Fatma Şahin: Gaziantep Türkiye'ye model olacak

Fatma Şahin’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"17 sene geçti canım çıktı, saçımın her teli çekildi" sözlerinizin sebebi neydi?

Fatma Şahin: Ben mühendisim. Fatma Şahin proje üretir, iş üretir, işini takip eder. Kardeşim Fatma Şahinle yarışmak istiyorsan gel daha iyi proje getir. Sürekli aşağıya çeken, sürekli negatif algı oluşturan, sürekli yalanla oluşturulan bir zemin var. Bu zemin beni acayip rahatsız ediyor. Ben mühendis olarak ölçülebilir şekilde yarışmak istiyorum. Karşımda baktığın zaman yalan dünyayı dolaşıyor, doğru ayağa kalkana kadar. Benim o gün söylediğim şey; projede yarışacaksanız Fatma Şahin’le yarışın kardeşim. Başka türlü ben buna müsaade etmem dedim. Hala aynı şeyi söylüyorum. Ağlamak da keşke insanlar ağlayabilse. İnsan olmanın en büyük özelliğidir. Zaten ağlayamayan insanlar, gönül gözyaşı dökemeyen insanlar, kalbi nasırlaşmış insanlar, bugün bu savaşın, bugün bu terörün en büyük sorumlusudur. Fatma Şahin’in yanında ne yazarsa yazsın hepimiz insanız. Ve duygularımızla insanız. Ben bir anneyim, ben bir insanım. Ve bu duyguları hissettiğim için bir şehit annesinin yanında, bir engelli annesinin yanında, Fatma Şahin empati yapıp paylaştığı için zaten bugün Fatma Şahin oluyor. Bu duygular üzerinden yarışacaksınız yarışın. Yarışamıyorsanız ben buna müsaade etmeyeceğim dediğim andır. Ve bunun arkasındayım sonuna kadar. Eserlerimle konuşuyorum. Gel kardeşim daha iyisini yapabiliyorsan yap.

Gaziantep sizce yeterince turist çekiyor mu? Gaziantep’in turistik değeri biliniyor mu?

Fatma Şahin: Dünyada yeni bir tur var. Nereye gideyim, ne tadayım. Artık deniz, kum, güneşten çıkmış kültürel mirasa. Tam da Gaziantep’ten bahsediyor. 5 antik kenti var. 23 müzesi var. Bizim dönemimizde 5 müzeyi tamamladık. Ve bunu üzerine nereye gideyim. Gaziantep’e geleceksin. Roma Hitit dönemi, cumhuriyet döneminin en güzel dönemi. Bizi 25 Aralık’a götüren panoramik müze. Bunların hepsini yerinde göreceksin. Gaziantep’in lezzeti 500 yemek. UNESCO’dan tescil almış dünyanın 8. mutfağıyız. İnanın 4 milyon kişi geldi. Bunu konuştuğumuzda kimse bize inanmadı. Şimdi Gaziantep’e gelme zamanı dedik, geldik. Şimdi yeni hedefimiz Kapadokya’ya gelen Japon turisti Gaziantep’e getireceğiz. Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün merkezi Gaziantep oluyor. Merkezi kurduk. 60 trilyonluk bir arkeoloji enstitüsüne başladık. İnsanlar arkeolojiyle ilgili bakıyorlar nereye gideyim, merkez Gaziantep. Avrupa’nın bu konudaki en iyi bilim insanları Gaziantep’e gelecek. İşte bu iki nedenden dolayı Gaziantep, kültürel mirasına, hanlarına, hamamlarına sahip çıkıyor. İnşallah 8 milyon Japon turisti Gaziantep’e getirme hedefimi başarmış olacağım. Bu da şehirde büyük bir heyecan yaratıyor.

Bir kadın olarak Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olmak avantaj mı dezavantaj mı?

Fatma Şahin: Artık milletvekili kadın olmayı, toplumsal olarak, zihinsel olarak kabullenmiş durumdalar. Ama hala belediye başkanı erkek işi olarak görülüyor. Yok kardeşim. Bu ehil ve liyakat meselesi, cinsiyet meselesi değil. Bu işi kim daha iyi yapıyorsa o yapacak. Ben bu mücadeleyi veriyorum. Halkla ilgili bir sorun yok. Sorun erkeklerin içerisinde zaten bir rekabet var. Belediye başkanı olmak istiyorlar. Eşit şartlarda yarışalım. Kim daha ehil ise o olsun. Ben buna hazırım. Bunun üzerinden mücadele ediyorum ve Allah’ın izniyle benden sonraki kadınların belediye başkanlığı için devam etmesi için mücadele edeceğim. Avrupa’ya bakıyorsunuz yerelde kadınlar çok güçlü. Paris Belediye Başkanı’nın diliyle konuşuyorum ben bugün memleketimi yönetmek için. Bu alanda dünya nereye gidiyor, biz ne yapacağız? Bu iş kadınların işi. Bizim işimiz ve biz bu işi başaracağız. Bu işi kadınların yaptığını da bütün dünyaya göstereceğiz.

Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, feminist bir kadın mıdır?

