Yer altı su kaynaklarındaki kirlilik tehdidi
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altın, Çevre Kanunu'nun belirli süreler içinde atık su arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisi kurma zorunluluğu getirmesinin yer altı su kaynaklarının kirlenmesini büyük ölçüde önleyeceğini bildirdi
Çevre ve Orman Bakanlığı verilerine göre, evsel ve endüstriyel atıklar,
arıtılmadan doğaya bırakılmalarıyla iklim durumuna, toprağın yapısına, yeryüzü
şekline, atığın cinsine ve zamana bağlı yer altı sularına karışıyorlar.
Günde yaklaşık 65 bin ton çöp üretildiği ve belediyelerden sadece 11'inde
düzenli depolama alanı bulunduğu bildirilen Türkiye'de, yüzde 68'i organik, diğer
kısmı da kağıt, karton, tekstil, deri, plastik, cam ve kül gibi maddelerden
oluşan evsel katı atıklar, yer altı sularının kirlenmesin yol açıyor.
Uygun şekilde depolanmamış çöpler, yer altı ve yüzeysel su kirliliğine,
haşerelerin üremesine, çevreye kötü kokuların yayılmasına, görüntü kirliliğine ve
çeşitli hayvanlar vasıtasıyla taşıyıcı mikropların yayılmasına da neden
oluyorlar.
Su kıtlığı çeken ülkeler arasında yer almamasına karşın hızlı nüfus artışı,
kirlenme ve yıllık yağış ortalamasının dünya ortalamasından düşük olduğu
belirtilen Türkiye'de, mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılması ve
kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik çalışmalar yapılıyor.
TUİK VERİLERİ
Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) 2004 verilerine göre, 3 bin 225
belediyenin 2 bin 226'sında kanalizasyon şebekesi, 269'unda da arıtma tesisi
bulunuyor. Faal olan toplam 65 Organize Sanayi Bölgesinin ise atık sularının
yüzde 75'i arıtılıyor.
Çevre Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince atık su arıtma ve evsel nitelikli
katı atık bertaraf tesisini kurmamış belediyeler, iş termin planlarını valiliğe
sunarak nüfusu 100 bini aşanlar 3 yıl, 100 bin ile 50 bin arasındakiler 5 yıl, 50
bin ile 10 bin arasında yer alanlar 7 yıl, 10 bin ile 2 bin arasında olanlar ise
10 yıl içerisinde tesislerini işletmeye almak için çalışmalarını sürdürüyorlar.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği
Bölümü Çevre Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Altın, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, sağlıklı kanalizasyon şebekelerinin ve düzenli
katı atık depolama sahalarının kurulmasının yüzey ve yer altı sularının korunması
için önem arz ettiğini söyledi.
AB ülkelerinin, kanalizasyon arıtma ve katı atık bertaraf tesislerine 40 yıl
önce başladığına dikkati çeken Altın, şöyle dedi:
''Çevre Kanunu'nun belirli süreler içinde atık su arıtma ve evsel nitelikli
katı atık bertaraf tesisi kurma zorunluluğu getirmesiyle yer altı su
kaynaklarının da kirlenmesi büyük ölçüde önlenecektir. Ülkemizin, AB uyum süreci
kapsamında çevreye kısa zamanda önemli yatırımlar gerçekleştirmesi gereklidir.
Ancak, bunun maddi boyutunun karşılanması ise çok zordur. Özellikle dış
kredilerle çevre yatırımı yapan maddi açıdan sıkıntılı belediyelerin diğer
hizmetleri aksayabilir.''
SU KAYNAKLARINDA AZALMA
Altın, Türkiye nüfusunun önemli oranının su ihtiyacını yer altı sularından
karşıladığına işaret ederek, şunları Kaydetti:
''Su ihtiyacının tamamını yer altından karşılayan iller oranı yüzde 65'dir.
Bu da su kaynaklarımızın ülkemiz açısından önemini ortaya koymaktadır. Yaşanan
kirlilik ve küresel bazda yaşanan kuraklık nedeniyle yer altı su kaynaklarımız
her geçen gün azalmakta. Tüm bölgelerimizde yer altı su seviyeleri düşmüştür.
İçme suyu kaynaklarının yüzde 70 gibi önemli kısmının yerleşim birimleri içinde
kalması halen kullanılan yer altı su kaynaklarının ciddi kirlenmesine yol
açıyor.''
SUSUZLUK TEHLİKESİ
Altın, bir kez kirlenen yer altı su kaynağının tekrar kullanılması ve
temizlenmesinin zor olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Dünyada kullanılabilir yüzde 4'lük su kaynağının büyük çoğunluğu yer
altındadır. Kanalizasyon sistemlerinden sızma, sıvı ve katı atıklar, madencilik
aktiviteleri, endüstriyel kirletici kaynaklar, hayvansal ve diğer atıklar suların
kirlenmesine yol açmakta. Küresel ısınmanın da su kaynaklarını tehdit ettiği
ülkemizde, ciddi su politikası geliştirilmesi ve acilen eyleme konulması şarttır.
Çünkü, ülkemiz su zengini değildir ve gelecekte susuzluk tehlikesiyle karşı
karşıya kalınabilir.''
ZONGULDAK'TAKİ PROJELER
Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca da kentte iş termin planı
hazırlanan çöp bertaraf ve atık su arıtma tesislerinin 2007 yılı sonuna kadar
tamamlanmasıyla çevreye verilen zararın engellenmesinin hedeflendiğini
belirterek, şöyle dedi:
''24 Nisan 2006'da 1 milyon 833 bin YTL'ye ihale edilen Sofular köyü
Tombaklar mevkisindeki yeni çöp depolama tesisi alanının yaklaşık 1 yıl içinde
faaliyete başlamasıyla 32 belediyenin 25 yıl süreyle düzenli katı ve tıbbi atık
depolanması karşılanacaktır. İlimizde 40 bin civarındaki konutun kanalizasyon
atıkları kirliliği yol açıyor. İspanya'dan, Hazinenin onayının ardından alınacak
22 milyon 924 bin avro tutarındaki krediyle kanalizasyon projemizi hayata
geçireceğiz. Böylece, evsel atıklar denize arıtılarak deşarj edilecektir.''