'Avakado masajıyla uyandırıyor'
Farah Zeynep Abdullah, GQ Türkiye'ye çok özel açıklamalarda bulundu...
Vatan Haber
Son dönemin yükselen oyuncularından Farah Zeynep Abdullah, başrolü Kıvanç Tatlıtuğ ile paylaştığı yeni dizisi 'Kurt Seyt ve Şura' öncesi GQ Türkiye'ye poz verdi.
Genç oyuncu, Ebru Çapa’ya verdiği röportajda aşkın ailesinde nasıl dolu dizgin yaşandığından neden yalan söyleyemediğine birçok ilginç açıklama yaptı...
FACEBOOK'TA KEŞFEDİLDİ
University of Kent’e başlarken de çift anadal seçiyor Farah Zeynep Abdullah: Fransız Edebiyatı ve Tiyatro... İkinci senesinde, Paskalya tatili için geldiği Türkiye’de, Kanal D Dramalar Koordinatörü Lale Eren’le tanışmasıyla hayatının akışı değişiyor. Lale Eren ve yönetmen Zeynep Günay Tan, “Öyle Bir Geçer Zaman ki”deki Aylin karakteri için hem masum hem de seksi görünen bir oyuncu ararken, hayat yollarını kesiştiriyor: “Facebook’tan fotoğrafımı görür görmez ‘budur’ demiş Zeynep abla. Ertesi gün bir kamera çekimi aldılar.
"İLK GÜN EVE GİDİP AĞLADIM"
Aynı hafta içinde de ‘gelebilir misin’ diye sordular. Dondurdum okulu. Setteki ilk günüm çok zordu ama. Eve gidip ağlıyordum; ne yaptım, bu nasıl geçecek diye. Çok zor bir dönemdi. Dil zorluğu vardı, aksanım çok kayıktı.” İki senelik yoğun dizi temposunun ve “Kelebeğin Rüyası”nın çekimlerinin ardından bir süre İngiltere’ye giderek ara veriyor Farah Zeynep Abdullah...
"KURT SEYİT VE ŞURA'YI HEMEN KABUL ETTİM"
Derken ansızın dönüyor: "Sabahlara kadar dizi izleyip arkadaşlarımla oluyordum. Okula da gitmiyordum. Yayılmayı çok özlemişim. Ama bir süre sonra özlediğimi fark ettim. ‘Kurt Seyit ve Şura’nın bahsi geçer geçmez tamam dedim."
"KIRICI OLMAK PAHASINA DOĞRUYU SÖYLERİM"
Farah Zeynep Abdullah’ın en önemli özelliklerinden biri de yalan söyleyememesi... Bunun sebebini şöyle açıklıyor: “Bayağı küçüktüm. Kardeşim yeni doğmuş, yeni alınmış çorapları var. Odamda etiketlerini keseyim derken çorabı da kestim. Sonra annem çorabı görüp ‘ne oldu’ diye sorunca, hiç kıvırmadan ‘ben kestim’ diye dümdüz söylemiştim. Aferin kızım’ demişti, ‘En kötü doğru, en iyi yalandan daha iyidir’... Sekiz yaşındaydım. O günden beri yalan söyleyemem. Gerekiyorsa kırıcı olmak pahasına doğruyu söylerim. Çok zormuş ama... Yaş ilerledikçe yalan söyleyememenin çok zor olduğunu anlıyor insan. Hayatı kolaylaştırmıyor yalansız yaşamak, pek çok şey için engel hatta ama sonuçta değiyor.”