Fatma Şahin: Ben bir insan hakları savunucusuyum. Kadınıyla, erkeğiyle bir insan hakları savunucusuyum ve kim ehilse, cinsiyetine bakmadan onu o koltuğa oturtmanın mücadelesini yapıyorum. Nasıl bir belediye kurdum biliyor musunuz? Belediye deyince aklınıza ne gelir? İmar, Maliye, Fen İşleri hepsinin başında kadın var. Kadın olduğu için de koymadım. Ehliyet ve liyakat. Birinci sınıf okulları bitirmişler. İşlerini çok iyi yapıyorlar, çok disiplinliler. Hepsi ile birlikte beraber çalışmaktan çok mutluyum. Çünkü hep konuştuğumuz şeyi kim uygulayacak? Ben uyguluyorum. Göreceksiniz, bunun sonucunda toplum bu uygulama modelini sahiplenecek ve Gaziantep bütün Türkiye'ye model olacak. İstanbul'dan Ankara'dan çok daha önemli bir çalışmayı, uygulamayı başarmış durumdayız. Bir taraftan da 'Haydi Kızlar Yönetime' diyoruz. Okuyan kızları yönetici olacaksın. Tek başına diploma yetmez, karar mekanizmasında olacaksın. Bunu başarmak için de çok büyük projeler yapıyoruz.

Gaziantep'te kültürel anlamda neler yapmayı planlıyorsunuz?

Fatma Şahin: 5 antik kent var. Birisi Rumkale-Fırat. Fırat'ı kullanamıyoruz. Fırat'ın içerisinde muhteşem bir hayat var. Roma dönemi, Hitit döneminin en güçlü dönemleri orada yaşanmış. Hala Fırat'ı şehir tanımıyor, ülke tanımıyor. Şimdi oraya bir sahil düzenlemesi yaptık. Rumkale ile Levant ormanları arasına bir teleferik sistemi koyacağım. Muradım şu; herkesi Rumkale'ye getireceğim. Üste bir Seyir tepesi ile bütün Fırat'ın o güzelliklerini görsünler istiyorum. Bu ilk işim.

İkincisi İtalyanlarla Karkamış'taki Antik Kenti yaptık. Hitit dönemi, geç Hitit dönemi. Bütün arkeologlar bunun açılmasını bekliyor. Yanında Karkamış'ın içerisinde Manyas'taki kuş çeşidi kadar çeşidi olan muhteşem bir ekopark var. Bunların hepsi Gaziantep'in yeni dönemdeki cazibe merkezleri. Kanyon turizminden tutun öbür tarafına gel Yesemek. Yesemek yine geç Hitit döneminde UNESCO tarafından tescillenmiş büyük bir açık hava müzesi. Böyle bir tarihi dokunun içerisine, şehrin içerisine giriyorsun. Hanlar, hamamlar, bunlara ait kültür yolları, kale. Her biri kendi içinde büyük bir çekim merkezi oluşturuyor. O yüzden "Gaziantep'e gelme zamanı, uzaklarda arama" diyoruz. Uzaklarda arama dememizin en büyük nedenlerinden bir tanesi de hayvanat bahçemiz. Avrupa'da üçüncüyüz, dünyada dördüncüyüz. Çeşitlilikte doğurganlıkta ve bir safari parkı açtık. 70 çeşit hayvan birlikte yaşıyor. Afrika'ya gitmene gerek yok, Gaziantep'e gel diyoruz. Şimdi Gaziantep'e gelen birisi benden önce yarım gün sonra ne yapacağım diyordu. En az bir hafta kalacak. Müzeler, kültür yolu, gastronomi bunların üzerinden bir de millet bahçesi ve panorama müzesi yaptık. Biz ülkelere, Avrupa'ya niye gidiyoruz? Gittiğimiz zaman nereye gidiyoruz? Artık, 'Niye Gaziantep'e gelsin?' sorusunun cevabını hazırladık ve gelenler çok mutlu. Gönül elçilerimiz oluyor, kültür elçilerimiz. Gelen yeniden birilerinin getirilmesine neden oluyor. Dolayısıyla bu meseleyi biz, bir ekonomi meselesi olarak görüyoruz.

Evet, "Bir kadın Başkan geldi, bu işler oluyor." diye bakmamak gerekiyor. Şehir ekonomisi, şehir ekonomisi bir taraftan sanayiyi yüksek teknolojiye geçireceğiz. İkinci tarafta tamamen bir gurme ve kültürel mirası Gaziantep'e çekecek modele dönüştüreceğiz. İki bacaklı gidince, bu ne demek? İstihdam demek. Bu gençlerin bu alanda yetişmesi demek ve kendimize hem teknolojide, hem sanayide, hem kültürde yetiştirdiğimiz zaman Gaziantep'i diğer şehirlerden farklı kılan çalışmalar demek. Coğrafi işaretlerini alıyoruz. Yani dünyanın dili ile Avrupa'daki konuşulan dil ile konuşmamız gerekiyor. Çevreye uyumlu, akıllı şehir, değer katan şehir. Bu değerlerin hepsi üzerinde çalışmamızı tamamladık. Şu an Birleşmiş Milletler'de, Avrupa'da yerel gündem ne konuşursa Gaziantep'te biz onu konuşuyoruz. İşte bunun için gelmeleri gerekiyor.