'Vampir kelebek' İstanbul'a geldi
Japonya, Çin ve Kore’den geldiği tahmin edilen zararlı böcek türü olan "Vampir kelebek" ya da "yalancı kelebek" denilen böcekler İstanbul'da yayılmaya başladı. Bu böcekler, meyveden sebzeye, çalılardan süs bitkilerine kadar bütün bitkilere yapışarak öz suyunu emiyor, onları verimsizleştiriyor. Zararlının topluca saldırdığı bitkiler, kuruma ve ölümle karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar ise uyardı: Önlem alınmadığı takdirde...
Vatan Haber
"Vampir kelebek" ya da "yalancı kelebek" olarak bilinen zararlı böcek türü, Karadeniz’den sonra İstanbul’da da yayılmaya başladı. Bu türün saldırdığı bitkiler ölümle karşı karşıya geliyor. Artan popülasyona dikkat çeken uzmanlar, böceğe karşı mücadelenin önemini vurguluyor.
Kardelen Koldaş'ın Hürriyet'te yer alan haberine göre, halk arasındaki ismiyle “Vampir kelebek” ya da “yalancı kelebek,” bilimsel adıyla Ricania Japonica veya Ricania Simulans, Asya kökenli zararlı böcek türü. Uzmanlara göre bu zararlı Japonya, Çin ve Kore’den geldiği tahmin edilen bitkilerin üzerinde Türkiye’ye ulaştı ve Doğu Karadeniz’de tespit edildi. Son zamanlarda İstanbul’da da görülmeye başlayan kelebekler büyük bir tehdit. Görünüş olarak kelebeğe benzediğinden, halk arasında kelebek denilse de bir kelebek türü değil, çekirge. Bu böcekler, meyveden sebzeye, çalılardan süs bitkilerine kadar bütün bitkilere yapışarak öz suyunu emiyor, onları verimsizleştiriyor. Zararlının topluca saldırdığı bitkiler, kuruma ve ölümle karşı karşıya kalıyor.
"İSTANBUL’A KAMYONLA GELDİ"
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu, bu türü İstanbul’da ilk olarak 2010 yılında tespit ettiklerini anlattı. Bir araştırması sırasında buldukları bu canlının İstanbul’a nasıl geldiği hakkında tahmini şöyle: “Sarıyer’de bir çay firmasına ait paketleme fabrikası var. Buraya çaylar Rize’den kamyonlarla gelir, bu tesiste paketlenir. Rize’de saptanan bu böceklerin bu yolla İstanbul’a geldiğini düşünüyorum.”
Kendilerine çok sayıda ihbar ulaştığını kaydeden Arslangündoğdu, “İnsanlar bu böcekten rahatsız oluyorlar. Çünkü bu böcek her yere yayılmış vaziyette. İnsanların yaşadıkları mekânlara, sıcak alanlara ve ışığa geliyor” dedi. Arslangündoğdu’ya göre asıl sorunun böceğin aşırı üremesi. Sayılarını azaltmak için önerisiyse doğal düşmanının bulunması, ışık tuzaklarının kullanılması ve yumurtaların yerleştiği bitkilerin imha edilmesi. Arslangündoğdu, birkaç yıl içerisinde popülasyonunun dengeye gireceğini öngörüyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, bu böceğin yoğun görüldüğü Karadeniz’de tarım ürünlerinde ciddi kayıplara sebep olduğu anlattı. “Ülkemiz açısından son derece önemli iki ürün olan çay ve fındık da zararlının tehdidi altındadır” diyen Demir bu böceğe karşı uyardı:
“Mücadelesi çok zor olan zararlının mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Aksi halde Karadeniz sahil şeridi çok ciddi tehlike altında. Tüm Karadeniz sahil şeridini istila edebilir.”
Zararlının Düzce ve İstanbul’da da tespit edildiğine dikkat çeken Demir, “Önlem alınmadığı takdirde Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan patlama İstanbul’da da yaşanabilir. Bu olayın vahametinin birkaç kat daha artması anlamına geliyor. ”
MANTARLI MÜCADELE
Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı ve üniversitelerin zararlıyla mücadele çalışmalarını sürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Demir, “Alanda henüz etkili bir mücadele yöntemi mevcut değil” dedi. Kendilerinin de böcekle mücadelede mantar kullanımını araştırdıklarını aktaran Demir “Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda iki mantarın zararlı üzerinde oldukça etkili olduğu belirlendi” dedi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre bu türle kimyasal mücadele önerilmiyor, zararlının yumurta bıraktığı bitkilerin temizliği ve imha edilmesi öneriliyor.