meme kanserlerinde ameliyat sırasında yapılan tek doz radyoterapinin en önemli cerrahi yeniliklerden biri olduğunu söyledi, “Böylece meme uzun süre ışınlanmaktan kurtuluyor ve vücudun diğer kısımları ışından korunuyor” dedi.
MEME REKONSTRÜKSİYONUNDA YENİ CİHAZ
Prof. Uras, konferansta, ameliyatla aynı seansta yapılan rekonstrüksiyonun da (memenin yeniden yapılması) konuşulduğunu, memede oluşan deformitelerin hastanın vücudundan alınan yağlarla düzeltildiğini kaydetti. Uras, “Meme düzeltme ameliyatlarından sonra ince bir cilt bırakıldığı için bu cildin beslenmeyen kısımlarını çıkarmak gerekir, aksi takdirde ameliyat sonrası protezin çıkarılmasına kadar varan sorunlar yaşanabilir. Konferansta gösterilen bir cihazla, ameliyat sırasında kanlanması olmayan cilt kısımlarını tespit etmenin ve sorunu ortadan kaldırmanın mümkün olduğu gösterildi” bilgisini paylaştı. Konferans başkanlarından Prof. Dr. Bahadır Güllüoğlu da meme kanseriyle mücadelede multidisipliner yaklaşımın önemine işaret ederek, uzmanlar kadar hasta ve hasta yakını eğitiminin de tedavi başarısını etkilediğine vurgu yaptı.
3.5 DAKİKADA KANSERE “ŞUT”
Halk Günü kapsamında gerçekleştirilen “Pembe İzler Sokağı” ise, meme kanseriyle mücadelede hayata örnek bir iz bırakmak isteyenlerle, ünlü sanatçıları ve basketbolcuları bir araya getirdi. Sağlıklı yaşam etkinliklerine sahne olan Sokak’ta dünya basketinin önemli isimleri 3.5 dakikalık şut maçı yaptı.
IIBCC-Breastanbul 2014, Türkiye Basketbol Federasyonu, Acıbadem Üniversitesi, SENATÜRK ve Europa Donna Meme Hastalıkları Koalisyonu Derneği’nin işbirliği ile gerçekleştirildi. (Kaynak: ntvmsnbc)