Yılmaz Güney müzesi istedi
Yönetmen senarist Işıl Özgentürk, “Adana’da bir Yılmaz Güney Müzesi olsa çok sevineceğim” dedi
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği 17'nci Altın Koza Uluslararası Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması Büyük Jüri Başkanı, yönetmen senarist Işıl Özgentürk, “Adana’da bir Yılmaz Güney Müzesi olsa çok sevineceğim” dedi.
Festivalin ilk günü Büyük Jüri onuruna verilen yemeğe katılan Işıl Özgentürk, Altın Koza Film Festivali’nin Türk sinemasına önemli katkıları bulunduğunu vurguladı. Belediyelerin ve Kültür Bakanlığı’nın festivallere daha fazla destek vermesi gerektiğini belirten Özgentürk, “Bu yıl festivalde çok değerli filmler var. Hepsinin hak ettiği değeri alacağını düşünüyorum. Altın Koza, Türk sinemasında önemli yeri olan bir festival. Dilerim yüzyıllar, iki yüzyıllar hep yapılır ve çocuklarımıza anlatacak hikayelerimiz olur. Festivallerde süreklilik en önemli konulardan biri. Ben bundan sonra festivalin aksamadan süreceğini düşünüyorum” dedi.
TÜM FİLMLER KIYMETLİ
Festivale başvuran 40 filmin ön jüri değerlendirmesinin ardından 10’a indirildiğini ve Büyük Jüri’nin 10 film üzerinden değerlendirme yapacağını anlatan Işıl Özgentürk, değerlendirmeler sırasında heyecanlı olduklarını kaydeti. Özgentürk, “Çeşitli değerlendirmeler yapacağız. Tüm filmleri çok kıymetli. Bugün işe başladık, şimdiden heyecanımız 2 kat artmış durumda. Sanıyorum herkesin hoşlanacağı, kimsenin kalbinin kırılmayacağı sonuç bekliyoruz. Festival programı son derece akıllıca hazırlanmış. Festival kapsamında açık hava sinemaları çok önemli. Ben Gaziantep’ten Adana’ya gelin gelen biri olarak, Adana’yı çok seviyorum” diye konuştu. Işıl Özgentürk, gazetecilerin, “Adana’dan ve Altın Koza’dan bir isteğiniz var mı?” sorusuna, “Adana’da bir Yılmaz Güney Müzesi olsa çok sevineceğim” dedi.
GÜZEL VE ZOR BİR GÖREV
Geçen yıl ‘Uzak İhtimal’ filmindeki rolüyle Altın Koza’dan ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü kazanan oyuncu Görkem Yeltan da, jüride görev yapmanın, güzel, zor ve ağır bir iş olduğunu söyledi. Geçen yıl aldığı ödülün oyunculuk yaşamı açısından önemli yeri olduğunu vurgulayan Yeltan, şunları söyledi:
“Buradan kazanılan ödüller yeni yönetmenlerin film çekme, eski yönetmenlerin de filmlerini toparlama parası oluyor, Türk sinemasının halini hepimiz biliyoruz. Festivalin yapılması bu anlamda çok olumlu ve çok güzel. Sonuçlar konusunda elbette ki eleştiriler olacaktır, yaptığımız iş ya beğenilecek ya da beğenilmeyecek, herkesin beğenmesi mümkün değil, mutlak beğenisizlik de mümkün değil, herkes kendi kararını özgürce kullanmış olacak, buna da diğerleri saygı duyacak.”
GENÇ KUŞAĞIN İŞLERİNİ BEĞENİYOR
17 yıl önce Altın Koza’dan ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülü alan, bu yılın jüri üyelerinden ünlü oyuncu Fikret Kuşkan ise genç yönetmenlerin eserlerini ve kısa filmleri çok merak ettiğini kaydetti. Sinemaya gönül veren gençlerin enteresan işler yaptığını anlatan Kuşkan, “Festivaller doğru bir motivasyon. Kendi çapında stil ve tarzını yaratmış yönetmenin bu festivalden çok da büyük bir beklentisi olduğunu düşünmüyorum. Sadece filmine bir katkı olsun diye burada bulunabilir. Ben genç kuşaktan gelen, ilk filmler, kısa filmler üzerinde daha çok duruyorum. Ünlü yönetmenlerden ziyade genç kuşaktan gelen işler daha çok ilgimi çekiyor. Asıl onların neler yaptığı merak ediyorum” diye konuştu.
