'Tutukluluğu 5 yıla yaklaşanlar derhal serbest bırakılmalı'
.
Anayasa Mahkemesi, Özel Yetkili Mahkemeleri kapatarak Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yetkili mahkemeler kuran ve 3. Yargı Paketi’ne taşınan CMK’nın terör suçlarından 10 yıla uzayan sürelerini “ölçüsüz” bularak iptal etti.
Hükümete yeni düzenleme yapması için 1 yıl süre verildi.
Hükümet iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra 1 yıl içinde CMK’da yeni düzenleme yapacak.
Bu karar “Ergenekon ve KCK gibi davalarda tahliyeler gerçekleşecek mi?” sorusunu gündeme getirdi.
Çünkü, Ergenekon davası sanıkları "terör suçlusu" olarak yargılandıkları için 5 yıllık tutukluluk süresi iki katı olarak uygulanıyor. Birçok Ergenekon sanığı 5 yılı aşkın zamandır tutuklu.
1 YIL SÜRESİ KEYFİDİR
CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan 1 yıl şerhi olmasa tahliyelerin hemen gündeme geleceğini belirterek " 1 yıl süre keyfidir. Derhal bir yasanın çıkması gerekiyor. Top hükümette. MİT Müsteşarı için bir gece içinde yasa çıktığına göre bu hukuksuz durumun düzeltilmesi için de hemen yasal düzenleme yapılabilir" dedi.
Tarhan "Anayasa mahkemesi bu kararı vermişken derhal tahliye olması gereken insanların özgürlüklerinin 1 yıl keyfi olarak askıya alınması anlamsızdır" dedi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Ersan Şen de Anayasa Mahkemesi kararının isabetli olduğunu ancak yürürlüğe 1 yıl sonra girecek olmasının büyük bir hata olduğunu belirtti.
Şen şu ifadeleri kullandı, 'AYM'nin kararı en kısa sürede yürürlüğe girmelidir. TBMM gereğini yapmalıdır. Bu karar mahkemeleri de tahliye yönünde karar vermeye yöneltebilir, peş peşe tahliye gelebilir.'
Kararın geç uygulanacak olmasına da çeşitli hukukçulardan tepkiler var. Odatv'ye konuyla ilgili bir yazı yazan Tuncay Özkan'ın avukatı Hüseyin Ersöz tahliye talebinde bulunacaklarını belirtti.
İşte Ersöz'ün o yazısı;
Anayasa Mahkemesi dün vermiş olduğu kararla, Terör Suçlarında 10 yıl tutukluluk süresi öngörülen düzenlemeyi iptal etti.
Anayasa Mahkemesi bu kararı verirken ortaya koyduğu "Orantılılık" gerekçesi önem arz ediyor. Çünkü Yüksek Mahkeme bu kararı ile 10 yıllık süre tedbir niteliğindeki bir uygulama olan tutuklama için "çok uzun" demiş oldu.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı vermiş olsa da bu karar şüphesiz ki yerel mahkemeleri bağlayacak bir mahiyete sahip.
Zira Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi ortadayken, başta Ergenekon ve KCK davalarına bakanlar olmak üzere mahkemelerin 10 yıllık süreyi uygulamaları hukuken mümkün olmakla birlikte vicdanen meşru bir karar olmayacaktır.
Anayasa Mahkemesi'nin orantısız bulduğu bir süreyi diğer mahkemelerin uygulamaya devam etmesi yargı birliği açısından da sakıcalıdır. Zira Anayasa Mahkemesi ülkedeki en yüksek yargı organınıdır ve verdiği kararların herkes açısından bağlayıcılığı bulunmaktadır.
Bu sebeplerle tutuklu kaldıkları süre genel düzenlemeye uygun olarak, 5 yıla yaklaşmış ya da geçmiş olan sanıkların salıverilmeleri gerekmektedir.
Ergenekon Davası'nda 5 Ağustos tarihinde mahkeme hükmünü açıklayacaktır. Bu karar açıklandıktan sonra tutukluluların hukuki durumunun değişerek "hükümlü" statüsüne geçecekleri değerlendirilmektedir. Ancak Yargıtay'ın bunun aksi görüşteki içtihatları da bulunmaktadır.
Öyle ki temyiz aşamasında sanıkların halen tutuklu olarak kabul edildiğine ilişkin yakın zamanda verilmiş içtihatlar mevcuttur. Yine geçtiğimiz senelerde Hzibullah Davası'nda serbest bırakılanlar da aynı statüye sahip bulunmaktadır.
Evrensel hukuk ilkeleri ışığında haklarında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan herkesin tutuklu statüsünde kabul edilmesi, CMK'daki düzenlemeler karşısında yasa koyucunun iradesine de uygun bir yaklaşım olacaktır.
Önümüzdeki günlerde Eylül 2008'den beri tutuklu bulunan müvekkilimiz Tuncay Özkan, Ocak 2009'dan beri tutuklu bulunan Levent Göktaş ve Nisan 2009'dan beri tutuklu bulunan Levent Bektaş'la ilgili olarak tahliye talebinde bulunacağız.
Efkan Bolaç da Twitter'dan tepki gösterdi.İşte Bolaç'ın o tweetleri: