Bel çevresi 88 cm'yi geçerse dikkat
.
Kalbimiz vücudumuza 1 dakikada yaklaşık 5.5 litre kan pompalayan hayati öneme sahip bir organ. Günümüzde sağlıksız beslenme alışkanlıklarından hareketsizliğe, sigaradan strese birçok faktör kalbimizi yorup yıpratırken, bunun sonucu olarak kardiyovasküler hastalıklar artık yaşlıları olduğu kadar gençleri de tehdit ediyor. Kalp ve damar hastalıklarından ölümler hem dünyada hem de ülkemizde ilk sırada yer alırken, her 7 kişiden 1’i de kalp kriziyle karşı karşıya.
Toplumumuzda kalp hastalıkları erkeklere özgü bir hastalık gibi algılanır, bu nedenle kadınların kalp hastalıklarına karşı farkındalıkları az ve bu da ciddi bir yanılgı. Zira pek çok kadın farkında değil ama kalp ve damar hastalıkları kadınları da fazlasıyla tehdit ediyor. Hatta halk arasındaki yaygın izlenim kadınların en çok kanserden (özellikle meme kanserinden) hayatını kaybettiği yönünde olsa da bu doğru değil.
Kadınlarda kalbe bağlı yaşam kaybı, tüm kanserlere bağlı ölümlerin toplamından bile fazla. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınlarda damar sertliğine bağlı ilk bulguların aslında 30’lu yaşlarda çıkmaya başladığını, risk grubundaki kişilerde bunun kalp krizine de yol açabildiğini ortaya koyuyor. 40’lı yaşlarla beraber hele bir de erken menopoz da söz konusuysa; şişmanlık, diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği olan kadınlarda kalp krizi ve kalp yetersizliği gibi hastalıkların riski çok daha fazla artmaya başlıyor. 50’li yaşlardan sonra da bu hastalıklar daha aşikar hale gelebiliyor.
BEL ÇEVRESİ 88 CM’Yİ GEÇİYORSA DİKKAT!
Yaş, damar sertliği gelişiminde tek başına risk faktörü değil. Örneğin; yaşam boyu kolesterol seviyeleri düşük olan, hiç sigara içmeyen, normal kilolu, düzenli egzersiz yapan 80 yaşında bir kişinin kalbi tümüyle sağlıklı olabilirken, 40 yaşında olup obezitesi olan, sigara içen, ailesinde kolesterol yüksekliği olan bir kişide ileri derecede damar tıkanıklığı olabilir. Sigara, hem kanser hem de kalp hastalıkları riskini artıran bir faktör. Sigarayı kesinlikle bırakmak, düzenli egzersiz ve kilo vermek çok önemli. Bel çevresi kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçtiyse kalp hastalıkları için risk anlamına gelir. Bu değerlere yaklaşılmışsa vücut alarm veriyor demektir. Derhal gıda tüketimi genel olarak azaltılmalı, hareket arttırılmalı, düzenli egzersiz yapılmalı.
ERKEN TEŞHİS İÇİN BU TETKİKLERİ İHMAL ETMEYİN!
20 yaşından itibaren kadın-erkek herkesin kolesterol seviyelerini kapsamlı ölçtürmesi, açlık kolesterol seviyelerine baktırması gerekiyor. Bu en önemli tetkiklerin başında geliyor. Çünkü artık kolesterol seviyelerini güvenle düşürebilecek ve kalp krizini önemli ölçüde engelleyebilecek ilaçlar var.
Açlık kan şekeri ölçümü ise özellikle obezite ya da ailede şeker hastalığı olanlar açısından önem taşıyor. Diyabet hastalığının tespiti de kalp krizlerini engellemede kritik rol oynuyor. Bunlara ek olarak bir hekim tarafından yapılacak muayene, çeşitli kalp hastalıklarının ortaya çıkarılmasını sağlayabiliyor. Bazı yüksek riskli hastalarda da efor testi, koroner kalsiyum skorlaması veya ekokardiyografi gibi yöntemlerle gizli kalp hastalıkları tespit edilebiliyor.
50’li yaşlardan itibaren bu tetkiklerin de gerekliliği her hasta için ayrı ayrı değerlendirilmeli. Tansiyon ölçümü de unutulmamalı. Yüksek tansiyon sadece kalp krizi ve kalp yetmezliği riskini artırmıyor, aynı zamanda inme riskini de çok belirgin olarak yükseltiyor.