Şampiy10
Magazin
Gündem

Sanatta yeni trend: Reklamlar

Sinema ve dizi filmlerin ardından reklamlar şimdi de çağdaş sanatta karşımıza çıkıyor.

ABONE OL
Bihter Ayyıldız

Bugüne kadar sinemada, dizi filmlerde 'ürün yerleştirmesi' adıyla karşımıza çıkan reklamların yeni hedefi çağdaş sanat... Bihter Ayyıldız, önceki gün sona eren Contemporary İstanbul'u gezip izlenimlerini gazetevatan.com'a yazdı.



Dünyadan ve Türkiye’den galerileri, koleksiyonerleri, sanatseverleri ve sanat profesyonellerini İstanbul’da 8. kez bir araya getiren Contemporary İstanbul önceki gün sona erdi. 7-10 Kasım 2013 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 17.500 metrekarelik alanda gerçekleşen fuarda, eselerdeki marka ve ürün yerleştirmeleri son derece dikkat çekiciydi.

‘Sanat sanat için midir? Toplum için mi?’ sorusu hep sorulur ama sanat aslında toplumların mevcut durumlarına ışık tutar. Sanat eserlerini inceleyerek, o döneme ait sosyokültürel, gelenekler, moda anlayışı hakkında bilgiye sahip olabiliriz.

Çağdaş Sanat’ın bize anlatmaya çalıştığı da, markaların hayatımızda ne kadar büyük yer kapladığı.

SANATIN TREND KONUSU
Son yıllarda yurt dışında gezdiğim galeri ve sanat fuarlarında da tüketim çılgınlığını konu alan eserlerin sayısının her geçen gün arttığını görüyorum. Aslında hayatımızın belli anlarında ihtiyaç duyup, almaya daha doğrusu sahip olmaya başladığımız objeler ve eşyalar, günümüzde bize sahip olmaya başladı. Hatta objeler ve eşyalar kadar, markaların logoları ve paketler, hatta etiketler de bir tür bağımlılık yaratıyor gibi.
Sadece ambalajı güzel olduğu için aldığınız eşyaları bir düşünün. Bu bir parfüm olabilir, bir ruj, oje olabilir. Hatta hızlı tüketim ürünlerinde bile, sadece ambalajından dolayı seçtiğiniz ürünler yok mu?

YENİ ÜRÜN SEVGİSİ
Çağdaş sanat objeleri idealize ederek, pazarlama ve iletişim profesyonelleri de marka bağımlılığı ve eşyaların bize sahip olma durumunu, pozitif bir şekilde sunmak için ortaya attıkları ‘Love Brand’ (yeni ürün sevgisi) kavramı, marka bağımlılığımızı meşru kılıyor.

İnsanlar hep daha özel hissetmek, daha ‘trendy’ olmak için kendilerini en iyi ifade edebilecekleri markaların dünyasında yer edinmek istiyorlar. Bunun için belli bir markanın giysilerini giymek, belli tasarım objelerine sahip olmak ve belli teknolojik markaların yakın takipçisi olmak gerekiyor.

ALMADAN OLMAK ALLAHA MAHSUSTUR
‘Almadan olmak Allah’a mahsustur’ mottosuyla, sürekli aldıklarımızla kişisel markamıza yatırım yapıyor ve kendimizi konumluyoruz. Ama alacağımız markaların da bizim radarımızda kalmaları için geleneksel iletişim araçları dışında bir yerlerde ‘subliminal’ bir iletişim kurması gerekiyor.

Hal böyleyken arka plana atılan direkt reklamın yerini bir şekilde doldurmak gerekiyor. Filmlerde ve dizilerde yapılan ürün yerleştirmeleri bunun çok iyi bir yolu.

