'Denize ve havuza girmeden mutlaka duş alınmalı'
Deniz suyu ve usulüne göre klorlanmış havuz suyunun sadece virüsleri değil birçok bakteriyi öldürdüğünü ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, ancak havuz veya denize girmeden önce duş almanın muhtemel belirtisiz taşıyıcıların üzerindeki virüs yükünü azaltması açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Yaz sezonu ile birlikte insanların tatil yapma ihtiyacının ortaya çıktığını belirten Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, “Corona virüs her ne kadar hızını kaybetse de toplumda bu virüsleri taşıyan kişilerin devam edeceği ortadadır. Bu oran ABD’de yapılan bir çalışmada yüzde 25 olarak bildirilmiştir. Türkiye’de bir spor kulübünün 100’e yakın sağlıklı görünen sporcu ve çalışanının 8’inde corona testi pozitif çıkmıştır. Dolayısıyla yetersiz sayıda olsa bu taramada belirtisiz ancak bulaştırıcı yüzde 8 oranında ihtimal olduğu düşünülebilir. Bunlar düşünüldüğünde tatil öncesi ve sırasında bazı kurallara dikkat edilmelidir” dedi.
Tatile çıkacakların aynı evde yaşayan aile bireyleri ile birlikte tatile çıkmaları ve mümkünse özel araçları ile seyahat etmeleri, mümkün değilse toplu taşımalarda seyahatte önlemlere ve uyarılara dikkat etmesi gerektiğini belirten Mıstık, “Ev dışında yaşayan diğer arkadaş ve akrabalarla tatile çıkıldığında korunma önlemlerinin aynı titizlikle uygulanmalıdır. Ayrıca tatile gidilen yerde değişik ülke, bölge ve şehirden de tatilciler olacaktır. Otel veya pansiyonda kalındığı sürece mümkünse kendi havlu, çarşaf ve pikelerimizi kullanmalıyız. Ya da otel görevlilerin getirdiği dezenfekte edilmiş, paketlenmiş pike-çarşafları kendimiz sermeliyiz. Kaldığınız sürece otel-pansiyon görevlilerinin odaya giriş-çıkışlarını sınırlandırmalıyız. Yemeklere elle dokunulmaması, mümkün olduğunca kaşık-çatal-bıçak kullanılması, çiğ meyve sebzenin çok iyi yıkanması, dokunulur ise ellerin yıkanması ve sonra tüketilmesi gerekmektedir. Öksürük, aksırık yüksek sesle konuşma gibi durumlarda virüs içeren damlacıkların daha uzaklara gitmesine sebep olabileceği için sosyal mesafeye uyulsa bile maskesiz dolaşılmamalı, takmayanları uyarmalıyız. Klimayı mümkün olduğunca kullanmamaya özen gösterilmelidir. Odayı mümkün olduğunca sık havalandırmalı, klima kullanılmak zorunda kalınırsa yüzde 100 taze hava dolaşımını sağlayan klima olduğundan emin olmalıyız” dedi.
Virüsün deniz suyuna karışsa bile kısa sürede aktivitesini yani bulaştırıcılık özelliğini kaybedeceğini belirten Mıstık, “Aynı şey usulüne göre klorlanmış havuz suyu için de söylenebilir. Buna göre deniz suyu ve usulüne göre klorlanmış havuz suyu sadece virüsleri değil birçok bakteriyi öldürür. Ancak hem deniz hem de havuz içinde ve dışında sosyal mesafe, maske ve el hijyenine dikkat etmek gerekir. Havuz veya denize girmeden önce duş almakta muhtemel belirtisiz taşıyıcıların üzerindeki virüs yükünü azaltması açısından çok önemli olacaktır. Herkes evden getirdiği kendi deniz havlusunu kullanması, güneşlenirken, lobide, yemek salonunda veya otel içinde ve çevresinde dolaşırken, toplu aktivitelerde sık tekrar edilen ve hepimizin ezberlediği maske, hijyen ve sosyal mesafeye uyulmalıdır” diye konuştu.