‘Acı dolu hayatların hikayesini anlattık’
.
12 Eylül darbesinde, inançları uğruna hapse atılanların hikayesini anlatan ‘Bizim Hikaye’nin başrol oyuncuları Cansen Elçin ve Sera Tokdemir filmde evli bir çift olarak kamera karşısına geçiyor. İkili filmin can alıcı yanını anlattılar.
Bizim Hikaye filmiyle yollarınız nasıl kesişti?
Sera Tokdemir: ‘Bizim Hikaye’nin yapımcısı, rol aldığım ‘Kertenkele’nin de yapımcısı olan Yalçın Şen bana projeden bahsetti. Hikayeyi anlattığında o kadar etkilendim ki gözümün önünde sahne sahne oynayacağım karakter canlandı. Büyük bir heyecan ve istekle bu rolü oynamak istedim.
Cansel Elçin: Menajerim Yelda Gürkan bana hikayeden bahsettiğinde çok ilgilimi çekti. Senaryoyu okumak istedim. Okuduğumda ‘İsmail’ karakterinden ve baba oğul ilişkisinden dolayı projede yer almak istedim.
Filmde sizi etkileyen neler oldu?
Sera T: Herkesin kendi başına yaşadığı bir hikayesi var. Filmde beni etkileyen, bütün karakterlerin inançları ve düşüncelerine sonuna kadar sahip çıkmaları, kararlılıkları, zorluklar karşısındaki dik duruşları, hiçbir şeyin kendilerini yıldırmamaları oldu. Özellikle canlandırdığım ‘Nimet’in zorlu şartlar altındaki güçlü duruşu beni çok etkiledi. Bu yüzden aslında beni etkileyenler, filmin bütününü oluşturuyor.
Cansel E: Filmde en etkilendiğim ve sevdiğim cümle, “Ben sadece babam için değil bütün mağdurlar için iade-i itibar istiyorum” oldu. Bu hoşgörü ve tolerans içeren cümle beni çok etkiledi.
Filmi izleyenler salondan hangi duygularla ayrılacaktır?
Sera T: Filmi izleyenler, herkesi derinden etkileyecek duygu yüklü sahneleriyle, uzun yıllar hafızalarından çıkaramayacakları bir filmle karşılaşacaklar. Seyredenlerin göz pınarlarından damla damla yüreklerine akan bir hikayeyle salondan ayrılacaklar.
Cansel E: Hüzünlü bir film oldu.
‘Sinop cezaevinin atmosferi bizi zorladı’
Karakteriniz nasıl biri?
Sera T: ‘Nimet’, üç çocuğuyla kalan, hapse giren kocasına destek veren, bütün sıkıntılara tek başına göğüs germek durumunda kalan güçlü bir kadın. İnançlarından asla ödün vermiyor. Çetin bir yaşam mücadelesi olan biri. Oynadığım karakter bana çok ilham verdi. Güçlü duruşu ve mücadele veren yanıyla bana benziyor.
Cansel E: Karakterimi, İtalyan filmi olan ‘Hayat Güzeldir’de Roberto Benigni’nin canlandırdığı ‘Guido Orefice’ rolünden esinlenerek oluşturdum. Başına sürekli kötü şeyler gelse de bu olaylardan hep iyi bir şeyler çıkarmaya çalışan bir adam. ‘İsmail’ kendi halinde, son derece huzurlu yaşayan ailesine düşkün bir yazar. Bende aileme düşkün biriyim.
Aşk, hikayenin neresinde?
Cansel E: Aşk hikayenin her anında var.
Filmde zorlandığınız sahneler oldu mu?
Sera T: Beni yaşlandırmak için yurt dışından özel bir protez getirildi. Her defasında altı saat hazırlık sürecim oldu. Filmde başım hem kapalı hem de açık. Başımın açık olduğu sahnelerde saçlarımın rengi değiştirildi. Yaşlılığa bağlı olarak oluşan sarkmaları çalışmak uzun sürdü. Normalde makyajın dayanma süresi sekiz saatti fakat ben 13 saate kadar dayandım. Kaşıntı yapmasına rağmen aldırmadım. Bunun sebebi sahneleri daha çabuk çekebilmekti. Kimseyi zora sokmak istemedim. Diğer bir nedeni de o hikayede dayanabildiğim kadar kalmak istedim. Filmle beraber ‘Kertenkele’ dizisinin çekimleri de devam ediyordu. Günde dört defa iki set arasında gidip geldiğim zamanlar oldu. Ama ben ben bundan dolayı hiçbir zaman yakınmadım. Çünkü insan sevdiği şeylerle mutlu olur. Bende mutlu oluyordum.
Cansel E: Sinop cezaevinin atmosferinden çok etkilendim ve sahneleri çekim aşaması biraz zor geçti.
‘Hayata karşı Dimdik durmalı’
Gerçek hayatta filmdeki gibi bir haksızlığa ve adaletsizliğe uğrasaydınız ne yapardınız?
Sera T: Her zaman hakkımı savunmak içim mücadeleci olurdum. Bu uğurda hiçbir şey yıldıramaz beni. Filmin özeti de bu. Haksız yere hüküm giyen insanların adalet arayışı.
Cansel E: Direnirdim. Karakterim gibi dimdik durmaya çalışırdım.
Film dışında hayatınızda başka bir yenilik var mı?
Sera T: Zamanımın çoğu dizi çekiminde geçiyor.
Canse E: ‘Evlemeden Olmaz’ diye Özge Özberk’le başrol oynadığım romantik komedi filmim 24 Nisan’da vizyona girecek. Birde yakın zamanda başlayacak bir dizi projem var. Atv’de ‘Eve Dönüş’ isimli bir projem var.
Özellikle tercih ettiğiniz roller var mıdır?
Sera T: Drama oynamayı daha çok seviyorum çünkü daha hissederek oynuyorum. Ama izleyenler beni komediye çok yakıştırıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. Farklı karakterleri oynayabiliyorum.
Cansel E: Ben oyuncuyum kendime yakın hissettiğim ve beni etkileyen her proje ve karakteri değerlendiririm. Ama daha basit hikayelerin peşindeyim. Daha çok insanların patetik halleri ilgimi çeker. Mesela Peter Sellers’ın ‘Merhaba Dünya’ adlı filmi ya da Charlie Chaplin filmleri gibi ağır içerikli dram sahnelerini mizahi bir şekilde işleyen filmleri seviyorum. Dertleri ya da kötü durumları anlatmak için mizahı kullanmak bana daha doğru geliyor.