YENİ HEDEF ÇAĞDAŞ SANAT
Ama daha da ileri gitmek lazım. Daha da, çok daha ‘subliminal’ olmalıyız değil mi ey markalar? O zaman yeni hedefimiz çağdaş sanat. Çağdaş sanat her çağdaş ve tarz insanın radarında, maddi varlığını, entelektüel bir seviyeye taşımasına aracı nitelikte.

O zaman markaların yeni hedefi, sanat eserlerinde ürün yerleştirmesi olabilir. Belki de olmuştur da, bizim haberimiz yoktur.

Bu sene 748 sanatçı, 3000 eser, 22 ülkeden 95 çağdaş sanat galerisiyle beraber 13 sanat kurumu ve 8 sanat inisiyatifinin katıldığı Contemporary İstanbul’u 67.000 kişinin ziyaret ettiğini ve toplam değeri 180 milyon TL olan eserlerin %67’sinin sahiplerini bulduğunu göz önüne alacak olursak, buranın çok iyi bir iletişim platformu olduğunu söyleyebiliriz.




Sürrealist akımın en güçlü temsilcilerden Frida Kahlo’nun, ikonikleşen portresinde saçında bir süs gibi gördüğümüz McDonalds logosu, bilinç altının dehlizlerini resmetmesiyle tanınan sanatçının eserinde tesadüfen mü konmuş acaba?




Moda dünyasının kraliçesi Coco Chanel’in kırmızı rujla çizilmiş portresi. Yorumsuz.




İkonik Chanel No 5 şişesinin sanatsal hali.




Zenginlik simgesi altın, tutku ve ihtirasın rengi kırmızı. Bu eserde, elinde alışveriş arabasıyla ibadet eden bir karakter. İnsanların var oluşlarıyla değil, sahip olduklarıyla ve olmak istedikleriyle meşguliyetinin manidar anlatımını görüyoruz.




Ayakkabının markasını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Bu çok sıradan ayakkabı modeli, kadınların son zamanlarda hiç olmadığı kadar tutkuyla bağlandığı ayakkabı markalarına gönderme yapıyor. Kumaş kaplı kutu, giymesek de, gardıropta sakladığımız ve gözümüz gibi baktığımız ayakkabıları mı anlatıyor gibi.




Ajda Pekkan’ın şarkısında söylediği gibi ‘vitrinime değil iklimime gel’ gerilerde kaldı. Her yer vitrin her yer gösteriş. Etiketleri ve etiketlenmeyi sevmiyor muyuz? Instagram’da paylaşılan hastag’lere şöyle bir bakarsanız, insanların aldıkları giysilerin etiketlerini ne kadar çok paylaştığına şaşırırsınız. Asli görevi elbisenin hangi markaya ait olduğunu belirtmek olan ve boyutu elbisenin binde biri kadar olan etiketler dev birer imge olabiliyor.




















Diğer Haberler

  1. Dc Filmleri İzleme Sırası...dc Filmleri Hangi Sırayla İzlenmelidir?
  2. Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Özellikleri Nelerdir? Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Yazarları Kimlerdir, Eserleri Nelerdir?
  3. Cumhuriyet Dönemi Hikaye Özellikleri Nelerdir? Cumhuriyet Dönemi Hikayecileri Kimlerdir?
  4. Batı (Avrupa) Uygarlığı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Özellikleri Nelerdir?
  5. Baki Filmleri İzleme Sırası...baki Filmleri Hangi Sırayla İzlenmelidir?
  6. 3391 kilometre filmi kaç saat? 3391 kilometre filminde yaş sınırı var mı, 3391 kilometre sinema bileti kaç TL?
  7. 3391 kilometre filmi bilet fiyatları ne kadar? 3391 kilometre hangi şehirlerde vizyona girecek, 3391 kilometre filmi yaş sınırı var mı?
  8. İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Özel Ödülü Aziz Sancar’a verildi
  9. Yeşilçam'ın usta yönetmeni Yılmaz Atadeniz hayatını kaybetti
  10. Tasarım Parkı iki özel sergiye ev sahipliği yapacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.