“Çocuğunuzun hayal dünyasını filtrelemeyin”
Psikolog Mustafa Güral, çocuklarda ceza uygulamaları ve katı yasaklar yerine yönlendirici olmanın daha sağlıklı sonuçlar verdiğini söyledi.
Günümüz çocukları, çok erken yaşlarda telefon, tablet ve bilgisayara ilişkin yoğun seviyede uğraşı içinde olabiliyor. Bu uğraşılara kolay erişebilmeleri ve onları uygulamaları basit şekilde yapabiliyor, oynayabiliyor ve öğrenebiliyor olmaları bize ihtiyaçları olmadığı anlamına gelmiyor.
Mustafa Güral, ebeveynlerin çocuklarına teknolojiyi güvenli şekilde kullanmayı öğretmede ve yönlendirmede üzerine düşen sorumlulukları hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Güral, “0-3 yaş aralığında teknoloji, telefon ve tablet kullanımı hiçbir şekilde önerilmemektedir. Hayatlarında bu yaş aralığında telefona ihtiyaçları hiçbir şekilde yok aslında, bizim konfor alanımız genişliyor diyerek bu yaş aralığında teknolojiyi onlara sunmak son derece hatalı bir davranıştır. Çok erken yaşlarda bu teknolojileri kullanabiliyor olması, çocuğunuzun zeki olduğu anlamına gelmediği gibi, bu durum, ebeveynin ilgisinden yoksun kaldığına işaret etmektedir. 3-6 yaş aralığında günde 2 kez yarım saat zaman ile sınırlandırmak uygun olacağı gibi, 6-18 yaşlarında günde 2 kez veya daha fazla parçalara ayırarak 2 saat olacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu sınırlandırmalar tüm teknoloji uygulamaları için geçerliyken, önce tablette sonra TV izleyerek ardından bilgisayar için ayrı ayrı zaman aralıkları ifade edilmemektedir. Yani tüm uygulamaları kapsayacak şekilde bir düzenleme yapmanız uygun olacaktır. Bu teknolojilerin kullanımı esnasında çocuklarımızı, karşılaşacakları durumlara dair onları önceden ne yapması gerektiğine dair bilgilendirmek gerekir. Örneğin aniden karşısına çıkabilecek bir reklam, yönlendirici uyaranlar, siteler, uygun olmayan içeriklere dair somut olarak bilgi vermek ve hatta pratik yapmak onlara daha güvenli ve eğlenceli alanlar sunmak anlamına gelecektir. Çocuklarınızın bilgisayarda, tablette ve telefonda hangi tür oyunları oynadığını, nelerle ilgilendiğini öğrenmeye çalışın, sizinle paylaşmasına olanak verin. Bu yüzden teknolojiyi birlikte kullanabilmek anlamlıdır. Bu, tam olarak teknoloji uygulamalarını birlikte kullanmanız, üzerinde konuşmanız ve paylaşımda bulunmanızı içerir. İnternette gezinirken kendisine ve yakın çevresine dair özel bilgilerin paylaşılmaması gerektiğini öğretmelisiniz, kişisel bilgilerin paylaşımı sosyal hayatta korunaklı alanlarda olduğu gibi korunmalıdır. Çocuklarınız ile sanal ortam karakterleri hakkında konuşmalı ve o karakterlerin gerçek olmadığı bilgisini uygun bir dille anlatmalısınız. Aksi halde gerçek dışı karakterlerin, hayatın içinde karşılık bulacağı yanılgısı ve tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Çocuğunuzun teknoloji ile fazla zaman geçirdiğini düşünüyorsanız, sosyal aktivitelerle ve akranları ile yeterince zaman geçirmediğini söylemek mümkün. Onu mutlaka sosyal faaliyetlere, arkadaş grupların yönlendirin. Çocuğun öncelikleri arasında oyun yer aldığı için gerçek oyunlar çok daha keyif verici olacaktır. İnternet ve sanal oyun portalları için güvenlik yazılımları ve aile filtreleri kullanmayı ihmal etmeyin. Lakin bunun tek kurtarıcı olmayacağını bilin. Çünkü ebeveynlerle kurulan ilişkiden daha güçlü bir filtre henüz geliştirilmiş değil. Unutmayalım, ceza uygulamaları, katı yasaklar yerine yönlendirici olmak daha sağlıklı sonuçlar vermektedir” dedi.