'Ünlü olmayı olgunlukla karşılamalılar'

Okulunuzun nasıl bir manifestosu vardır?

Okulumuz, sanatın güzelliğini ve sorumluluğunu beraberce yaşamayı hedefliyor. Oyunculuğa ilgisi ve sevgisi olan gençlere seçkin bir eğitim sunarak, oyunculuğun yaşatıldığı tüm alanlarda Akademi 35 Buçuk disiplinini, sanata gönül vermiş öğrencileri aracılığıyla yaşatmak istemekte. Sanat hayata iyiden, güzelden, doğrudan bakmanın en güzel yolu. Akademi 35 Buçuk insanlarımıza sanatın en doğru ve yalın halini göstermeyi, bu amaçla toplumsal bir görevi yerine getirmeyi hedefliyor. Tecrübelerimizi ve bilgilerimizi öğrencilerimizle paylaşmayı ilke edinmiş eğitmenlerden kurulu bir okulumuz var. Sanat evimizde oyunculuk eğitimiyle, tiyatro ve sinema dünyasına, sanatın sorumluluğunu bilen bireyler yetiştiriyoruz. Akademi 35 Buçuk’un misyonu, oyunculuk alanındaki teorik bilgileri, eğitmenlerin geniş tecrübelerinin aktarılacağı derslerde uygulamalarla pekiştirerek çok yönlü bir eğitim vermek.

İlgili eğitimler tanınmış oyuncular, yönetmenler ve diğer sanat dallarından seçkin isimlerin katılımlarıyla aylık seminerler ve atölyelerle de pekiştiriliyor.

Yeteneği keşfetme iç güdünüze güvenir misiniz?

Güdüler bazen insanı yanıltabilir o yüzden güdülerimden çok tecrübeme güvenirim desek daha iyi olur.

Okula başvuranları düşününce gelenlerin hepsi ünlü olma merakında mı?

O niyetle gelenlerde var tabii... Ama buraya gelen öğrenciler bizim geçmişimizi bildiği için gelmiyor. Çoğunun amacı oyunculuğu öğrenmek. Yapacakları işin doğal sonucu olarak ünlü olmak istiyorlarsa da bunu olgulukla karşılayabilecek arkadaşlar. En azından biz eğitim süresince bu bilinci onlara vermeye çalışıyoruz.

Bilgilerinizi yeni nesillere aktarmak bir oyuncu olarak nasıl hissetmenizi sağlıyor?

Ben öğretirken öğrenildiği taraftarıyım ve her zaman daha önce dizi ustalarının aktardıklarını alabilecek, öğrenicek arkadaşlara aktarmak insanı zinde tutuyor. Birçok dersten gerçek anlamda arındığımı ve yeni şeyler öğrendiğimi hissederek çıkıyorum.

‘Oyunculukta hayatın içinde kalabilmek en önemli etken’

Okulunuza başvuran öğrencilerde neleri esas alıyorsunuz?

Öncelikle doğuştan gelen bir yeteneğinin olması gerekir ve ikinci aşamada bu yeteneğin eğitilebilinir olması gerekir. Bazen çok yetenekli arkadaşlar geliyor ama öğrenmeye açık değiller. Bazen ise daha az yetenekli olup ama öğrenmeye açık olan zaman içinde onu geçebiliyor. Bu ilk aşama zaten. İkinci aşama ise gerçek anlamda bilimsel ve oyunculuk bilgisi anlamında insani ilişkiler anlamında gelişmeye, olgunlaşmaya açık arkadaşlar olmalı. Ondan sonrası zaten çorap söküğü gibi geliyor.

İlk derste ilk verdiğiniz öğüt nedir?

Hayatın içinde durun, ülkenizin ve dünyanızın gerçeklerinden haberdar olun bunun içinde bol bol okuyun, biriktirin. Son model arabanız olsa bile kimi zaman otobüslere binin. En sıkışık zamanlarda tırnak içinde kenar mahalle denilen yerlerde dolaşın, orada insanları ve hayatları gözlemleyin. Mutlaka günün birinde gözlemlediğiniz fotoğraflar diğer bir yerde işinize yarayacaktır.

Proje seçerken neleri baz alıyorsunuz? Sizi ikna etmek zor mudur?

Çok zor değil. İlkelerime uygun olduktan sonra beni heyecanlandıran bir proje olduktan sonra kendimi ikna ederim zaten.

Eğitim kadronuzu ayarlarken nelere dikkat ettiniz?

Eğitim kadromuzda asla yeni biri yok. En yeni arkadaşımız nereden baksanız 15 senelik arkadaşımız. Dolayısıyla dünyaya bakış açımızda neredeyse birebir aynı. Önemli olan farklı eğitmenlerle aynı şeyleri öğretirken, tekrara düşmemek. Bunun için Akademi 35 Buçuk okulunun oyunculuk bölüm başkanı olan Vahide (Perçim) yardım etti. Vahide çok iyi bir program hazırladı. Kimse kimsenin eğitim alanına müdahele etmez ama aramızda koordinasyon vardır. Birlikte keyifli çalışıyoruz.