Seyirciyi rahatsız etmek istiyoruz
.
EDA SOLMAZ / VATAN
Çolpan İlhan Sadri Alışık Tiyatrosu, alışılmışın dışına çıkan Market oyununu her Cuma sergiliyor. Oyuna bir bilet alın ve çarpıcı sahneler ile yüz yüze kalın.
Çolpan İlhan Sadri Alışık Tiyatrosu farklı yapımlara kapılarını açmaya başladı. Kurdukları Oda Tiyatrosu’nda sizi sarsacak bir oyun sahnede. Şiddeti bol oyunlar artık beni rahatsız ettiğinden gerçek bir olaydan esinlenerek yazılmış Market oyununa çekinerek yaklaşmıştım. Ama dili sade, entelektüel açıdan seyircisini aşağılamayan, oyuncuların performansı ile ayakta alkışlanacak bir oyun. In your face akımında Türkçe metinleri tercih ediyorsanız eğer Market’e koltuğunuzu ayırtın derim. Başroller üç azılı katili canlandıran Burç Kümbetlioğlu, Teoman Mermutlu, Muzaffer Ercan ile oyunun inceliklerini konuştuk...
Sokakta bu kadar şiddet varken izleyici neden bir de tiyatro sahnesinde şiddetli bir oyun izlemek istesin?
Burç Kümbetoğlu: Aslında izleyici neyle karşılaştığını bilmeden buraya geliyor. Uzun bir süredir ara vermiştim tiyatroya ve alternatif bir oyunla başlama gibi bir niyetim vardı. Bu oyun tam idealimdeki gibiydi.
Teoman: Tiyatro zaten hayatı olduğu gibi sahneye yansıtmaktır. Dışarıda da gerilim var, neden sahnede olmasın düşüncesi ile yola çıktık. Seyirciyi o gerilimin içine sokmak amacımız. Onu başarıyoruz gibime geliyor, sahnede her silah patladığında...?
Burç: Seyircilerle iç içe bir oyun aynı zamanda. Terk edilişi, tecavüzü gördüğü bir yer. Hayatta var olan şeyler ama bizim görmediklerimiz. 2006 yılında gerçekleşen gerçek bir olaydan uyarlanarak bu oyun yazıldı. 51 saatlik bir seri cinayet ve 7 kişi hayatını kaybediyor. Katillerin geçmişlerine dair yazdıklarımız gerçek değil. Oyunun yazarı farklı bir şekilde bu cinayeti gösteriyor. Hepimiz aslında katil olabiliriz. Ama bu güdüleri frenlediğimiz için yapmıyoruz.
Teoman: Şartlara göre insan değişiyor. Hayatta karşılaştığı olaylardan etkilenerek katil olabiliyorlar.
‘Oyuncuyu her anlamda tatmin eden bir oyun'
In your face oyunlara gelen izleyici oyunda rahatsız olmaya hazırlıklı olmalı mı?
Burç: Öyle de değil. Son beş yıldır bu tarz oyunlar sergilenmeye başlandı. Bu tiyatronun başka bir boyutu bence.
Teoman: Seyirci ile iç içe oynamak benim için de bir ilk. Konsantrasyon isteyen bir oyun, seyirci de bunu sağlıyor.
Burç: Tiyatronun da bir arayışıydı bence. Özel bir tiyatro olarak maliyetli bir işe girmek de çok zor. Kostüm ve dekor yapıyorsunuz. Günün sonunda seyirciyi çekip, para kazanmanız gerekiyor.
Fiziksel açıdan da yoruluyorsunuz sahnede. Kondisyon da gerektiren bir oyun kanımca...?
Burç: Oyunun provalarından itibaren, hepimiz zayıfladık.
Teoman: 4 ay gibi bir süre hazırlandık oyuna. Burç hocamız özellikle genç arkadaşlarımızı her prova öncesi 30 dakika ısıtma hareketleri yaptı. Hepimiz oyundan önce ses çalışıyoruz. Kolay bir oyun değil, ısınmadan oynayamazsınız. Oyun öncesi akşam 4’ten sonra bir şey yemiyorum. Rehavet çökmemesi için
.
Bu metinde oynamanızı sağlayan neydi?
Burç: Metin yazarı arkadaşım ile geçmişte de çok fazla tiyatro yaptık beraber. Oyunun yazıldığı tarihi biliyorum. Okuma tiyatrosu olarak hak kazanmıştı bu oyun. İlk günden beri Gazi’yi benim oynamamı istiyorlardı.
Teoman: İlk iki hafta roller dağıtılmamıştı ve karışık olarak oyundan bazı sahneleri okuduk. Ondan sonra roller dağıtıldı. Yaşım büyük olduğu için patron rolüne seçilirim sanıyordum. Ama Sansar oldum.
Muzaffer Ercan: Oyunun etkisinden çok hızlı kurtulamıyorum. Ekibe çok sonradan dahil oldum. Benim için hem zorlayıcı hem de harika bir oyun. Sahneye çıkınca bireysel tatminimizi de çok iyi sağlıyoruz. Oyunu ilk okuduğumdan beri çok seviyorum. Oyuna girdiğimiz zaman oyuncu olarak ayrı bir tatmin yaşıyorum. Tamamen klasik ekolden geliyorum. Bu oyun benim için de ekstram ve kafa açıcı. Oyunun ödül almasını ve daha başka yerlerde de sergilenmesini de istiyorum.
‘Öfke kontrolüne ihtiyaç var mesajı veriyoruz’
İzleyici kimden nefret ederek çıkıyor?
Burç: Üçümüzden de. Sadece öldürerek ilerlemiyor oyun, geçmişlerini de göstererek bu hale nasıl geldiklerini görüyoruz.
Muzaffer: P.ç karakterinin gerçek halini gördüğüm zaman doğuştan bir kaderinin olduğunu düşünmüştüm.
Teoman: İnsanların öfke kontrolünün olması gerek, mesajını veriyor.
Oyunda bir kurtarıcı mı arıyoruz?
Burç: Hep iyiyi bekliyoruz, özümüz de hepimiz iyiyiz aslında. Hep mutlu son istiyoruz. Ama gerçek hayat öyle değil ne yazık ki...?
Oyunda sizi en zorlayan sahne nedir?
Muzaffer: Tecavüze uğradığım sahne.
Teoman: Kız kardeşime tokat attığım sahne. Şiddetten nefret eden bir insanım. Prova anlarında tokat atamıyordum. O tokatı atana kadar bayağı çalıştık.
Burç: Boğazını sıktığım arkadaş baygınlık geçirdi oyun esnasında mesela.
Ben izlerken yoruldum mesela...?
Burç: Seyircinin koltukta otururken ve salondan gerilmesini istiyoruz.