Türkmenler için sınırda sahra hastanesi kuruldu, Türkiye teyakkuzda
.
SURİYE'de Esad güçlerinin karadan, Rusya'nın da havadan ve denizden saldırıları karşısında zor durumda kalan Bayırbucak Türkmenleri için, Sağlık Bakanlığı'nca Hatay'ın Yayladağı İlçesi'nin karşısında Suriye sınırında sahra hastanesi kuruldu. Yayladağı'nda ayrıca olası bir göçte kaç kişinin gelebileceği üzerinde çalışılıp, buna göre çadırkent kurulabilecek barınma yerleri de belirlendi.
Hatay'ın Yayladağı İlçesi'nin karşısında Suriye toprakları üzerinde yaşayan Bayırbucak Türkmenleri, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a bağlı birliklerin karadan, Rusya'nın da havadan ve denizden düzenlediği saldırılar nedeniyle zor günler geçiriyor. Saldırılar nedeniyle evleri ve köylerini terk eden Türkmenlerin 10 günden bu yana Türkiye sınırına doğru kaçışları sürerken, gelen aileler Yayladağı İlçesi'nin Aşağıpulluyazı Mahallesi'nin karşısındaki, Suriye sınırı içinde kalan Yamadı, Zeytincik ve Robin köyleri ile Kızılçat Mahallesi'nin karşısında Sellur Köyü'ne sığınıyor.
HATAY'A GETİRİLEN YARALILARDAN 12'Sİ ÖLDÜ
Saldırılarda yaralanan bazı Türkmenlerin, Hatay'daki hastanelerde tedavileri sürerken son 10 günde bu yaralılardan 12'si yaşamını kaybetti. 56 yaralının tedavilerinin devam ettiği belirtilirken, bunlardan 22'sinin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
TÜRKİYE, TÜRKMENLERİN YANINDA
Saldırıların şiddetlenmesiyle birlikte Türkiye'de ilgili makamlar acil önlemler oldu. İlk olarak bölgeye Türk Kızılayı gitti. Hatay Valisi Ercan Topaca, Kızılay ekibinin dün itibariyle bölgeye ulaştığını söyledi. Kendisi de dün akşam saatlerinde bölgeye giderek incelemeler yapan Vali Topaca'nın açıklaması, sınırımıza gelenlerin sayısını da netleştirdi.
Topaca, "Yaklaşık bin 500 Türkmen sınır bölgemize gelmiş durumda. Kış şartları başlıyor. Süratle çadır ihtiyaçlarını, battaniye ihtiyaçlarını ve gıda ihtiyaçlarının karşılanması noktasında tedbirlerimizi aldık. 575 çadır kendilerine ulaştırıldı. 4 bin 200 adet battaniye ihtiyaç olan tıbbi malzemeler, yiyecek anlamında 20 bin civarında konserve, 2 bin adet kit şeklinde yiyecek malzemesini ulaştırdık."
SAHRA HASTANESİ HİZMETTE
Saldırıların artmasının ardından harekete geçen Sağlık Bakanlığı, Türk Kızılayı ve AFAD ile birlikte çatışmada ve saldırılarda yaralanan Türkmenler için Suriye tarafında sıfır noktasında sahra hastanesi kurdu.
Bayırbucak Türkmenleri bölgesine kurulan sahra hastanesinde yeteri kadar doktor ve sağlık personeli de görevlendirildi. 7 gün 24 saat hizmet verecek olan hastanede bölgeden gelecek yaralılara gerekli ilk müdahale yapıldıktan sonra, öncelikle durumu ağır olanlar hazır bekletilen ambulanslar Hatay'daki hastanelere götürülecek.
"İSTEDİĞİ YERİ KIZILDAĞ'DAN VURABİLİR"
Saldırılar sonucunda Türkmenler için önemli olan bölgelerden biri olan Kızıldağ'ın, rejim askerlerinin kontrolüne geçtiği haberleri geldi. Rusya uçaklarının ağır bombardımanı sonunda Esad'a bağlı helikopterlerin asker indirdiği Kızıldağ'ın savunması sırasında Türkmen komutan Zekeriya Abdullah'ın şehit olduğu da kesinlik kazandı.
Sultan Abdülhamit Tugayı Temsilcisi Tahsin Hoşkar, DHA'ya bilgiler verirken Esad güçlerinin eline geçen Kızıldağ'ın, Türkmenler için çok kritik ve stratejik bir yer olduğuna dikkat çekti. Böylesine önemli bir yerin Esad'a bağlı birliklerin eline geçmesinin çok önemli olduğunu belirten Hoşkar, "Kızıldağ'ı Esad aldı ve şimdi oraya yığınak yapıyor. Kızıldağ'dan istediği Türkmen köyünü vurabiliyor. Kızıldağ, Türkmenler için çok stratejik bir yerdi ve elimizde onların silahına karşı silah yoktu, çok şehit verdik ve mecburen çekilmek zorunda kaldık" diye konuştu.
