İbo'nun yokluğu Tarkan'a yaradı

Kral TV’nin bitmeyen, hatta istikrarlı olarak artan popülerliğinin altında o ‘damardan şarkılar’ yatıyor. Yeniden yorumlamalar, proje albümlerle arabesk varlığını sürdürmeye devam ediyor. Peki, madem bu kadar ilgi var; neden hiç yeni eser çıkmıyor? Gezegen Mehmet’le ‘damar piyasası’nı masaya yatırdık.
İşte Kral TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akbay'ın ilginç tespitleri:

“Popçu dediğimiz sanatçıların büyük bölümü, zaten 80’ler sonu, 90’lar başında arabesk yapıyordu. Bugün yine aynı moda var. Ve bir türlü bitmek bilmiyor. Popçularımız, hatta rock’çılarımız arabesk yaptığı için bu müzik türü yeni yıldızlar yaratamıyor. Peki, hiç mi yok? Elbette var. Ama kendilerini pazarlamayı beceremiyorlar. Twitter hesabı almamış müzisyen var hâlâ! 2013’te, gökdelenlerin arasında traktörle tarla sürmeye çalışıyorlar. Şarkıları bir şekilde internette yayılıyor, 10 binlerce ‘tık’ alıyor. Ama kendileri piyasada yok. Sosyal medyada yoklar! Unkapanı zihniyetinden kurtulmaları gerekiyor."

İBO BUZ KIRAN GEMİSİYMİŞ

İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur… Arabeskin en önemli dörtlüsüdür bu. Birini bu yıl kaybettik. Diğer üçü de üretmiyor. Ama özellikle altını çizmemiz gereken İbrahim Tatlıses vakası… İbrahim Tatlıses, buz denizinde buzkıran gemiymiş. Şimdi fark edildi. Bırakın arabeski, müzik piyasasının tamamında yarattığı büyük bir boşluk var. Eskiden derlerdi hani, ‘Yeter artık bıktık şu İbo’dan’ diye… Şimdi böyle konuşanların hepsi pişman…
Sektör, durma noktasında! Onun yokluğu en çok kime yaradı dersiniz? Tarkan’a! Her ülkenin bir ‘büyük star’ı olur. Her zaman en çok o konuşulur. Tarkan ve İbrahim Tatlıses aslında birbirlerinin en büyük rakibi… Acilen üretmeye başlamalı Tatlıses; müziğe bir an önce dönmeli! Bu geminin kaptanı, o!

GÜNDEŞ ALBÜMÜ SATMASA DA ZİRVEDE KALIR

Bazı değişmeyecek şeyler vardır. Bazılarının modası hiç bitmez. Bazılarının ilk şarkıdan anlarsın kelebek ömrünü. Çok net söylüyorum… Sibel Can ve Ebru Gündeş’in modası asla geçmez bu ülkede. Onlar hep, zirveyi zorlarlar mesela… Albümleri satsın, satmasın!
Türk popu artık ölüyor. 10 yıl içinde bitecek muhtemelen. Sebebini de şöyle açıklayayım: Bizim popçularımız dünyadaki meslektaşlarıyla artık daha fazla kıyaslanıyor. Çünkü ayaklarına geliyor dünya starları… Her dakika Youtube’da o sahne performanslarını izliyorlar. Böyle olunca daha sık soruyorlar ‘Neden benim şarkıcım, Rihanna gibi dans edemiyor?’ diye… Burada İngilizce eğitiminin yoğunlaşmasının da etkisi büyük... Bugün 18 yaş altında İngilizce bilmeyen kalmadı artık. İşte bu kıyaslamadan bizim popçularımızın galip çıkma gibi bir ihtimali yok ne yazık ki…

CECELİ, SILA VE MURAT BOZ KALIR

Hâl böyleyken, arabeskin, halk müziğinin, sanat müziğinin ciddi bir yükselişe geçeceğine eminim. Çünkü kıyaslanabilecekleri başka bir şey olmayacak. Daha iyisi yok. Bize özgü, bize özel… Eskiden poptan kopuşun yaşı 35’ti… Bugünlerde o yaş 25’e çekildi. O yüzden üniversiteli çocukları fasıllarda görüyorsunuz Taksim’e gittiğinizde… Yaş 25’e geldi mi, ‘ada sahillerine dönüş’ başlıyor anlayacağınız… Müziğini Türk müziğine yakınlaştırmayı başaranlar kalacak. Mesela 2000’lerden sonra piyasaya çıkan ve 10 sene sonra da bu piyasada kalacak üç isim geliyor aklıma: Mustafa Ceceli, Sıla ve Murat Boz. Çünkü onlar Türk müziğinden hiç kopuk değiller; gırtlakları, nağmeleri, şarkı sözleri arabeske çok yakın…”