Sinem’in suçu ne?

Sinem Kobal, Hermann Hesse’den Sartre’a, George Orwell’den Pessoa’ya dünya edebiyatının efsanevi yazarlarının kitaplarını fotoğraflayıp ‘Kütüphanenin en değerlileri’ notuyla önceki gün Instagram’dan paylaştı. Keşke paylaşmaz olaydı. Sosyal medya ‘bilirkişileri’ başladılar Sinem’e laf çakmaya. Yok efendim ‘Kitapların jelatinini çıkartsaydın bari’, ‘Okumadığın kitapların değerli olduğunu nasıl anladın’, ‘Okuma alışkanlığın olsa bu kitapları hayatının bir döneminde okurdun, hepsini satın almazdın.’ Bunun gibi daha neler neler. Merak ediyorum Sinem’in hayatının ‘bir dönemi’ tam da bu dönem olamaz mı? Kitapların hepsini birlikte satın alıp okuyamaz mı? Yorumlara bakılırsa yok alamaz da okuyamaz da. Bakış açısı bu kadar dar ve önyargılı. Niye güzel ve ünlü olduğu için. Zaten yorumların alt metninde ‘Biz okuyoruz sen okumuyorsun, şöhretlisin ama cahilsin’ iması bariz hissediliyor.

‘Saçmalamayın’

Yazık Sinem de dayanamayıp ‘bilirkişilere’ açıklama yapmak zorunda kalıyor. Kitap okumayı sevdiğini, kütüphaneye yeni arkadaşlar katıldığında heyecanlandığını anlatıyor. O da yetmiyor devreye Can Yayınevi’nin sahibi Can Öz giriyor. Kitapları Sinem’e kendisinin hediye ettiğini söyleyerek yapılan yorumlara ‘saçmalamayın’ diye karşılık veriyor. Bu arada Can Öz oyuncu Selma Ergeç’in sevgilisi. Selma Ergeç de Sinem Kobal’ın en yakın arkadaşı. Belli ki Sinem arkadaşının sevgilisine bir jest yapmak istemiş, yayınevinin kitaplarını sayfasından paylaşmış. Okusa da okumasa da paylaşmış. Bunda ne zarar var ki? İnsanların beğendiği, izlediği, takip etmeye değer gördüğü biri, takipçilerini kitap okumaya teşvik ediyor. Eminimki bol dekolteli bir fotoğrafını paylaşsa ‘cahil’ diyenler de dahil ‘like’ üstüne ‘like’ alacaktı. Vurun abalıya modundan çıksak artık.