"KASAP TEPESİ DÜŞERSE TÜRKMENDAĞI DA DÜŞER"
Rusya'nın bölgeye gelmesiyle birlikte Beşşar Esad'ın Türkmenlere yönelik saldırılarının daha da arttığını kaydeden Tahsin Hoşkar, şunları söyledi:
"Son bir aydır, özellikle Rusya'nın bölgeye gelmesiyle ağır saldırı altındayız. Esad rejimi önce bizi hedef alamıyordu ancak Rusya bizi net hedef alıyor ve o nedenle biz Kızıldağ'ı kaybettik. Rusya olmasa; Esad hayatta Kızıldağ'ı alamazdı. Rusya'nın ağır bombardımanı sonucunda bu oldu. Esad şimdi Kasap Tepesi, Türkmendağı ve Kürt Dağı'na saldırıyor. Özellikle Kasap Tepesi'ne yoğun bir saldırı var ve orada şu an çatışma devam ediyor. Eğer orası da düşerse Türkmendağı'nı da, Kürt Dağı'nı da tamamen kaybederiz. Bayırbucak'da durum çok kötü. Saldırılar nedeniyle kardeşlerimiz Yayladağı'nın karşısındaki Sellur, Zeytincik, Yamadı ve Robin köylerine sığınıyorlar. Şu anda o köylerde 20 bin civarında sivil ve var bunların 8 bini Türkmen, diğerleri Arap kardeşlerimizdir. Türkiye'den o köylere çadır ve battaniye geldi. Bölgede Türkmenlere yönelik saldırılar devam ediyor."
"ÖNCE ALLAH'A, SONRA TÜRKİYE'YE TEVEKKÜL ETTİK"
Türkiye sınırına yakın köylerde toplanan Türkmenler için Türkiye'nin çadır, battaniye ve yemek konusunda gerekli tüm yardımları yaptığını belirten Tahsin Hoşkar, saldırı altındaki Türkmen birliklerin de ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Birliklerin çok acil ağır silahlara ihtiyaç duyduğunu kaydeden Hoşkar, "Bizim ne yemeğe ne de yatağa ihtiyacımız var. Biz orada ot ile de yaşarız. Bir tek ağır silahlara ihtiyacımız var. Silah olsun bize yeter. Bu olaylar başlayınca Türkmen olarak bizler önce Allah'a sonra Türkiye'ye tevekkül olduk. Türkmen olarak kim bize sahip çıkacaktı? Türkiye'den başka kim sahip çıkar ki bize?" diye konuştu.
Tahsin Hoşkar ayrıca, bölgeye kurulan sahra hastanesinin Türkmenler açısından da çok önemli olduğunu söyledi. Bu arada Hatay'ın bazı ilçelerinde de Bayırbucak bölgesine yardım toplanıp ulaştırılmaya çalışılıyor
VALİ TOPACA: TÜRKMENLERİN İHTİYAÇLARI KARŞILANIYOR
Hatay Valisi Ercan Topaca, basın toplantısı düzenleyerek Bayırbucak Türkmen bölgesinde rejim askerleri ve Rusya’nın düzenlediği saldırı sonrasında Türkiye sınırına doğru gelmeye başlayan Türkmenler ve onlara yapılan yardımlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Suriye’nin Yamadı Köyü’nde oluşturulan Arfalı insani yardım noktasındaki Türkmenlere gerekli yardımların yapıldığını kaydeden Topaca, "Son 3 gün içinde 1015 çadır, 4 bin 200 battaniye, 910 yatak, bir TIR değişik ebatlarda çocuk giysisi, 500 serum, muhtelif diğer ilaçlar da var, 12 bin 200 ekmek, 23 bin 300 konserve, 2 bin 728 bebek mama paketi, 2 bin adet hijyen paketi, 1000 adet bebek hijyen kiti buradaki Türkmen kardeşlerimize 3 gün içinde ulaştırıldı" diye konuştu.
