Şampiy10
Magazin
Gündem

Uzmanlar şifreyi çözdü! Amaçları...

Akademisyenler, sosyologlar ve siyaset bilimciler, 15 Temmuz darbe girişiminin delillere rağmen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarınca inkar edilmesinin "örgütsel bir yöntem" olduğunu belirtti.

ABONE OL
AA

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbe girişimine katılan FETÖ mensuplarının güvenlik kamerası görüntüleri başta olmak üzere tüm delillere rağmen inkarda bulunduklarını hatırlattı.

Örgüt üyelerinin darbe girişimi sırasındaki fotoğraflarına ilişkin "Bu ben değilim" şeklinde savunma yaptıklarını belirten Şahin, "bu duruma şaşılmaması" gerektiğini belirtti.

Şahin, darbe girişimi davalarındaki savunmaların FETÖ'nün takiye ve inkar üzerine kurulduğunu kanıtladığına dikkati çekti.

Örgütün darbe girişiminden önce de rahatlıkla yalan söylediğini vurgulayan Şahin, FETÖ'nün "Örgütün işine yarıyorsa her türlü yalan mübahtır" yaklaşımıyla hareket ettiğini dile getirdi. Şahin FETÖ mensuplarının "Örgütün işine yarıyorsa her türlü kumpası yapabiliriz" hakkını da kendilerinde gördüklerinin altını çizdi.

Şahin, şöyle devam etti:

"Darbe girişimi davalarındaki savunmalar, inkarlar, delillere rağmen reddeden ifadeler örgütün tabanındaki birlikte hareket ettirmeyi artırır. Örgütün içinde yer almış, örgütün tabanı gibi gözükenlerin çözülmemesine katkı sağlar. Bu, örgütün içinde yer alanlara 'en suçlular, cinayet işlemiş, darbeye kalkışanlar bu şekilde davranıyorsa bunların bir beklentisi var' havası verir. Bu en iyi ve sık kullandığı yöntem. Yapmış olduğu bütün kötülükleri inkar etmek bu örgütün en önemli özelliği."

FETÖ'nün halktan koptuğunu ancak örgüt içinde birliktelik sağlamayı hedeflediğini bildiren Şahin, darbe davalarındaki savunmalarla örgütsel yapıdakilere "Çözülmeyin, biz hala güçlüyüz", örgütü destekleyenlere de "Biz hala kullanışlı grubuz" mesajının verildiğini vurguladı.

"Temel amaç en üst tarafı gizlemeye çalışmak"

Politik Psikoloji Uzmanı Rıfat İlhan da dışarıda "FETÖ tabanı" olarak nitelendirilebilecek kişilerin, bu olayın "FETÖ tarafından gerçekleşmediği" veya bir "kumpas" olduğuna dair inançlarını güçlendirmek için bu tür savunmalar yapılabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Bu tarz savunmaların, "Bu bir FETÖ girişimi değil, Fetullah Gülen ile alakası yoktur." inancını güçlendirdiğini belirten İlhan, "Bunlar istihbarat örgütleri gibi çalıştığı için, istihbarat örgütleri herhangi bir durumda yakalandıklarında savunmaları daha çok 'kabul edilebilir inkar stratejisi' temelinde oluşuyor." diye konuştu.

Akla uygun bir şekilde karşı tarafın reddedemeyeceği doneler öne süren bu kişilerin suçsuz olduklarını göstermeye çalıştıklarını vurgulayan İlhan, şunları söyledi:

"Yeterince delil var ama bunlar savunmalarını karşı tarafın yanlışlayamayacağı doneler öne sürerek bir şekilde ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yani yetersiz delil, 'ben suçsuzum' demek. Ya da kendilerine zaten az bilgi verilmiştir, bu yüzden de az bilgiye sahip olmalarını 'suçsuzluk' olarak ortaya koymaya çalışıyorlar. Temel amacı, en üst tarafı gizlemeye çalışmak, olayın asıl sorumlusunu perdelemek olan bir yöntem bu.

Hepsine bakıldığında mevcut üyeliği reddediyor, böyle bir olayın içinde olmadıklarını söylüyor. Mahkemede bunu yaparak, kamuoyuna duyurulacak şekilde bu işin 'FETÖ ile alakası olduğuna yönelik' bilgi akışını kesmeye çalışıyorlar. Burada kendilerini koruyor gibi görünüyor olsalar bile asıl sakladıkları, örgütün böyle bir işte parmağı olduğu gerçeği."

