GÜZELLER
TELEVİZYON
ÜNLÜLER DÜNYASI

Hayat boyu ilaç mı kullanacaksınız?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Astım rahatsızlığı nedir? Korunmak için neler yapmak gerekir? Nasıl tedavi edilir; tamamen iyileşmek mümkün mü? Pek çok insanın yaşamını zorlaştıran bir hastalık olan astımla ilgili merak edilenleri Şişli Florence Nightingale Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Levent Dalar yanıtladı...

Astım, bronş adı verilen hava yollarının kronik bir hastalığıdır. Alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Astımda: Havayolları şiş ve kızarıktır, daralmıştır ve aşırı duyarlıdır.

Hava yollarında aşırı duyarlılık normal bir insanın hava yollarının karşılaştığında herhangi bir kasılmaya yol açmayan sigara dumanı, parfüm, yemek ve bazı diğer kokulara karşı aşırı bir tepki vererek bronşların daralması halidir. Bu temas sonucu öksürük krizi ve nefes darlığı ortaya çıkabilir. Şişli Florence Nightingale Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Levent Dalar çevresel faktörlerin astım gelişiminde rolüne dikkat çekiyor:

EYVAH ASTIM MIYIM?

- Nefes darlığı problemi mi yaşıyorsunuz?

- 3 haftadan uzun süren öksürükle mücadele mi ediyorsunuz?

- Göğüste ıslık sesi (hışırtı, hışıltı) var mı?

- Göğüste tıkanıklık hissediyor musunuz?

Nefes darlığı ataklar halinde gelir ve özellikle geceleri uykudan uyandırması tipiktir. Ataklar arasında genelde nefes darlığı yakınması yoktur. Hastaların bir kısmında nefes darlığı sürekli bir hal alabilir ve hastanın yaşam kalitesini bozarak geceleri sürekli uyandırmaya, iş gücü kaybına, acile gitmelere, hastaneye yatmalara neden olabilir. Astımlılarda mutlaka nefes darlığı olmak zorunda değildir. Öksürükle de seyreden astım formları vardır. Özellikle geceleri gelen ve hastayı uykudan uyandıran

EGZERSİZSİZ BİR HAYAT DÜŞÜNÜLEMEZ…

Astımlı hastaların büyük bir kısmında egzersiz sonrası nefes darlığı şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Korunmak için:

1. Özellikle soğuk kuru havalarda egzersiz yapmaktan kaçının.

2. Kirli, sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçının.

3. Egzersiz öncesi kısa koşularla ısınma hareketleri yapın.

4. Gerekiyorsa egzersiz öncesi rahatlatıcı nefes ilacınızı alın.

ASTIM VE REFLÜ

Astımlı hastaların bir kısmında reflü şikayetleri vardır. Reflü mide asidinin yemek borusundan yukarı doğru kaçmasına verilen isimdir.

Kendisini göğüs arkasında yanma, midede ekşime,ağza acı ekşi sular gelme gibi belirtilerle gösterebilir. Ancak reflüsü olanların yarısında reflü belirtisi yoktur.

Mide asidi solunum yollarına kaçtığında astımın kontrolünü güçleştirebilir ve sürekli, inatçı bir öksürüğe yol açabilir.

SİGARAYA SON!

Hamileyken sigara içen annelerin bebeklerinde astım gelişme riski fazla olduğu gibi gebelik süresince pasif sigaraya maruz kalan gebelerin (örneğin baba sigara içiyorsa) çocuklarında da astım gelişme olasılığı fazladır.

Çocukların hayatlarının ilk yıllarında sigaraya maruz kalmaları, akciğer gelişimini olumsuz etkilediği,solunum fonksiyonlarının yaşıtlarından daha düşük olmasına yol açtığı gibi astım gelişme olasılığını artırmaktadır.

Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmaları astım ataklarının sıklığını arttırmakta kontrolü güçleştirmektedir.

Sigara astımlılarda tedavi edici ilaçların tedavi etme yeteneğini bariz şekilde azaltmaktadır.

ASTIM TAMAMEN YOK EDİLEBİLİR Mİ?

Astımı tamamen yok etmek mümkün olmayabilir ancak astımda tam kontrol mümkün olabilir. Özellikle düzenli takip, disiplinli ilaç kullanımı ve doktor tavsiyelerinin yerine getirilmesi ile astımın tam kontrolü mümkündür.

Astımda tam kontrol hastanın hiç bir nefes darlığı, öksürük, göğüste tıkanıklık hissinin olmaması, eforla nefes darlığının olmaması, gece nefes darlığı ile uyanmaması, kurtarıcı ilaç kullanmaması, nefes darlığı nedeni ile acile başvurmaması, astım nedeniyle hastaneye yatmaması ve bunlar sağlanırken de ilaçların herhangi bir yan etkisi olmaması anlamına gelmektedir.

Bu hastaların çoğunda ulaşılabilir bir hedeftir. Astımlı hastaların tedavisinin temelini eğitim oluşturmaktadır. Hasta hastalığı ile ilgili tüm bilgilere sahip olmalı, hekim ile sürekli diyalog halinde olmalıdır.