SU SİNEMASINA YOĞUN İLGİ
Adana’da düzenlenen 17’nci Altın Koza Film Festivali etkinlikleri kapsamında su hareketleriyle oluşturulan özel perdede sunulan film gösterimleri yoğun ilgi görüyor. Özel sistemle hazırlanan su sinemasının ilk gösterimi Menderes Adası’nda gerçekleşti. 400 ton su pompalayan sistem sayesinde açık havada elde edilen 70 metrekarelik su perdesi, sinema perdesine dönüştürüldü. Su hareketlerinden elde edilen perdenin arkasına yerleştirilen projeksiyonla film gösterimi yapıldı. Sinemaseverler ilk gün ‘Gönül Yarası’ adlı filmi izledi.
Su sinemasında bu akşam Menderes Adası’nda, çarşamba- perşembe akşamları saat 21.00’de Pınar Mahallesi Muhtarlığı önünde, cuma- cumartesi akşamları da aynı saatte Taşköprü’nün Yüreğir bölümünde film gösterimi yapılacak.
BABASININ ACISINI UNUTMADAN FESTİVALE KATILDI
Babası, müzisyen ve bestekar Eyüp Ercan Sezer’i kaybeden Türk halk müziği sanatçısı Gülay, cenaze defnedildikten 1 gün sonra Adana’da, Altın Koza Film Festivali kapsamında konser verdi.
Festival etkinliklerinin halk konserleri bölümünde Adanalıların karşısına çıkması planlanan Gülay, 19 Eylül Pazar günü babası, müzisyen ve bestekar Eyüp Ercan Sezer’i kaybetti. Babasını İstanbul’da toprağa veren şarkıcı, ertesi gün Adana’ya gelerek dün akşam hayranlarının karşısına çıktı. Yaşadığı acıya rağmen programını iptal etmeyerek Merkez Park Açık Hava Tiyatrosu’ndaki konserde sevenleriyle buluşan Gülay, izleyenlerden yoğun alkış aldı. Konsere gelen Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili MHP’li Zihni Aldırmaz, “İşte sanat aşkı bu. Babasını defnettikten sonra konser için buraya geldi. Kendisine hem teşekkür ediyor, hem de başsağlığı diliyorum” dedi. Konseri yaklaşık 2 bin 500 kişi izledi.
SİNEMACILAR, ADANA’YA AKIN ETTİ
Altın Koza Film Festivali’nin konuğu olan çok sayıda sinema sanatçısı, özel uçakla Adana’ya geldi. Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın karşıladığı ünlüler, festivale katılmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
2 yıl önce Altın Koza’da ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ alan sinema sanatçısı Selda Alkor, uçaktan iner inmez yaptığı açıklamada Adana'yı çok sevdiğini belirterek, “Tekrar Adana’da olmak, buradaki sıcak izleyicilerimizle buluşmak çok güzel, kavuştuk Adana'mıza. Altın Koza, Türkiye’nin en büyük iki festivalinden biri. Bir dönem çok ara verildi. Umut ediyorum ki bir daha ara verilmez” dedi. Geçen yıl iş yoğunluğundan festivale katılamadığını vurgulayan Alkor, “Bu yıl 5 gün misafir olacağız. İşim uygun olduğu sürece her yıl katılmaya çalıştım” ifadelerini kullandı.
Nuri Alço ise festivallerin sürekliliğinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Adana’ya defalarca geldim. Çok güzel bir sevgi seliyle karşılaşıyoruz. Daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu yıl bir süre ertelendi ama çok güzel bir şenlik havasında geçeceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Tiyatro ve sinemaya 54 yılını verdiğini belirten Yılmaz Köksal da festivalin Adana ile bütünleştiğini ve artık kimsenin aradaki bağı kopartamayacağına inandığını söyledi. Tüm sinema sanatçıları için bir dönem Adana’nın en önemli ekmek kapısı olduğunu belirten Köksal,“Altın Koza benim için çok önemli. Adana bir dönemler tüm sanatçılara ekmek verdi. 1960 ve 70’li yıllarda her açıdan Adanalılar bize omuz verdi. Çok mutluyum, 17’ncisi, inşallah 27’ncisini, 37’ncisini görürüz. Her yaşın bir rolü vardır. Bizler hazır bekliyoruz” dedi.
Sinema yönetmenleri ve oyuncularının yer aldığı 110 kişilik kafileye halk da yoğun ilgi gösterdi. Sanatçılar, yarın da Altın Koza Film Festivali’nin geleneksel ‘Sinema Dayanışma Gecesi’nde Adanalıları selamlayacak.
