Geçmiş gelecekle buluştu!

Bu yıl ilk kez İstanbul Kongre Merkezi’nde sanatseverlere kapılarını açan All Art İstanbul Fuarı, Türkiye’de geleneksel ve çağdaş sanatları bir araya getirerek bir ilke imza atıyor.

İstanbul geçtiğimiz hafta Haliç Kongre Merkezi’nde açılan Bosphorus Uluslararası Sanat Fuarı’ndan sonra şimdi de All Art İstanbul’a ev sahipliği yapıyor. İstanbul Kongre Merkezi’nde açılan fuarın en önemli özelliği geleneksel sanat ile çağdaş sanatı bir araya getiriyor olması.

Konseptini ve temasını “Geleneksel ve modern sanatın birlikteliği” üzerine kuran fuar, Türk ve Osmanlı geleneksel sanatlarından, antikaya, tezhip ve hat sanatından modern sanata geniş bir yelpaze içinde 260 sanatçı ve 880 sanat eserini sanatseverlerle buluşturuyor.

İlklerin fuarı

Üç ayrı kategoriden oluşan fuarın birinci bölümünde geleneksel sanat eserleri hat, minyatür, tezhip, mücevher, ebru ve çini sanatını içeren Türk sanatı örnekleri, ikinci bölümünde kuyum ve halı örnekleri yer alıyor. Fuarın üçüncü bölümünde ise heykel, tablo gibi modern ve çağdaş sanat eserleri sergileniyor.

All Art İstanbul, geleneksel ve çağdaş sanatı aynı ortamda bir araya getirerek hem bugünün modern sanatını hem de dünün unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sanatını biraraya getirerek kaynaştırmayı hedefliyor. Fuarın Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, fuarın geleneksel sanatların çağdaş ve modern bir tasarım, yaklaşım ve anlayışla sunulması açısından çok önemli bir platform olduğunu; aynı şekilde modern ve geleneksel arasındaki ilişkinin kurulmasında bu fuarın önemli bir girişim olduğu görüşünde.

Eserlerin Maddi Değeri

Geleneksel sanatçıların eser bedellerini hesaplamak çok da mümkün olmamakla birlikte, sanat galerilerinin, antika evlerinin ve münferit sanatçıların sergileyecekleri eserlerin fiyatlarının 40-50 milyon TL olduğu tahmin ediliyor.

Günümüzün Ferrarisi At

Fuarın en ilgi gören sanatçılarının başında, fuara 100 bin dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulan at minyatürleriyle katılan minyatür ve performas sanatçısı Günseli Kato geliyor. Kato, fuara “Minyatür Ayaklanması” konseptli bir minyatür çalışması ile katılıyor. Kato, “Konseptimin adı ‘Minyatür Ayaklanması’ çünkü eserlerimde protesto ve ayaklanma var. Protestomun amacı sanatçılara, sanat yapın ancak sanatın içine kendi kültürlerinizden de bir şeyler katın demek. Minyatürde at figürü çok önemli bir yer taşıyor. Çünkü at, Osmanlı zamanında günümüzün ferrarisinin yerini tutuyor. Ben de geleneksel sanata katkımı at figürünü işleyerek yaptım. Böylelikle tüm kültürlerin bir bileşimini yansıtmış oldum.” diyor.