Yüzünü çıkarmasaydık 15 gün içinde ölürdü
.
Yüz nakli olan 55 yaşındaki Salih Üslün’ün vücutla uyuşmazlık nedeniyle yüzünün yüzde 60’lık bölümünü alan yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, “Biz bu kararı vermeseydik 10-15 günde hastayı kaybedebilirdik” dedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde geçen yıl Ağustos ayında yüz nakli olan Salih Üslün’ün yüzünün yüzde 60’lık bölümü, uyuşmazlık nedeniyle dün 5 saat süren operasyonla alındı. Ameliyatı gerçekleştiren öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Üslün’ün durumunun kötüye gitmesi nedeniyle yüzün alındığını açıkladı. Prof. Dr. Ömer Özkan, “Yaklaşık 3 aydır problemler yaşıyordu. 2 aydır ilaç tedavisini kesmiştik” dedi.
Önemli olan yaşatmak
‘B’ planını devreye sokmalarının tek bir nedene bağlı olmadığını kaydeden Prof. Dr. Özkan, “Son 15 günde durumu ağırlaştı. Bu kararı vermeseydik 10-15 gün içerisinde hastayı kaybedebilirdik. Tedaviye yardımcı olması için, ısrar etmeden riskli bir karar aldık. Toparlanması 1-2 gün değil, daha uzun sürebilir” diye konuştu.
İlaçların dozunun azaltılmaması durumunda önümüzdeki 2-3 yılda daha büyük problemlerle karşılaşılabileceğini belirten Prof. Dr. Özkan, “Bu hasta için yüzü, karaciğer ya da böbrek gibi önemli bir organdı. 1 yıl hep kritiktir. Bu 1-2 aydır fark ettiğimiz bir şey. Dünyada da benzerleri yaşanmış durumda. Hasta için umarım iyi bir karar olacak. Erken dönemde belirgin bir iyileşme beklemiyoruz. Bu uzun bir süreç, önemli olan hastamızı yaşatmak” diye konuştu.
Ailesi: Keşke alınmasaydı
Türkiye’nin 6’ncı yüz nakli olduktan sonra uyuşmazlık nedeniyle ameliyat ile yüzü geri alınan 55 yaşındaki Salih Üslü’ün oğlu Serdar Üslün, “Babamın yüzü çok güzel olmuştu, keşke geri alınmasaydı, üzgünüz” dedi. Babasının durumunu televizyonlardan öğrendiğini ifade eden Salih Üslün’ün 17 yaşındaki oğlu Serdar Üslün, “Babam dün 5 saat süren bir ameliyat geçirdi. Bundan önce babam 10 gün yoğun bakımda kaldı. Herhalde nakledilen yüzden dolayı ciğerlerinde ve böbreklerinde problem oluştu. Daha sonra yüz geri alındı” dedi.
Av tüfeğiyle fare avlarken
Babasının 5 sene önce samanlıkta silahıyla fareyi öldürmeye çalıştığını anlatan Serdar Üslün, “Olayın yaşandığı yıllarda bizim köyü adeta fareler basmıştı. Babam fareyi öldürmek için samanlığa girmiş ve ayağı takılıp yere düştüğü sırada tüfeğin ateş alması sonucu kendini vurdu. Keşke o fareyi vurmaya kalkmasaydı” diye konuştu.
Büyük oğlu Sedat Üslün ise, “Babamın durumu ağır, ancak kritik günleri atlatabilirse Antalya’ya geldiğimizden daha iyi olacağına inanıyorum” diyen Sedat Üslün, “Yumuşak dokuları risk yaratacak diye alındı. En azından babamın alt ve üst çenesi olacak. İnşallah dualarımız kabul olur” diye konuştu.