Sağlığındaki en ufak değişimleri hekimiyle paylaşmalı, önerilen ilaçları önerilen süre düzenli kullanmalı, düzenli kontrollerine gitmelidir.

Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma yolu ile kullanılan ilaçlardır ve özel aletlerle verilmektedir. Bu değişik aletlerin kullanımı konusunda mutlak surette hekiminizden eğitim almalı ve tekrarlayan vizitlerde doğru kullanıp kullanmadığınız hekim tarafından kontrol edilmelidir.

ENFEKSİYONLARDAN KORUNUN!

Astımlılarda atağa en çok yol açan neden enfeksiyonlardır. Korunmak için:

1. Her sene ekim ayında mutlaka grip aşısı yaptırın

2. Gribi olan kişi ile yakın temas kurmayın

3. Özellikle merkezi havalandırması olan işyerlerinde çalışanların havalandırmadan gelebilecek enfeksiyon etkenlerine karşı koruyucu olarak hava temizleme cihazı kullanması önerilebilir.

4. Astımlı hastalarda sık görülen sinüzit hastalığına karşı dikkatli olun. Islak saçla dışarıya çıkmayın. Sinüzit belirtileri varsa (burun tıkanıklığı, koyu renkli geniz akıntısı, öksürük balgam) doktor önerisi ile uzun süreli 15-20 gün antibiyotik kullanmanız gerekebilir.

5. Enfeksiyon döneminde astım ilaçlarınızın dozunu arttırmanız gerekebilir.

ASTIM TEMELDE GENETİK BİR HASTALIKTIR…

Yakın aile çevresinde astım olan kişilerde astım gelişme olasılığı daha yüksektir. Aile yakınlarında astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişme olasılığı vardır. Şişli Florence Nightingale Hastanesi, göğüs hastalıkları bölümünden, Doç. Dr. Levent Dalar çevresel faktörlerin astım gelişiminde rolüne dikkat çekiyor:

1. Ev tozu akarları

2. Çimen, ağaç, hububat polenleri

3. Küfler

4. Hamam böcekleri

5. Kedi,köpek, kuş gibi ev içersinde beslenen hayvanlar

6. Nezle grip gibi enfeksiyonlar

7. Sigara dumanı, odun ,kömür dumanı, tezek yakma, parfüm,saç spreyleri, yemek ,boya kokuları gibi ağır kokular, otomobil içersindeki kokular,sis ve hava kirliliği

8. Psikolojik faktörler

9. Egzersiz

10. Aşırı rutubetli iklim

11. Hava ve mevsim şartlarında değişim

12. Gülme, ağlama gibi ani sık nefes alış verişini gerektiren manevralar...

İlaçların dozunu kendiniz azaltmayın!

Gerekirse evet! Tedavide kullanılan ilaçlar yıllardan beri kullanılan, milyonlarca insanda denenmiş güvenilir ilaçlardır. Çok uzun süreler kullanımlarında güvenilirlikleri kanıtlanmıştır. Astım tedavisinde amaç ağır bir astımlıyı orta derecede astımlı hale getirebilmek, orta astımlıyı ise hafif astımlı hale getirebilmektir. Bu amaçla bazen ilaçların hiç dozunu azaltmadan sizin kontrolünüzün sağlandığı dozda 6 ay- 1 sene sürekli kullanmak gerekebilir. Bu süre sonunda tam olarak kontrol sağlandı ise hekiminiz dozu düşmeyi deneyebilir. Dozu kendiniz düşmeyiniz. Doz gittikçe düşürülerek bir süre sonra hiç ilaç kullanmaz hale gelebilmek hastaların bir kısmında mümkün olabilmektedir. Ancak ilaçların dozunu kendiniz azaltmayın ve kendiliğinizden bırakmayın. Astım ile ilgili tüm sorularınızın yanıtları için kamu yararına bir dernek olan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği’nin yayınladığı “Hasta ve Yakınları İçin Astım” kitabını dernekten ücretsiz temin edebilirsiniz.

Diğer Haberler

  1. Arka Sokaklar dizisi bu kez FETÖ'yü mercek altına aldı!
  2. Yılmaz Erdoğan’dan İnci Taneleri'nde türkü ziyafeti! Annem Ankara’ya “hoş geldin” mesajı
  3. Zeynep Bastık 'en seksi kadın' seçilmesini değerlendirdi! 'Bana artık garip geliyor'
  4. Danla Bilic ve Cemal Can Canseven 'Matrix' oldu!
  5. Milyonluk dava! Ünlü oyuncu Umut Oğuz boşanıyor
  6. Alisa Gürbüz mirası reddetti! 'Gelen evrak sayesinde öğrendim'
  7. Genç şarkıcı hayatını kaybetti, acı haberi menajeri duyurdu
  8. Bee Gees’in iki bateristi 4 gün arayla hayatını kaybetti
  9. Gonca Cilasun'dan Sadakat Albora için samimi açıklamalar: 'Zorlandığım tek şey onu derinden anlamak oldu'
  10. Bergüzar Korel'e çocukluk fotoğrafıyla sürpriz! Binlerce beğeni aldı

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.