Modern tıpta tamamlayıcı yöntem

Biorezonans nedir?

Biorezonans, bir tamamlayıcı tıp metodudur. Avrupa’da 40, Türkiye’de 8 yıllık bir geçmişi olan biorezonans tedavisi, kuantum fiziğine dayanır ve vücudumuzun doğal olarak kendiğinden- yaydığı frekans verilerini esas alır. Hastalıklı dokulara çoğunlukla yaydıklarının tam aksi yönde frekans vererek, kimi zaman da mevcut frekanslarını güçlendirip vererek hastalıkları nötrleştirmeyi hedefliyoruz. Örneğin kanser dokusuna ters frekans vererek ortadan kaldırmayı hedeflerken, fıtıkta ise aynı frekansı güçlendirip vererek destek olabiliyoruz. Modern tıp metodları ile çare bulunmakta zorlanılan alerji, kanser, çölyak gibi rahatsızlıklarda yardımcı bir tedavi metodu olarak fayda sağlayabilmesinin yanında biorezonansın en önemli avantajlarından biri de ağrısız, acısız, ilaçsız ve yan etkisiz, tamamen biyolojik bir yöntem olması. Yaş ve cinsiyet bağımsız olmak üzere herkese, hatta bebeklere, çocuklara ve hamilelere de uygulanabilir.

Biorezonans klasik tıbba rakip olarak görülmemeli. Onu destekleyen yardımcı bir yöntem, bir alternatif tıp yaklaşımı olarak değerlendirilmelidir. Ancak biorezonans tedavisini sadece tıp doktorları ve tıp doktorlarının gözetiminde terapistler uygulayabilir. Tıp doktoru olmayıp da biorezonans tedavisi yaptığını ileri sürenlerden kaçınmak gerek.

Tamamlayıcı tıbba bakışınız nasıl?

Öncelikle ben bir doktorum, tıp eğitimi aldım ve eğitimini aldığım modern tıbbı kesinlikle reddetmiyorum. Biorezonansı birincil tedavi yöntemi olarak değil, destek tedavi metodu olarak öneriyorum. Örneğin kemoterapi ve radyoterapi gibi uygulamalar bir yandan sürerken, bir yandan biorezonansla desteklendiğinde hem kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini artırmak, hem de olumsuz etkilerini azaltmak mümkün olabiliyor. Bu nedenle ‘alternatif tıp’ deyimini hiç kullanmıyorum. Çünkü modern tıbba alternatif bir yaklaşımdan söz etmiyoruz, aksine onu destekleyen ‘tamamlayıcı‘ bir yaklaşımdan söz ediyoruz.

Ve tamamlayıcı tıbbın önünde iki temel engel var:

1- Tıp eğitimi olmayıp bitkilerden tutun hacamata kadar farklı tedavi yöntemlerini uygulayanlar,

2- Tıp eğitimi olup da araştırmadan, incelemeden, bilgi sahibi olmadan tüm tamamlayıcı, geleneksel tıp yöntemleri bir kalemde silip atanlar.

Hangi hastalıkların tedavisinde biorezonanstan yararlanılır?

Acil ve cerrahi müdahale gerektiren rahatsızlıkları olanlar dışında, mevcut tedavisi modern tıp metodları ile devam eden diğer hastalar için yardımcı tedavi metodu olarak biorezonanstan da hekim kontrolunda yararlanılabilir. Ayrıca önleyici tedavi metodu olarak da biorezonanstan yararlanmak mümkündür. Bir-iki yıl öncesine kadar genellikle modern tıp metodlarıyla çare bulamayan hastalar son çare olarak bize başvuruyordu. Alerjiler, kanser rahatsızlıkları, obezite, alzheimer, fıtık, reflü, depresyon, çölyak rahatsızlıkları ile başvuranlar dün de başı çekiyordu, bugün de öyle. Ancak bir fark var, artık örnekler çoğaldığı için daha güvenle, daha fazla inanarak ve hastalığın ilk aşamasında başvuruyorlar.

Biorezonans aynı zamanda bir test metodu. Burada biorezonansa özel kan testinden de söz etmek istiyorum. Hastanın parmağından aldığımız birkaç damla kanda biorezonans cihazının yardımıyla 6400 maddenin taramasını yapabiliyoruz. Böylece hem hastalıkları tetikleyen etkenleri tespit etmek, hem de henüz hastalık ortaya çıkmadan önlemler alabilmek adına bu testten yararlanabiliyoruz. Özellikle alerjisi olup neye alerjisi olduğunu bilemeyen hastalarımız için, hiçbir madde yüklemesi yapılmadan risksiz biçimde yapılan bu test büyük önem taşıyor. Frekans izlerini sürerek hastanın vücudunda var mı yok mu diye baktığımız bu 6400 madde şunlardır:

- Kanser hücreleri - Alerjenler

- Besin alerjileri / Aşı alerjileri

- Virüsler / Bakteriler

- Parazitler / Mantarlar

- Kimyasal maddeler

- Ağır metaller n Çevre toksinleri

- Gıda katkıları