'Türkiye bölgenin korsan devleti olur'
CHP'li Loğoğlu: Türkiye kendini korumak için yabancı askerlere ihtiyaç duyacak noktaya mı gelmiştir? Böyle bir duruma izin vermek, onay vermek hangi vatanseverlik anlayışına sığar
CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Irak ve Suriye Tezkeresi'ni eleştirerek, "Türkiye kendini korumak için yabancı askerlere ihtiyaç duyacak noktaya mı gelmiştir? Böyle bir duruma izin vermek, onay vermek hangi vatanseverlik anlayışına sığar. Yabancı askerden medet umanlara milliyetçi de denmez vatansever de denmez" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Irak ve Suriye Tezkeresi üzerinde grubu adına söz alan Loğoğlu, tezkerenin tutarsız, başı, sonu olmayan, amaç ve hedefleri muğlak bir tezkere olduğunu savundu.
Loğoğlu, hükümet'in esas derdinin IŞİD değil, Suriye rejimi olduğunu, IŞİD'i kılıf olarak kullandığını, bunun, tezkerenin gerekçesinde de görüldüğünü iddia etti.
Tezkerenin Türkiye'ye konuşlanacak ya da Türkiye'deki üsleri kullanacak yabancı kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılmasına da onay verdiğini kaydeden Loğoğlu, "Terörle mücadele bağlamında Türkiye kendini korumak için yabancı askerlere ihtiyaç duyacak noktaya mı gelmiştir? Böyle bir duruma izin vermek, onay vermek hangi vatanseverlik anlayışına sığar. Mehmetçiğe sahip çıkmayan, onu sakınmayan ve yabancı askerden medet umanlara milliyetçi de denmez vatansever de denmez. Kurtuluş Savaşı'nı vermiş bir ulusun evlatları ve 1 Mart tezkeresini reddetmiş bir Meclisin üyeleri olarak bu tezkeresinin altına imza atmak gaflet, dalalet ve hıyanet olmayacak mıdır?" diye konuştu.
"Türkiye bölgenin korsan devleti olur"
Tezkerenin kabul edilmesi halinde Türkiye'nin bölgenin korsan devleti olacağını öne süren Loğoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin karşı karşıya olduğu güvenlik risklerine sessiz kalmamanın karşılığı bölgede korsanlık yapmak değildir. Atıf yaptığınız Güvenlik Konseyi kararlarının hiç birisi size bu hakkı vermiyor. Gerekçede üç ayrı BM Güvenlik Konseyi kararına atıf yaparak öngörülen sınır ötesi güç kullanımına uluslararası meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. Oysa bu kararların hiç birinin uzaktan yakından güç kullanımıyla ilgisi bulunmamaktadır.
Birleşmiş Milletler'in bu kararları Türkiye'nin kendi silahlı güçleriyle veya yabancı güçlerle Irak ve Suriye'ye bir askeri müdahaleye yasal bir zemin oluşturmuyor, olası bir askeri müdahaleye uluslararası hukuk bakımından meşruiyet kazandırmıyor. Anti-IŞİD koalisyonunun bölgedeki hiç bir ülkesi de sizden bu askeri müdahaleyi talep etmiyor, beklemiyor, istemiyor."
"IŞİD'in can damarları Türkiye'dedir"
Türkiye'nin IŞİD'le ve bütün terör örgütleriyle mücadele etmesi gerektiğini belirten Loğoğlu, partisinin bu yaklaşıma destek vereceğini ifade etti. Ancak Türkiye'nin, koalisyonun askeri boyutunda hiçbir şekilde yer almaması ve topraklarının askeri operasyonlar için kullanılmasına izin vermemesi gerektiğini kaydeden Loğoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye, IŞİD'e karşı koalisyona katılmak ya da katılmamak dışında üçüncü ve bizce en doğru seçeneği uygulamalıdır. Bu yolun iki ayağı vardır. Birincisi, Türkiye IŞİD ve tüm terör örgütleriyle ülke içinde Güvenlik Konseyi kararlarının rehberliğinde etkin bir şekilde mücadele etmelidir, zira Irak'ta doğan Suriye'de serpilen ve giderek uluslararası bir kimlik kazanan IŞİD'in can damarları Türkiye'dedir. Türkiye bu damarları keserek anti-IŞİD koalisyonuna en büyük katkıyı verebilir.
İkincisi, Türkiye, IŞİD'i ve diğer terör örgütlerin ortaya çıkaran sosyo-ekonomik sorunlarla mücadeleyi de kapsayan bütüncül bir strateji oluşturmalı ve bu stratejiyi bölgedeki terör örgütlerine karşı verilen mücadeleye, bu mücadelenin bir boyutu olarak eklemlemelidir. Türkiye'nin sınırları IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin çatışma bölgelerine geçiş noktası olmaktan, Türkiye toprakları bu örgütlerin lojistik destek üssü olmaktan çıkarılmalı ve bu örgütlerin ülkemizdeki ekonomik ve sosyal medya üzerinden taraftar ve kaynak toplama faaliyetleri engellenmelidir. Başka bir ifadeyle, IŞİD bataklığının ülkemizdeki boyutunu temizlemesi Türkiye'yi anti-IŞİD koalisyonun en etkin üyesi yapacaktır."
"Sizi vicdanınızın sesini dinlemeye çağırıyorum"
Faruk Loğoğlu, hükümetin, IŞİD'le ülke içinde mücadele etmek yerine askeri operasyonlar yoluyla yeni maceralara girmesi halinde Türkiye'nin, Suriye ve Irak sorunlarının içine fiilen çekileceğini, bölgedeki çatışmaların genişleyeceğini savundu.
Milletvekillerinin tezkereyi oylarken yalnızca Türkiye'nin değil, bölgenin de geleceğine etki edeceğine dikkati çeken Loğoğlu, "Sizi ülkemizi komşularının topraklarında işgalci yapmamaya çağırıyorum. Sizi Mehmetçiği bataklığa teslim etmemeye çağırıyorum. Sizi halkımızın ve ülkemizin güvenliğini tehlikeye atmamaya çağırıyorum. Sizi Kürt yurttaşlarımızı incitmemeye çağırıyorum. Sizi vicdanınızın sesini dinlemeye ve çocuklarınızın geleceğini düşünmeye çağırıyorum. Sizi savaştan yana değil, barış ve istikrardan yana olmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Partisinin tezkereye "hayır" diyeceğini belirten Loğoğlu, herkesin bu tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
Bu arada, Loğoğlu'nun konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, önemli bir tezkerenin görüşmelerinin yapılmasına rağmen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görüşmelere katılmamasını eleştirdi.