’ANKARA’YA DÜZENLİ BİLGİ AKTARIYORUZ’
Yardımların ardından Arfalı insani yardım noktasının hemen yanındaki alanda gerekli incelemelerin yapılıp Türkmenlerle görüşüldüğünü kaydeden Topaca, şunları söyledi:
"Yiyecek, içecek, battaniye gibi herhangi bir ihtiyaç olmadığını mahallinde tek tek görüşerek tespit ettik. Takip ediyoruz, ihtiyaç oldukça da stoklarımızdan, hayırsever ve diğer kuruluşların da destekleriyle bu yardımlarımızı yapmaya devam ediyoruz. Burada tabi Kızılayımızın, AFAD’ın bu yardımlarda ağırlıklı olarak desteği, kısmen de sivil toplum kuruluşlarımız tarafından yapılmış yardımlar var. Netice olarak yiyecek, içecek, barınma gibi hususlarda şu an herhangi bir eksik ve ihtiyaç bulunmamaktadır. Yaralılar bakımından sadece Yayladağı İlçemiz değil tüm sınırlarımızdan Reyhanlı ve Cilvegözü’nden girişler de dahil olmak üzere son 3 gün içerisinde 28 yaralı intikal etti. Bunların yaklaşık 17’si Yayladağı bölgesinden ancak böyle çok ağır yaralı yok. Bugün itibariyle gelen kişilerden 1 tanesi rahmetli olmuştur, onun dışında herhangi bir yaralı yok. Karşı tarafı biz izliyoruz oradaki ihtiyaç durumlarını, gelişmeleri. Bu gelişmelere göre de il ölçeğinde bizim yapmamız gereken tedbirleri alıyoruz, hükümetimize, Ankara’ya da düzenli bilgiler arz ediyoruz."
’TÜRKMENLER İÇİN ÇADIRKENT KURUYORUZ’
Düzenli olarak yapılan çalışmalar hakkında kamuoyunu bilgilendireceklerini ifade eden Topaca, Ankara’da Türkmenlerle ilgili yapılan üst düzey toplantıların hatırlatılması üzerine, alınan tedbirlerin kendilerine iletildiğini söyledi. Topaca, "Ben de dün akşam Sayın Başbakanımıza yapmış olduğum toplantı ve oradaki çalışmalarla ilgili bilgi arz ettim" dedi.
Yoğun bir göç beklenip beklenmediği sorusuna ise Topaca şu yanıtı verdi:
"Son 3 gün içerisinde Arfalı insani yardım bölgesinde oluşan çadır kente gelen toplam 400 aile, 1700 kişi civarında bir intikal oldu. Şu anda Kızıldağ bölgesinde yoğunlaşıyor saldırılar. O bölgedeki 15 civarında köy var. Oralarda henüz çok yoğun bir hareket olmadığı bilgisi geliyor. Şayet öyle bir göç gelirse de maksimum bizim tahminimiz 15 bin civarında Türkmen, 20 bin civarında da Arap kökenli insanın yaşadığını biliyoruz. Hepsi bizim tarafa geldiği taktirde de yaklaşık 30 bin civarında insan olduğunu düşünüyoruz. Bunun zaten bir kısmı önceden gelmiş durumda Yayladağı’nda, bir kısmı Arfalı Yamadı Köyü’nde yerleşmiş durumda. Dolayısıyla oradan gelebilecek maksimum göçün biz 15-20 binlerde olacağını düşünüyoruz. Bu yönde de tedbirlerimiz var. Güveççi bölgesinde çadır kent hazırlığına başladık, 1-2 güne kadar bitireceğiz. Tabi ani gelişler olduğu taktirde de çadırlarımız var."
’KAYIT SİSTEMİMİZ VAR’
Suriye tarafınsa sahra hastanesinin de kurulduğunu doğrulayan Vali Ercan Topaca, Suriye’den Türkiye’ye geçenlere yönelik yapılan uygulamalar hakkında da şunları söyledi:
"Girişte bir kayıt sistemimiz var, herkesin nereden geldiğini tespit ediyoruz. Şu an itibariyle bize gelenler ağırlıklı olarak Türkmenler, bir kısım da orada biraz önce bahsettim 20 bin civarında Arap kökenli insanın olduğunu biliyoruz. Onun dışında böyle bir kayda değer bir yabancı giriş, başka ülkelerden bir giriş söz konusu değil. Onları zaten hükümetimizin daha önce yayınladığı bir genelge var. O kapsamda kontrollü bir şekilde bakıyoruz. Ülkemizin ve kentimizin güvenliğini tehdit edecek hiçbir geçişe izin vermemiz zaten mümkün değil."
Topaca son olarak sosyal medya çatışmalar nedeniyle Türkiye tarafından top mermilerinin düştüğü yönündeki iddialarla ilgili soruyu yanıtlayarak, "Bizim tarafımıza herhangi bir bombanın veya patlayıcı maddenin geldiği bilgisi yok. Zaten o tür bir şey olduğu taktirde devletimizin angajman kuralları gereği anında karşılık veriliyor" dedi.