Bunların genelde istihbarat örgütlerinin kullandığı yöntemler olduğunu belirten İlhan, "Buradaki en büyük amaç en üst düzeydeki sorumluyu saklamak. Bunun için de arada bırakıcı ve belirsiz ifadelerle dolu savunmalar olduğunu düşünüyorum. Her biri kendini aklamaya çalışıyor görünse de aslında temel anlamda 'bu işte FETÖ'nün parmağı olmadığı' sonucunu ortaya çıkartmaya çalışıyorlar." dedi.

"Yıkılmadık, buradayız mesajı veriyor"

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, kendisini dini söylemle izah etmeye çalışan örgütün kolaylıkla kendisine "bir ahlak icat edip" ona sarıldığını ve kendisine bağlı kişilere de bu "sözde ahlak"ı empoze etmeye çalıştığını belirtti.

FETÖ mensuplarının güvenlik kamerası görüntüleri başta olmak üzere tüm delillere rağmen mahkemelerde inkarda bulunduklarını hatırlatan Altun, "Öncelikli amaçları uluslararası alanda FETÖ darbecilerinin ellerinin rahatlatılmasını sağlamak, FETÖ'nün uluslararası alandaki faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için çaba sarf etmek. Özellikle bir şekilde ABD’de yürüyen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iade sürecine engel olmak. Yapmaya çalıştıkları şey bu." dedi.

FETÖ üyelerinin bir emirle, mahkemelerde aynı ifadeyi kullandığını belirten Altun, "Yapılmak istenen şey Gülen’in talimatı doğrultusunda bu kişinin ABD'den iadesinin önüne geçmek. Öncelikli şey bu. İkinci olarak da FETÖ bu ifadeler aracılığıyla kendi müntesiplerine 'yıkılmadık biz buradayız' mesajı veriyor. Bu, psikolojik harp çerçevesinde faaliyet yürütmek. Bunların hepsi planlı olarak kendilerince yürüyen unsurlar." değerlendirmesinde bulundu.

Altun, çok bariz ve net herkesin önünde cereyan eden bir sürecin olduğunu, elindeki silahı "Bu cep telefonudur." diye yutturmaya çalışan bir terör örgütü ile karşı karşıya olduklarını dile getirdi.

"Örgütsel kurguyla hareket ettikleri ortaya çıkıyor"

SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun ise FETÖ mensuplarının mahkemelerde izlediği inkar yolu konusunda "Aslında bu onları kurtaracak, davadan beraat etmelerini sağlayacak bir şey değil ama bir stratejiyle hareket ettikleri ortak bir örgütsel kurguyla hareket ettikleri ortaya çıkıyor. Aslında bu bile onların bir örgüt olduğuna işaret eden bir durum. Çünkü kendilerini kurtarmak için sadece yalan söylemiyorlar birbirlerini de ısrarla suçlamadan FETÖ'yü de bu işe karıştırmadan bir savunma yapıyorlar. Anlaşılıyor ki bir talimatla hareket ediyorlar." ifadelerini kullandı.

Örgüt mensuplarının bu tavırlarının dışarıda bulunan örgüt mensuplarının motivasyonunu koruma amacına da hizmet ettiğini söyleyen Uzun, ayrıca darbe girişiminin bir "tiyatro" ya da "kontrollü darbe" olduğu görüşlerine destek sağlama amacının güdüldüğünü kaydetti.

Yurt dışındaki FETÖ'cülerin de sürekli bu yönde propaganda yaptığını belirterek, bunun çözülmeyi engellemeye dönük bir algı yaratma çabası olduğunu vurguladı.

Diğer Haberler

  1. 'Kuyu' operasyonlarında 81 şüpheli yakalandı, 50'si tutuklandı
  2. Bakan Uraloğlu'dan dijital medya açıklaması: Kurala uymayan kim varsa yaptırım olacak
  3. İstanbul'da lodos hava trafiğini olumsuz etkiliyor
  4. Bursa'da lodos: Ağaçlar devrildi, durak yerinden söküldü
  5. Karaman’da aniden yola çıkan ineğe otomobil çarptı: 5 yaralı
  6. Bolu'da yoğun kar yağışı kara yolunu kapattı
  7. BUDO'nun birçok seferi iptal edildi
  8. Mühendisliği bıraktı, ayakkabı tamircisi olmaya böyle karar verdi!
  9. Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanı'nda birçok uçuş iptal edildi
  10. Beylikdüzü'nde fabrika yangını: Müdahale sürüyor

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.