ALTIN KOZA 41 YAŞINDA
Adana Büyükşehir Belediyesi ile Adana Sinema Kulübü öncülüğünde ilki 1969 yılında "Altın Koza Film Şenliği" adı altında gerçekleştirilen ve bu yıl 17’incisi düzenlenen "Altın Koza Uluslararası Film Festivali" 41. yaşına girdi.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ilki 1969 yılında Adana Belediyesi ve Adana Sinema Kulübü öncülüğünde başlatılan "Altın Koza Film Şenliği" Türk Film Arşivinin de katkılarını aldı. Düzenlendiği ilk yılda Adana halkı tarafından sahiplenilen festival, Türkiye’nin önemli kültür sanat etkinlikleri arasına girdi.
İlk Altın Koza’yı Metin Erksan, Kuyu filmi ile En İyi Yönetmen ve En İyi Film dallarında evine götürürken, Fatma Girik, Ezo Gelin ile En İyi Kadın Oyuncu, Yılmaz Güney ise Seyyit Han ile En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine sahip olan ilk Altın Koza’lı sanatçılar oldu.
1969 yılında, film dalında Ezo Gelin ikinci, Seyyit Han üçüncü olmuş, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü Kuyu filmiyle Aliye Rona’ya, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü Kuyu filmiyle Hayati Hamzaoğlu’nu, En İyi Senaryo Yazarı ödülü Safa Önal’a (Menekşe Gözler filmiyle), En İyi Müzik ödülü Nedim Otyam’a (Seyyit Han filmiyle), En İyi Görüntü Yönetmeni ödülü Gani Turanlı’ya (Seyyit Han filmiyle), En İyi Stüdyo ödülü ise Lale Filme (Kuyu filmiyle) verilmişti.
1970’de en iyi film Yılmaz Güney’in yönettiği Umut filmi seçilirken, en iyi yönetmen ödülünü "Linç" filmi ile Bilge Olgaç, en iyi kadın oyuncu ödülünü "Boş Beşik" filmi ile Fatma Girik, en iyi erkek oyuncu ödülünü "Umut" filmi ile Yılmaz Güney aldı.
YILMAZ GÜNEY’E 3 ÖDÜL BİRDEN
1971 yılında düzenlenen Altın Koza’ya ise Yılmaz Güney damgasını vurdu. Güney, "Ağıt" filmi ile en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödüllerini, Fatma Girik ise "Acı" filmi ile en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı.
1972’deki Altın Koza’yı Yılmaz Duru "Karadoğan" filmi ile en iyi film ve en iyi yönetmen dalında alırken, en iyi kadın oyuncu ödülünü "Zehra" filmi ile Hülya Koçyiğit, en iyi erkek oyuncu ödülünü de "Yaralı Kurt" filmi ile Cüneyt Arkın aldı.
1973’deki Altın Koza’da en iyi film ödülünü Ömer Lütfi Akad’ın "Gelin" filmi, en iyi yönetmen ödülünü "Canım Kardeşim" filmi ile Ertem Eğilmez, en iyi kadın oyuncu ödülünü "Mahpus" filmi ile Türkan Şoray, en iyi erkek oyuncu ödülünü "Utanç filmi" ile Kadir İnanır aldı.
1973 yılına kadar şenlik 5 kez Adanalılar ve sanatçılarla kucaklaştı. Şenlik, ardından ekonomik imkansızlıklar nedeniyle 18 yıl sürecek suskunluğa gömüldü.
ALTIN KOZA YENİDEN CANLANSIN
Adana Belediyesi, 18 yıl aradan sonra Adanalılar ile sanat dünyasından gelen "Altın Koza yeniden canlansın" talebini sonuçsuz bırakmayarak 1992 yılında şenliği, Türk sanat dünyasına yeniden armağan etti.
Bu süreçte Adana kültür sanat yaşamındaki boşluğu doldurması gerektiği düşünülen sinema şenliği bir kültür sanat festivaline dönüştürüldü.
Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali, 1992’de düzenlediği Ulusal Uzun Film Yarışması’nın yanı sıra Türk Sineması’nın geleceğine de sahip çıktı. Festival, Öğrenci Filmleri Yarışması’nı da programına ekledi ve Türkiye’de ilk kez bu alanda yarışma düzenleyen ve Türk Sinemasının geleceğine yatırım yapan festival oldu.
