Yolsuzluk fezlekeleri vekillerden gizlendi
TBMM’de dört eski bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet konulu fezlekeler soruşturmanın gizli olduğu gerekçesiyle okunmadı. Fezlekeler Soruşturma Komisyonu’nda ele alınacak
DENİZ GÜÇER - KIVANÇ EL / VATAN ANKARA
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında ismi geçen 4 eski bakan hakkındaki fezlekeler nedeniyle TBMM Genel Kurulu dün olağanüstü toplandı. AK Partili Başkanvekili Sadık Yakut’un başkanlığındaki olağanüstü toplantısına gergin başladı. Yakut, olağanüstü çağrı istemi önergesi uyarınca bilgiye sunulması gereken konuyla ilgili TBMM Başkanlığı’nın iki tezkeresi bulunduğunu belirterek, bunları okutacağını söyledi.
‘Suça ilişkin bilgi gizlendi’
TBMM Başkanı Cemil Çiçek imzalı yazıda, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ‘nüfuz ticareti yaparak başkasına menfaat temin ettiği ve görevini kötüye kullandığına’ ilişkin iddialarla ilgili bölüm okunmaya başlandı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Yakut’a, “Yaptığınız usule uygun değildir. Tezkerelerin milletvekillerinin tetkikine açıldığına ilişkin ibare yer almalıdır” diyerek itiraz etti. Yakut, “Başkanlığın sunuşlarını okutuyorum. Genel Görüşme açılacak, o zaman söylersiniz. İkinci tezkereyi de okutacağım” dedi. Vural, “Milletvekillerine sunmadığınız bir konuyla ilgili soruşturma komisyonu oluşturulması söz konusu olamaz. Bakanın hangi suçu işlediği, TCK’nın hangi maddesine ilişkin bir bilgi yoktu. Yaptığınız doğrudan gizlemek, saklamak, millektvekillerinin iradesine darbe vurmaktır” diye konuştu.
‘Bilmeden karar verilmez’
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de, “Yapmış olduğunuz işlem, içtüzüğe ve olağanüstü toplantı gündemine aykırıdır. Olağanüstü çağrı gündeminin kısaltılmış halini genel kurula sunma yetkisine sahip değilsiniz” dedi. Hamzaçebi, bakanlarla ilgili Genel Kurul’un cumhuriyet savcılığının görevini yaptığını belirterek, 1980 ve 1990’lı yıllardan örnek verdi. Hamzaçebi, “2000’li yıllarda çağrıyı yapan, hukukçu Meclis Başkanı Bülent Arınç. O da ‘Dosyaların milletvekillerinin taktir ve bilgilendirmesine sunulması’ diyor. Milletvekili görmediği, bilmediği, incelemediği bir konuda karar verme imkanına sahip değildir. Bu bilgiyi saklama hakkına sahip değilsiniz. Anayasa’ya karşı suç işlemiş olacaksınız” diyerek, Yakut’a itiraz etti.
Canikli: Biz de istiyoruz
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise, “Sonuç itibariyle bu dosyalarda yer alan bilgilerin tamamı herkeste mevcut. Karartılması, milletvekillerinin denetiminden kaçırılması söz konusu değil” dedi. Canikli, eski bakanların kendi talepleri doğrultusunda AKP milletvekillerinin imza toplandığını belirterek, “Bunlar önümüzdeki günlerde TBMM Başkanlığı’na sunulacak. Biz de bunların görülmesi, denetlenmesi için Soruşturma Komisyonu kurulmasını talep ediyoruz. Komisyon kurulduğunda üye arkadaşlar, bu bilgilerin tamamına ulaşacaklardır. Hodri meydan diyoruz. Amaç üzüm yemekse açıkça söylüyoruz gelin soruşturalım” diye konuştu.
Kanadoğlu referans oldu!
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut mevcut dosyaların savcılıktan gelen ilk örnek olduğunu ve “Üzerinde kanundan kaynaklanan bir gizlilik söz konusu” olduğunu söyledi. Yakut, “Çok saygın hukukçuların görüşlerine göre” diyerek, Hikmet Sami Türk, Taha Akyol ve iktidar tarafından çok eleştirilen Sabih Kanadoğlu’nun, gizlilikle ilgili görüşlerini okudu.
