"Genel sağlığın vazgeçilmez bir parçası"

Yargıcı, Dünya Ağız Sağlığı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, ağız sağlığının, genel sağlığın, refah ve yaşam kalitesinin önemli bir göstergesi olduğu aktararak, sistemik hastalıklardan diyabetin, kan şekeri yüksekliği ve vücudun savunma sistemini baskılayıcı etkisi nedeniyle, ağız ve diş sağlığını en fazla etkileyen hastalıklar grubu içerisinde yer aldığını vurguladı.

Yargıcı, ağız sağlığının genel sağlığa etkilerini şöyle sıraladı:

"Ağız diş sağlığı genel sağlığın vazgeçilmez bir parçasıdır. Kanıta dayalı çalışmalara göre ağız sağlığının genel sağlığa birçok etkisi var. Ağız enfeksiyonları üst solunum yolu hastalıklarını ve zatürre olma ihtimalini arttırmaktadır. Diş eti ve mukoza hastalıkları diyabetin seyrini olumsuz yönde etkilemekte ve komplikasyonlarını arttırmaktadır. Ağız içi bakterileri ile kalbin iç duvarlarının enfekte olma ihtimalinin arttığı yönünde yakın bağlantı bulunmaktadır. Diş eti hastalıkları kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini arttırmaktadır. Kontrol altına alınmayan diş eti hastalıkları gebelerde erken doğum ve düşük kilolu bebek doğumu riskini arttırmaktadır. Ağız bakterileri mide ülserasyonları oluşturan bakterilere depo görevi yapmaktadır. Ağız içi bakterilerinin iltihabi eklem hastalıkları ile yakından ilişkisi bulunmaktadır."

"Diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve ağız kanserleri, ağız sağlığını tehdit ediyor"

Dünyada ağız sağlığını tehdit eden en yaygın hastalıkların diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve ağız kanserleri olduğuna işaret eden Yargıcı, şöyle devam etti:

"Ağız hastalıklarının temel risk faktörleri arasında kötü beslenme, hijyen eksikliği ve alkol-tütün tüketimi yer alıyor. Ağız sağlığını korumak için etkin ağız bakımı, sağlıklı beslenmenin düzenlenmesi ve düzenli diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması ve gerekli durumlarda koruyucu florür uygulamalarının yapılması gerekli."

Etkin ağız bakımının ağız sağlığının korunmasında son derece önemli olduğuna dikkati çeken Yargıcı, özellikle büyüme ve gelişme çağında kalsiyum, fosfor ve flor içeren çiğneme yoğunluklu besinler tüketilmesi gerektiğini vurguladı.

"Beslenmeye dikkat"

Yargıcı, ağız ve diş sağlığı için A, D ve C vitamininden zengin besinler, et, süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, balık, sarı renkli sebze ve meyvelerin yeterince tüketilmesi gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Nişastalı, şekerli ve dişlere yapışan türdeki gıdaların sınırlı miktarda ve tükürük akışının daha çok olduğu ana öğünlerde tüketilmesi tercih edilmeli, yemek aralarında dişlere zararlı ürünler değil, elma, havuç, yer fıstığı gibi mekanik temizliğe yardımcı olan ve tükürük akışını arttıran gıdalar tüketilmelidir. Ayrıca, yılda iki kez düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gidilmelidir. Diş hekimi kontrolü mevcut sorunların tedavisinin yanı sıra, çürük ve diş eti hastalıklarının önlenmesine yönelik koruyucu programlar uygulanabilmesi açısından da önemlidir. Özellikle planlı gebelik öncesinde ağız diş kontrolleri ihmal edilmemelidir. İlk dişleri çıktığında ya da bir yaşından itibaren çocukların düzenli diş hekimi kontrolleri başlatılmalıdır."

Yargıcı, sözlerini, "Ağız diş sağlığının korunmasında etkin ağız bakımı, sağlıklı beslenme, düzenli diş hekimi kontrolleri, koruyucu florür uygulamaları ihmal edilmemeli, tütün ürünleri ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Çocukların tükettiği atıştırmalık besinlerin çoğu şeker içermekte ve diş çürüklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle besinlerin seçimi önemlidir." diye tamamladı.