Konu sıkıntısı çeken Türk Sineması’na destek olmak için Film Öyküsü yarışması da düzenledi. Altın Koza Kültür ve Sanat Festivali ayrıca resim, tiyatro, müzik, fotoğraf ve düşünsel çalışmaları Adanalı sanatseverlerin beğenisine sundu.
18 yıl aradan sonra 1992’de yeniden yapılmaya başlanan Altın Koza’ya "Karartma Geceleri" damgasını vurdu. Yusuf Kurçenli’nin filmi, En İyi Yönetmen, En İyi Film ödüllerini alırken, film oyuncuları Sumru Yavrucuk ve Tarık Akan en iyi oyuncular seçildi. Aynı yıl "Piano Piano Bacaksız" filmi ile Tunç Başaran En İyi Yönetmen ödülüne ortak oldu.
1993’de ise en iyi film seçilen "Zıkkımın Kökü" filmi Memduh Ün’e en iyi yönetmen, Menderes Samancılar’a ise en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandırırken, "İki Kadın" filmi ile Zuhal Olcay en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görüldü.
1994’de Yavuz Özkan’ın "Bir Sonbahar Hikayesi" adlı filmi en iyi film olarak belirlenirken, en iyi yönetmen ödülüne "Mavi Sürgün" ile Erden Kıral, en iyi kadın oyuncu ödülüne "Bir Sonbahar Hikayesi" ile Zuhal Olcay, en iyi erkek oyuncu ödülüne "Yalancı filmi" ile Mehmet Aslantuğ kavuştu.
1995 yılındaki festivalde en iyi film seçilen "Soğuk Geceler", yönetmeni Kadir Sözen’e de en iyi yönetmen ödülünü getirdi. O yıl, "Gerilla" filmi ile Ayşegül Aldinç en iyi kadın oyuncu, "Böcek" filmi ile Halil Ergün en iyi erkek oyuncu unvanına sahip oldu.
1996’da Tunç Başaran’ın "Sen De Gitme" adlı filmi en iyi film seçilirken, yönetmen bu eseriyle en iyi yönetmen ödülüne sahip oldu. "Mum Kokulu Kadınlar" filminin oyuncuları Yasemin Aklaya ile Halil Ergün ise en iyi kadın ve erkek oyuncu seçildi.
Festivalin 11. yılı olan 1997’de "Masumiyet" tüm büyük ödüllerin sahibi oldu. En iyi film seçilen Masumiyet’in yönetmeni Zeki Demirkubuz en iyi yönetmen, Derya Alabora en iyi kadın oyuncu, Haluk Bilginer en iyi erkek oyuncu ödüllerini aldı.
1998’de Adana depremine duyarsız kalamayan Büyükşehir Belediyesi yönetimi o yıl Altın Koza bütçesini depremzedeler için kullanarak festivali düzenlememe kararı aldı.
1999’da ise Marmara depremi nedeniyle ülkede ulusal yas ilan edilmesi sonucu festival gerçekleştirilemedi. Festival bütçesi o yıl Marmara depreminden zarar gören depremzedelere aktarıldı.
1999 yılı itibariyle Altın Koza yıla yayılan kültür sanat etkinlikleriyle devam etti.
12. ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ
7 Yıllık aradan sonra 12. Altın Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali 2005 yılında 31 Mayıs-05 Haziran tarihleri arasında yapıldı. 14 filmin katıldığı festivalde En İyi Film Ödülünü yönetmenliğini Ümit Ünal, Kudret Sabancı, Selim Demirdelen, Yücel Yolcu, Ömür Atay’ın birlikte yaptığı "Anlat İstanbul", Jüri Özel Ödülünü Reha Erdem’in yönettiği "Korkuyorum Anne", Halk Jürisi En İyi Film Ödülünü ise Yavuz Özkan’ın yönettiği "Hayal Kurma Oyunları" aldı.
13. ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ
Adana Altın Koza Film, Kültür ve Sanat Festivali 05-11 Haziran 2006 tarihleri arasında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 13. kez gerçekleştirildi.
Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması’nda büyük ödül Reha Erdem’in yönetmenliğini yaptığı "Beş Vakit" adlı filmin oldu. Erdem’in filmi toplam dört ödül kazandı.
Yüksel Aksu’nun yönettiği "Dondurmam Gaymak", Jüri Özel Ödülü ve Halk Jürisi Ödülü’ne değer bulundu.