Oku Muharrem oku!
Fezlekelere ilişkin yazının okunması görevi CHP’li katip üye Muharrem Işık’a düştü. Ancak Işık bir gözü sürekli CHP Grup Başkanvekilinde olduğundan hem yavaş hem de yanlış okudu ve ardından da tamamen sustu. TBMM Başkanvekili Yakut, “Oku Muharrem oku” diyerek Işık’ı uyardı. Bu sırada muhalefetin grup başkanvekillerinin kürsüye yaklaşıp itiraz etti ve Işık da okumaya devam etmedi. Yakut, “Sen okumazsan kalk başkası okusun” derken, kürsüye yaklaşan AK Partili Bayram Özçelik de “Kalk oradan kalk” diye müdahale etti. Ancak Işık yine kalkmadı ve okumadı. Bunun üzerine usul tartışması başladı. Gerginlik artınca Meclis TV sesi kesti. Yakut’un “Oku Muharrem oku” sözleri sosyal medyada yoğun bir paylaşım konusu oldu.
‘Her yer rüşvet’ sloganları atıldı
Fezlekelerin okunup okunmaması tartışmalarının ardından Genel Kurul’da, Genel Görüşme önergesinin ön görüşmeleri üzerinde konuşmalar yapıldı. Ardından yapılan işari oylamada, TBMM Başkanvekili Yakut, katip üyeler arasında anlaşmazlık olduğunu belirterek elektronik oylama yaptı. Yakut ardından da itiraz olduğunu belirterek oylamayı yineledi. Bu sırada CHP’li milletvekilleri “yuh” ve “cesaret” diyerek slogan attılar. Yinelenen işari oylamada da anlaşmazlık olunca elektronik oylama yapıldı. CHP’li milletvekilleri bu kez “Ahlak, vicdan, cesaret” ve “Her yer rüşvet her yer yolsuzluk” diye bağırdı. Yakut, önergenin 158 kabul oyuna karşı 259 ret oyuyla kabul edilmediğini bildirdi.
‘BURADA ALO FATİH Mİ VAR?’
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, konuşmasının bir bölümünde sesinin TBMM TV tarafından kesildiğini söyleyerek, “Burada da mı Alo Fatih var?” diye sordu. Bu sırada muhalefet sıralarından bir milletvekilinin, “Alo Sadık hattı var” dediği duyuldu. Vural, “Siz Meclis’e darbe vuruyorsunuz, darbecisiniz” diye bağırdı. CHP’liler de protesto için sıra kapaklarına vurdu.
‘17’sinde, 18’inde verecektiniz’
Hükümet adına konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları söyledi: “Bakanlarla ilgili, bakanlık göreviyle alakalı hususlarda Meclis’i harekete geçirme görevi savcılara ait değil. Hükümeti denetleme yetkisi parlamentoya ait. Parlamento bu denetim fonksiyonu yetkisini kullanacaktır. Bakanlarla ilgili işlem yapılacaksa, bu işlemi yapmanın yolunu Anayasa 100 açıkça ifade ediyor. Milletvekillerinin onda birinin yazılı başvurusuyla Soruşturma Komisyonu istenebilir. İçtüzük de söylüyor.”
‘Kullanmak için yaptınız’
“O zaman yol belli. Bu, savcıların yazısı değil, ancak milletvekillerinin kararıyla mümkün olabilir anayasamıza göre. CHP 55 imzayla önergeyi verebilirdi. Tartışmalar 17 Aralık’ta gündeme geldi. 3 ayı geçti, neden bugüne kadar vermediniz? Siyaseten bunu kullanmak için yaptınız. Önerge vermeyerek seçime kadar bu değirmeni döndürmeyi hesap ettiniz. Samimiyseniz bunu 17’sinde, 18’inde, 19’unda verecektiniz. Kim yanlış yaptıysa, kim hukukun dışına çıktıysa hak ettiği cezayı almasından asla rahatsız olmayız.”