Feride Çetin "2 Genç Kız" adlı filmindeki rolü ile en iyi kadın oyuncu, Turan Özdemir "Dondurmam Gaymak" filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçildi.
Yarışmada, "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" filmi ile Ezel Akay en iyi yönetmen, aynı film ile Levent Kazak ile Ezel Akay en iyi senaryo ödüllerini aldı.
14. ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ
Adana’da, 2007’nin Haziran ayında gerçekleştirlen 14’üncü Altın Koza Film Festivalinde ise yönetmenler Sırrı Süreyya Önder ile Muharrem Gülmez’in filmi "Beynelmilel" en iyi film ödülünü alırken, Jüri Yılmaz Güney Özel Ödülü İlk Aşk (Tim’s Production) filmine, halk jürisi en iyi film ödülü Beynelmilel’e, Jüri Özel Ödülü Derviş Zaim’in Cenneti Beklerken filmine verildi.
En iyi yönetmen ödülünü "İlk Aşk" filmi ile Nihat Durak, en iyi senaryo ödülünü Sırrı Süreyya Önder (Beynelmilel), en iyi erkek oyuncu ödülünü Cezmi Baskın (Beynelmilel), en iyi kadın oyuncu ödülünü ise Vahide Gördüm (İlk Aşk) aldı.
15. ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ
02-08 Haziran tarihlerindeki 15. Altın Koza Film Festivali’nde ise en iyi film ödülünü Özcan Alper’in "Sonbahar", Büyük Jüri Yılmaz Güney ödülünü İnan Temelkuran’ın "Made in Europe", halk jürisi en iyi film ödülünü Çağan Irmak’ın "Ulak" aldı.
Yarışmada en iyi yönetmen ödülü "Made İn Europe" ile İnan Temelkuran’a verildi.
16. ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ
08-14 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen 16. Altın Koza Uluslararası Film Festivali’nde ise en iyi film ödülü, Aslı Özge’nin yönettiği "Köprüdekiler" ve yönetmenliğini Pelin Esmer’in yaptığı "11’e 10 Kala" filmlerine verildi.
En iyi yönetmen ödülüne ise "Uzak İhtimal" isimli filmiyle Mahmut Fazıl Coşkun layık görüldü. Festival kapsamında verilen Büyük Jüri Yılmaz Güney Ödülü, yönetmenliğini Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan’ın yaptığı "İki Dil Bir Bavul" isimli filme verilirken, Adana izleyici jürisi en iyi film ödülünü Atalay Taşdiken’in yönettiği "Mommo Kızkardeşim" isimli film aldı.
Festivalde en iyi erkek oyuncu ödülüne "Uzak İhtimal" filmindeki performansıyla Nadir Sarıbacak layık görüldü. En iyi kadın oyuncu ödülü ise yine aynı filmdeki oyunculuğuyla Görkem Yeltan’a verildi.
BU YIL 17’İNCİSİ DÜZENLENİYOR
20-26 Eylül 2010 tarihlerinde gerçekleştirilecek 17. Altın Koza Film Festivalinin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda finale kalan Semih Kaplanoğlu’nun "Bal", Onur Ünlü’nün "Beş Şehir", Atıl İnaç’ın "Büyük Oyun", Nesli Çölgeçen’in "Denizden Gelen", Hakan Algül’ün "Eyvah Eyvah", Selim Demirdelen’in "Kavşak", Zeki Demirkubuz’un "Kıskanmak", Levent Semerci’nin "Nefes: Vatan Sağolsun", Melik Saraçoğlu ile Hakkı Kurtuluş’un "Orada" ve Ümit Ünal’ın "Ses" filmleri yarışacak.
EN ÇOK ÖDÜLÜ YILMAZ GÜNEY ALDI
41. yaşındaki 16 kez düzenlenen Altın Koza Film Festivalinde bazı isimler başarılarıyla ön plana çıkıyor. Gerek yönetmenler gerekse oyuncular, performanslarıyla bazen aynı yıl içinde bazen de farklı yıllarda kürsüye çıkarak "Altın Koza"yı kaldırmayı başardı.
Bunların arasında en dikkat çeken isim ise 6 ödül ile Yılmaz Güney. Güney’i, Fatma Girik ve Tunç Başaran 3 ödülle takip ederken, Zuhal Olcay, Halil Ergün, Memduh Ün, Zeki Demirkubuz ile Yılmaz Duru da 2’şer ödülle Altın Koza’ya ismini yazdırdı.